Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Aşireti Gözetlemek!
Vatan gazetesi yazarı Ruhat Mengi, dünkü yazısına “Kadın Öldürmek Serbest mi?” başlığını atmıştı. Mengi, Yargıtay’ın geçen hafta verdiği bir kararda, “Töre cinayetlerinde aile meclisi kararı alınmış olmasını, bunun da kesin ve inandırıcı kanıtı olmasını şart koşmasına” sinirlenmiş! Mengi karara tepkisini haklı olarak, “Nasıl olurmuş kesin kanıt? Aile meclisi karar verirken videoya mı çekecekler” diye aktarmıştı.
Güneydoğu’da son 15 yılda yoğunlaşan töre cinayetlerinde azmettiriciler çoğu zaman göz ardı edildi. Bu cinayetler namus gerekçesine dayandırılırken bölgede görev yapan yargı ve güvenlik mensupları da feodal ilişkilerin etkisi yüzünden olayları derinlemesine araştırmaktan kaçındı! Ancak üç yıl önce töre cinayetlerine yönelik yasal yaptırımlar AB uyum yasaları kapsamında ağırlaştırıldı. Artık cinayet kararı veren azmettiricilerin de yargı önüne çıkarılacağı düşünülmüştü. Çünkü töre cinayetlerine Avrupa’da çok ağır cezalar verilmekteydi. Örneğin Kopenhag Östre Landsret Mahkemesi’nin bir kararı töre yargılamalarıyla ilgili dersler içermekteydi:
Eylül 2005’te ailesine haber vermeden Emal Khan adlı Afgan genç-le evlenen Pakistanlı Ghazala Abbas iki gün sonra ağabeyi Akhtar tarafından sokak ortasında kurşunlanarak öldürülmüştü. Kopenhag polisi olayın ardında azmettiriciler olduğunu saptamış ve zanlıları yakalamıştı. Akhtar 16 yıl, tetikçinin babası, kardeşi, amcası ve yengesi ise 14 yıldan ömür boyu hapse kadar çeşitli cezalara çarptırılmıştı. Tetikçiyi olay yerine götüren taksiciye bile 8 yıl hapis cezası verilmişti!
Türkiye’de yetişkinlerin çok azı töre cinayeti için kendi iradesiyle silaha sarılıyor. Ancak küçük çocuklara işlettirilen cinayetlerin tamamının ardından her zaman aile ya da aşiret meclisinin kararı bulunuyor! Okuma yazma bilmeyen, 12 yaşındaki çocukların namus bekçiliğine soyunacağı inandırıcı olmayacağına göre, her töre cinayetinde tetiği feodalitenin çektiği gerçeği de hiçbir zaman değişmeyecek! Töre dosyaları yargıya ulaşmadan önce güvenlik birimleri tıpkı Avrupa’daki gibi azmettiricileri ortaya çıkarmanın yolunu bulmalı! Aksine Yargıtay’ın son kararına göre Güneydoğu’da töre şüphelisi her eve biri bizi gözetliyor ekiplerini göndermek gerekecek!
Derin PKK!..
“Ergenekon” soruşturması kapsamında dinci medyanın öne çıkarmaya çalıştığı bir konu da başta PKK olmak üzere terör örgütlerini istihbarat ser- vislerinin kurduğu iddiasıydı! Özellikle Yeni Şafak işi neredeyse PKK’yi Ergenekoncu askerler kurdu ve yıllardır kendi askerlerini şehit ediyor demeye vardırmıştı! Bu gülünç iddialar salt PKK konusundaki cehaletten değil askeri yıpratma stratejisinden kaynaklanıyor. Devlet terör örgütü kurmaz, içine istihbaratçı sızdırır gerçeği bu kesimlerin işine gelmiyor. Abdullah Öcalan’ın geçen cuma günü avukatlarına yaptığı açıklamaların bu kapsamda dikkatle irdelenmesi gerekiyor:
“Ergenekon, NATO’nun Gladio’su tarzı bir örgütlenmedir. Bunlar 1970’lerden itibaren PKK’ye hâkim olmaya çalıştılar. O dönem MİT, denetim altına alabilmek için PKK’nin içerisine bazı kişiler gönderiyordu, Pilot Necati (Ağrılı Necati Kaya) Kesire (Öcalan’ın eski eşi) gibi. Daha sonra bu işi JİTEM’e devrettiler. JİTEM de bunu Ergenekon’a havale etti.”
Öcalan yalnızca bunları değil, Tuncay Güney’in, Veli Küçük’e mal ettiği Kırıkkale MKE fabrikasında 1997’de yaşanan patlama ile Diyarbakır’da Yaşar Büyükanıt’a yönelik suikast girişiminin ardında PKK muhalifi Sait Çürükkaya’nın olduğunu iddia etmiş. Hatta Bingöl’de 33 erin kurşuna dizilmesi suçundan Diyarbakır Cezaevi’nde yatan Şemdin Sakık’a da aynı güçler tarafından birçok eylem yaptırıldığını öne sürmüş. Öcalan’ın bu açıklamaları Güngören patlaması ve Üsküdar’daki havan topu saldırısıyla birlikte değerlendirildiğinde, “Ortadoğu’da kaç PKK” var sorusu daha da önem kazanıyor!
“Hiç kuşkunuz olmasın, bu Ergenekon soruşturması sonunda tıpkı bir bumerang gibi bu çirkin tezgâhları kuranları vuracak. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın, Ergenekon iddianamesine konan bir telefon dökümünde, Tayyip Bey’in avukatı olarak şiir davasında iki hâkim ile bir savcıya rüşvet verdiği yolunda bir iddia yer alıyor. Yazıcı bakın nasıl isyan ediyor: ‘Bu alçakça bir iddia...’ Peki aylardan beri cezaevinde neyle suçlandıklarını bile bilmeden yatan insanlar ne yapsın?”
Tufan Türenç, Hürriyet
“Bir süredir yayımlanmakta olan hangi tarafta ve kimlerin Tarafı olduğu çıktığından beri, malûm bir gazete var. Tarafı: Türk ordusuna, komutanlarına, Atatürk’e ve milliyetçiliğe düşmanlık, PKK ‘yandaşlığı.’ Bunu gizlemeye de çalışmıyorlar: Başyazarı Ahmet Altan ve Amerika’dan gönderilen ‘misyoner’ Yasemin Çongar, Türk ordusu şehitler verirken, Kandil Dağı’na gittiler ve PKK eşkıyalarıyla boy boy poz verdiler, ‘düşmanlarla yattılar...’ Savaş halinde ‘düşmanlarla yatmanın-işbirliği yapmanın’ cezası idamdır!”
Altemur Kılıç, Yeniçağ
Kum Fırtınası!..
Sabah yazarı Nazlı Ilıcak nasıl olmuşsa dünkü yazısında AKP zihniyetinin içki yasağına tepki göstermiş. Herhalde 29 Ağustos’ta AKP’nin içki yasağı haritasını “Adım adım İran oluyoruz” başlığıyla yayımlayan Sözcü gazetesinin manşetinden etkilenmişti! Yazısına, “Laik cumhuriyete bağlılık, içki içip içmemek ile ölçülemez” diye başlayan Ilıcak şöyle demişti:
“Niçin belediye tesislerinin hiçbirinde içki servisi yapılmıyor? Üsküdar’da yeni inşa edilen lokantada da içki ikram edilmeyecekmiş. Moda İskelesi’nde bulunan restoranın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Beltur’a devredilmesinden sonra içki satışının yasaklanması da bir başka örnek. Bu bakımdan ‘Hayat tarzımıza müdahale edemezsiniz’ mesajını vermeye çalışan Modalıları haklı buluyorum.”
Dinci medya ile AKP şakşakçısı liboşlar Ilıcak kadar açıksözlü olamıyor. Onlar AKP’ye inadına destek uğruna “laiklik karşıtlarının odağı” bu partinin memleketin dört bir yanını Kum kentine çevirme çabasına da ses çıkarmıyorlar! Eskiden Urfa’da, Konya’da, Erzurum’da içki yasağını dayatan mahalle baskısı ne yazık ki artık Cumhuriyet’in başkentinde yaşanıyor. A Takımı adı verilen zorbalar yıllardır din polisi edasıyla Ankara Keçiören’de terör estiriyor! Bunlar ve bir Tekel bayisini sopalarla komalık eden eşkıyalar yıllardır Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için can atan Turgut Altınok’un adamları!.. Başbakan, Anayasa Mahkemesi’nin kararına inat sopalı zabıta çalıştıran Altınok’u büyükşehir, ejderha başlı kılıçla Ankara’nın göbeğinde gazeteci döven Melih Gökçek’in oğlu Osman’ı da Çankaya’ya belediye başkanı yaparsa Kum fırtınası başkenti tamamen kaplar!
Yoksulluk ve Televole!..
Ne yazık ki Türkiye’yi kuşatan, toplumu açlığa sürükleyen zam furyasını çok satışlı gazeteler öne çıkarmıyor. AKP denetimine giren bir kısım medya ise ramazanla başlayan fiyat artışını gözden kaçırmak için bile her yolu deniyor. Açlık, işsizlik ve pahalılık başlıklı haberlere en çok Sözcü, Tercüman ve Milli Gazete’de rastlanıyor. Sözcü, elektriğe, doğalgaza ve suya yüzde 30 zam yapan hükümetin memura 2009 için 4 artı 4.5 oranında zam vermesi kararını cumartesi günkü sayısında “Al bu zammı başına çal” başlığıyla duyurmuştu! Sözcü’nün dünkü manşetinde ise “Memur işçi emekli ramazana aç giriyor” başlığı vardı. Milli Gazete’nin dünkü manşeti ise “TÜİK’in 255 YTL’lik istatistiği ‘açlık sınırı’ değil. Açlıktan ölüm sınırı” başlığı vardı. Tercüman olaya daha küresel bakmıştı. Bu gazete “Türkiye’yi bekleyen büyük tehlike” başlığı altında Kafkaslar’daki krizin Türk ekonomisi ve sanayisini çökerteceğini duyurmuştu! AKP’nin zam pervasızlığında medyanın yoksulluk edebiyatı yerine televole kültürünü tercih etmesinin hiç mi payı yok acaba?
e-posta: mfarac@cumhuriyet.com.tr
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti