AKP iktidarı, ordunun toplumsal olaylara müdahalesini engellemek için EMASYA protokolünü kaldırmaya çalışırken, bu kez "Türkiye Cumhuriyeti'nin milli menfaatleri ve milli hedefleri, milli hedeflere ulaşılabilmesi için takip edilecek iç ve dış güvenlik ile savunma siyasetlerine ilişkin esaslar"ın yer aldığı Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne (MGSB) müdahale etmeye hazırlanıyor...
"Kırmızı kitap"da denilen MGSB aslında "Devletin gizli anayasası" olarak nitelendiriliyor. Hükümet işte bu oldukça stratejik plana ikinci kez neşter vurarak "İç tehdit" bölümünden "irtica" başlığını çıkarmayı hedefliyor...
Mevzuata göre, 5 yılda bir güncellenen MGSB, 24 Ekim 2005'te Milli Güvenlik Kurulu'nda kabul edildi.
Türkiye'nin güvenliğini tehdit eden temel unsurların, "irtica, bölücülük ve aşırı sol" olarak sıralandığı belge Erdoğan'ın talimatı üzerine 5 yıl önce 100 sayfadan 25 sayfaya indirildi.
Belgenin, ekleri olan "İç Güvenlik" ve "Dış Güvenlik" eylem planları da bu sırada kaldırıldı.
AKP iktidarı EMASYA protokolü ile de organik bağı bulunan MGSB'ye müdahale ederek aslında askerin yetkilerini tırpanlıyor.
Şimdi yapılacak ikinci müdahale ise "irticai"odaklara hareket alanı kazandırmayı amaçlıyor!..
"Ergenekon" ve benzeri iddialarla Atatürkçülerin ve aydınların hedef alındığı operasyonların, hilafetin rövanşını almaya yönelik stratejiler içerdiği bir kez daha anlaşılıyor...
İktidar EMASYA'dan sonra MGSB'ye de müdahaleye hazırlanırken şu vahim gerçeklere odaklanmak gerekiyor:
Aydınların, Atatürkçülerin çeteci diye cezaevine atıldığı, laik kurumların hedef alındığı, çağdaşlıktan yana yayın organlarının baskı altına alındığı bir süreçte AKP dinci bir rejim uğruna devletin dengeleriyle oynamaya devam ediyor...
Üstelik AKP irticai tehdit olmaktan çıkarmaya hazırlanırken, Erzincan'da Nakşilere yönelik operasyonlar düzenleyen savcılar, jandarma komutanları hatta MİT mensupları hakkında koğuşturma yapıldığı unutuluyor...
Diğer yandan daha geçen hafta El Kaide'ye yönelik 22 kentte yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 150 kadar militanın devletin polisine saldırı hazırlığı yaptığı da gözardı ediliyor!..
Hizbullah'ın siyasallaşmak için her yolu denediği, tarikat ve cemaatlerin yurdun dört bir yanındaki hücre evlerinde Atatürk düşmanı müritler yetiştirmesi de dikkatlerden kaçırılıyor!..
En önemlisi ve de ne yazık ki bu ülkeyi halen Anayasa Mahkemesi'nin "Laiklik karşıtlarının odağı"diye damgaladığı bir parti yönetiyor!..
Türkiye'de irticanın karşısındaki güçleri tartışmalı operasyonlarla sindiren AKP, bir yandan devletin kurumlarını birbiriyle çatıştırıyor diğer yandan rejimin dayandığı laikliği hırpalamaya devam ediyor!..
Onlara göre gerici faaliyetler tehdit olmaktan çıkmışmış, irtica külliyen bitmişmiş!.. Bu yüzden MGSB'den çıkarılması gerekiyormuş!..
Külliyen yalan!..

mfarac@cumhuriyet.com.tr