Hey katil, hey tecavüzcü bundan böyle takım giyerek yırtamazsın!
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Hey katil, hey tecavüzcü bundan böyle takım giyerek yırtamazsın!

06.12.2015 07:17
Güncellenme:
Takip Et:

Ortalık toz duman, haberleri dinleyip sosyal medyaya göz atan kendini Üçüncü Dünya Savaşı’nda sanabilir. Hele de Güneydoğu’da yaşıyorsa. Ama hayat da devam ediyor. İnsan bu karmaşada iyi olan bir şey istiyor, umudunu ayakta tutacak bir şey! İşte bu geçen hafta gerçekleşti. Hunharca tecavüz edilen, öldürülen Özgecan’ın davasında hâkim, üç sanığa ağırlaştırılmış müebbet verdi. Ağırlaştırılmış müebbet suçunun affedilme olasılığı yoktur. Yani ölene kadar içeridesin!
Öncelikle bu kararı veren mahkeme heyetini kutlamak isterim. Ayrıca bu kararın verilmesinde emeği geçen bütün kadın örgütlerini tek tek mücadele eden kadınları da kutlamak gerekir. Çünkü bu dava emsal olacak! Bundan böyle, kadın katilleri, tecavüzcüler duruşmalarda takım elbise giyip, elleri böğründe hâkim karşısında durdukları için ceza indirimi alamayacaklardır. Hâkimler 13 yaşında defalarca tecavüz edilen bir kız çocuğunun “rızası varmış” sözünü kolaylıkla söyleyemeyeceklerdir. Hele de “tecavüz yarım kalmış, o halde olmamış gibi davranılabilir” düşüncesiyle, sanığa “Hadi oğlum serbestsin” denilemeyecektir. “Hâkim Bey, kadın kırmızı mont giymişti, tahrik oldum” sözü hâkimler tarafından dikkate alındığında karşılarına kapı gibi Özgecan davası kararları çıkacaktır. Bir de “sevdiğim için öldürdüm” sözü var, çok romantik bir sözmüş gibi duruyor. Bu söz üzerine neredeyse bir film senaryosu bile üretilebilir. Ama sanat başka hayat baştadır. Hadi bakalım, ağırlaştırılmış müebbet seni bekliyor!
Ben tam bunları düşünürken bir trans kadın cinayeti masama düştü. Ne yazık ki, bizler farklı cinsel tercihleri olanları hoş görmeyiz. Hiç kendimizi kandırmayalım. Yapılan araştırmalarda Türk halkının yüzde doksan yedisinin eşcinsellerle komşu olmak istemediğini göstermiş. Yahudi komşu da istemiyormuşuz? Bu bizim köşeli ve fazlasıyla önyargılı olduğumuzu gösteriyor. Bu önyargılara Kürtleri de dahil edebiliriz. Oysa, önyargılardan kurtulmak, açılarımızı değiştirmek bizleri farklı zenginliklere taşır. Çok basit bir örnekten yola çıkalım. Pek çoğumuz, evde hep aynı sandalyeye otururuz, hatta misafir gelip de bizim sandalyemizi işgal ettiğinde hafiften bozuluruz. Çünkü hepimiz güvenliği garanti olan şeye sımsıkı tutunuruz, oysa farklı bir sandalyeye geçtiğimizde evimizi farklı bir açıdan görürüz, hayat da tıpkı bu örnek gibidir. Açılarımızı değiştirdiğimizde farklılıkları görürüz. Hepimizin özellikle de çocuklarımızın farklı açılara açık olması son derece önemli. Trans birey nefretle dolu bir adam tarafından yolda bıçaklanarak öldürüldüğünde, olayı bir de trans birey açısından bakmayı deneyin. Ya da önyargılarınızda eğer “Kürtler çalışmazlar, her şeyi hazır beklerler” gibi bir olgu varsa, bunun doğruluğunu araştırın, bakış açısını değiştirip farklı bir yönden bakmaya çalışın.
Bir toplum bireylerden oluşur. Ne şahane ki, her birey kendi başına bir dünyadır. Madem diyoruz ki, bu dünya değişmelidir, bu sonsuz gibi görünen eşitsizlik ortadan kalkmalıdır o zaman en önce kendimizin değişmesi gerekir. Şimdi kâğıt kalem alıp samimi bir şekilde önyargılarımızı yazmaya başlayalım. Ben başlıyorum, “Kadının en kutsal görevi anneliktir.” “Eşcinseller, trans bireyler toplum için tehlike oluştururlar.” “Kadın yüz vermezse adam tecavüz etmez.” “Araplar pistir.” “Dul kadın hep hazır kadındır.” Bu böyle devam eder gider, değiştirmek ise bizim elimizde, yaşınız kaç olursa olsun!  

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025