Kara çarşafın karanlığında
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Kara çarşafın karanlığında

13.08.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Minibüsteyim, tam karşımda iki genç kız oturuyor. İkisinin de üstünde kara çarşaf, öylece dimdik oturuyorlar. Yüzlerinde hiçbir ifade yok. Sanki birileri tarafından esir alınmışlar şimdi de esir alındıkları hapishanelere gidiyor gibiler. İçimden üstlerindeki kara çarşafı çıkarıp saçlarını dağıtmayı düşünüyorum. Hayatın bir esir kampı değil, neşenin ve aşkın kaynağı olduğunu söylemek istiyorum, sadece istiyorum, onlar hâlâ ifadesiz yüzleriyle öylece oturuyorlar.
Bir zamanlar bu esir kamplarını, insan hakları açısından şiddetle savunduğumuz günleri hatırlıyorum. Türbanın ve çarşafın, birer simge olduğunu kavrayamadığımız günleri. Ve geldiğimiz yeri... Artık türbanlı hâkimlerimiz, doktorlarımız, askerlerimiz, zabıtalarımız ve polislerimiz hatta bakanlarımız var. Şimdi kendime ve türbanı şiddetle savunan herkese soruyorum. Bir mahkemedesiniz ve hâkim türbanlı, onun gerçekten adil karar vereceğini düşünebiliyor musunuz? “Bismillah” diye işe başlayan bir anestezi uzmanına ne kadar güvenebilirsiniz? Diyelim, uyuşturucu almış bir kişi bu doktorun eline düştü, gerçekten kendine öğretilen dini bilgileri bir kenara itip hastayı kurtarmak için içtenlikle çalışır mı? Ergenlikte cinsel seçimiyle başı belada olan bir gence türbanlı bir psikolog ne kadar yardımcı olabilir? Çünkü başına bağladığı türbanın ona öğrettiklerini unutmak zorundadır, bu da epey zor bir iştir.
Kısaca dostlarım, artık ülkemiz kara çarşafın karanlığında usul usul kayboluyor. Ve bu kara karanlık bizi kolay kolay terk etmeyecek. Çünkü bu karanlık merhamete, iyiliğe, dostluğa, dayanışmaya inanmıyor. Biz de gereğinden fazla demokratçılık oynamayı sevdik ve karanlığın her adımında resmen geri adım attık.
O kadar demokratız ki, kendimizin bir hayvan olduğunu, en yakın akrabalarımızın su sineği ve kurbağa olduğunu inkâr edip dünyanın her köşesinde kabul edilen Evrim Teorisi’nin okullardan çıkarılmasını normal karşılamaya başladık. Şimdi çocuklar ne öğrenecekler, biyoloji tek bir derse indirgenmiş, biz zamanında az kurbağa kesmemiştik, fare itici olduğundan hocamız kurbağa üstünde kan dolaşımını, sindirim sistemini anlatmıştı.
Hey gidi günler!
Neyse ki, gençler okumanın artık para etmediğine ikna olmuşlar. Haklılar, binlerce üniversite mezunu işsiz. Artık hiçbir umutları da kalmamış, ya anne-baba evlerinin bir odasında sabahtan akşama kadar bilgisayarın başında oyun oynuyorlar ya da amaçsız ve parasız deli dana gibi dolaşıyorlar. Hiçbir amaç, hiçbir idealleri olmadan. Ve ne yazık ki, saklanıyor ama, pek çok genç intihar ediyor.
Tabela üniversitelerin onları artık sadece ve sadece bir müşteri gibi gördüklerini düşünüyorlar, doğrudur. Bu arada Kaz Dağları ve Tunceli bölgesi dağları ateş altında. Yıllar önce bir dostumun Siverek’teki dağları askerler tarafından yakılmıştı, teröristler saklanıyor diye, yine aynı mantıkla Tunceli dağlarını yakıyorlar. Binlerce canlıyı öldürüyorlar. İnanılmaz gelişmiş silahlarla donatılmış bir ordunun aklına, teröristleri yok etmek için sadece bölgeyi yakmak geliyorsa, o silahlar niye? O silahlar bizlerin vergileriyle alınıyor. Havadan para yağmıyor. Kaz Dağları ise hiç kuşkusuz Katarlılara toprak elde etmek için yakıldı. Bence Katarlılar zaten üç milyon kişi mi öyle bir şey, tümüyle Türkiye’ye gelip yaşamak arzusundalar. Yani Katar’dan sonra Türkiye. Ülkemin ovaları, yaylaları, dağları cennet, akıllı adamlar cennete yaşarken sahip olmak istiyorlar, bizim gibi de haini bol bir ülke bulmuşlar.
Bu arada bazı arkadaşlar, ne kadar demokrat ne kadar insan haklarına saygılı olduklarını göstermek için gazetemizin yayın ilkelerine ters düştüğü için görevine son verilen Nuray Mert’in üstünden hepimize ders vermeye çalışıyorlar. Bu arada gazeteyi almadıklarını da göğüslerini gere gere söylüyorlar. Sağolunuz, madem gazeteyi almıyorsunuz bu celallenmek niye?
Mevzu mu azaldı? Nedir?  

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025