Mehmet Faraç

PJAK Silah Değil, Sigarayı Bıraktı!..

14 Ocak 2009 Çarşamba

Anadolu Ajansı (AA) önceki gün PKKnin İrandaki uzantısıPartiya Jiyana Azadi Kurdistan - Kürdistan Özgür Yaşam Partisinin (PJAK), bölücü ve ayrılıkçı faaliyetlerine son verdiğine ilişkin tuhaf bir haber yayımladı! Ajans, bu haberi İran resmi haber ajansına (İRNA) dayandırmıştı. İRNA ise iddiaya göre PJAKın uydudan yayın yapan Nevruz TVsini kaynak göstermişti... Peki, şiddet yanlısı Kürt hareketi içinde PKKden sonra en etkili grup haline gelen bir örgüt, üstelik ABDnin ekmeğine yağ sürdüğü bir dönemde pes eder mi?..

AAnın dünkü bütün gazetelerde yer alan haberine göre, PJAK, Türkiye, İran, Suriye ve Iraktaki merkezi hükümetlerden ayrılmayı düşünmediğini duyurmuş! Hatta, Merkezi hükümetlere karşı koyacak ve onlarla çatışacak güçten yoksunuz itirafında bulunmuş!.. Bu da yetmemişörgüt, kaynakların yetersizliği ve imkânsızlıklar nedeniyle siyasi bir oluşumun hayatını devam ettiremeyeceğini belirtmiş!..

Türkiyeyi kan gölüne çeviren bir örgütün İrandaki kolunun zayıfladığına ilişkin haber salt heyecanlı stratejistlere değil, şiddete öfkeli her yurttaşa tabii ki sevindirici gelebilir. Ancak psikolojik harpte medyanın kullanılması her zaman yararlı sonuçlar vermiyor! Çünkü ayağı yere basmayan iddialar, bir süre sonra terörle mücadeleyi zayıflatan saçmalıklar haline geliyor! Nevruz TV yöneticilerinin, PJAKla ilgili haberi PKKnin yayın organlarından ANF üzerinden yalanlaması bir yana, PJAKı böylesine pasif sürece yöneltecek askeri ve siyasi gerekçeler henüz oluşmadı! Geçmişte Komala ile İran KDPsini enterne etmeyi başaran İran da, PJAK konusunda etkinliği bir türlü sağlayamadı.

Son 5 yılda en az 2 bin İran askerini öldüren PJAK, şiddeti yöntem olarak belirleyen Kürt örgütleri içinde PKKden sonra en etkili birim haline geldi. İran, PKKnin Kürtleri ayaklandırmak için kullandığı, ABDnin ise kaos yaratma uğruna desteklediği bu örgütle mücadelesini büyütüyor. İrandaki Mahabad, Kereç, Urmiye, Sine ve Kırmanşan cezaevlerinde 300den fazla PJAKlı tutuklu bulunuyor. Mollaların idam ettiği PJAKlıların sayısı ise 20yi aştı.

İran ordusu son aylarda PJAKlıların yuvalandığı Kandil Dağı eteklerini sürekli bombalıyor. Örgütün hareket alanını daraltmak için kırsal kesimde yoğun önlemler alınıyor. Operasyonların bu kadar artmasının nedeni salt PJAKın eylemsel devinimi değil!.. PKK yanlısı bu grubun İran içindeki muhalif Belluciler, Türkmenler ve Araplar arasındaki örgütlenmeye katkı sunması da Tahran yönetimini ciddi biçimde huzursuz ediyor. İran, PJAKın ileride ABDnin dürtmesiyle bu gruplarla işbirliğine gideceğinden, hatta onları da silahlı eyleme sürükleyeceğinden kaygı duyuyor.

İran- Ensar diyaloğu!..

Aslında İran, PJAKın giderek büyük tehlike olmaya başlaması üzerine geçen yıldan itibaren işbirliğine dayalı önlemler de almaya başlamıştı. Örneğin 2007 yılının sonlarından itibaren radikal dinci Ensar el İslam örgütü, PJAKlılara karşı yeniden yapılandırılmaya çalışıldı. Bu amaçla Ensarcıların İranın Meriwan ve Serdeşt kentlerindeki uzantıları da harekete geçirilmek istendi. Bu iddialara o dönemde Kuzey Irakta yayın yapan Hawlati gazetesi de yer verdi. Gazeteye göre ise İran, Ensarcılar ve onların uzantılarını bir parti çatısı altında güçbirliğine zorlamıştı! İran ordu yetkilileri geçmişte Kuzey Iraktaki KDP ve KYB güçleriyle şiddetli çatışmalara girişen Ensarcıların önde gelenlerinden Halid Kalari ve Ahmed Harri ile de görüşmeler yapmıştı!

İranı, terörü bir başka terör organizasyonuyla durdurma projesine hangi gerekçeler zorlamıştı?.. Bu soruya Moskovadaki Doğu Bilimleri Akademisi İran Kürsüsü Başkanı Olga Jigalinanın saptamaları da yanıt verebilir. Jigalina, 2008in Mart ayında ANFye verdiği bir röportajda, İranda Kürt muhalefetinin giderek yükseldiğine dikkat çekmiş ve PJAK tahmin edilenden daha hızlı gelişme sağlıyor. Bu da İranı korkutuyor demişti. Humeyninin dinci darbesinden hemen önce yapılan sayımlarda İranda 6 milyon Kürt olduğunun belirlendiğine dikkat çeken Jigalina, Tabii Kürt sorunu PJAK-İran çatışmasından daha büyük bir sorun diye konuşmuştu.

İran yönetimi de en az Olga Jigalina kadar endişe ediyor olmalıydı ki, bu röportajın yayımlanmasından kısa bir süre sonra 10 Marttan itibaren Kandil Dağını bombalamaya başladı. PJAKlıları püskürtmek için sınır bölgesine ise 10 bin asker yığıldı. İran ilk etapta bölgedeki 10 köyü boşalttı ve operasyonların boyutu Kuzey Irak içlerindeki yerleşim birimlerine kadar uzatıldı. Kürt yönetimi ise biraz da Türkiyenin yönlendirmesiyle operasyonlara sessiz kalmayı tercih etti.

Silah mı sigara mı?..

Peki PJAK, İranın başlattığı bu sürece karşı ne yapacaktı? Örgüt yöneticilerinden Serhat Şaho, İranın operasyonlarının sürmesi durumunda saldırıları arttıracaklarını söyledi. Tıpkı PKK gibi İranda dademokratik özerklikistediklerini söyleyen Şahonun tehditlerinin ardından çatışmalar büyüdü. İranın, Türkiye sınırında 9 PJAKlıyı öldürmesinin ardından örgüt misilleme yaptı ve 30 Mayısta Şino kentinde 15 Devrim Muhafızını vurdu. Serdeş kenti kırsalında 14-16 Mayıs arasında yaşanan şiddetli çatışmalarda da 23 İran askeri yaşamını yitirdi. Bu bölgedeki çatışmalarda, 1984 Van-Gercüş doğumlu Ronahi Penaberkod adlı Songül Şahin de öldü. İddiaya göre İranın kaybı 18 Mayısa geldiğinde 50ye ulaştı. İran ise mayıs ayı sonunda Kelareş bölgesinde 7 PJAKlıyı daha öldürdü. Bu operasyonun ardından PJAK, 2 Haziran 2008de yaptığı açıklamada şiddeti yükseltecekleri tehdidini yineledi. O günden bu yana Türkiye-Irak-Iran üçgeninde PJAKla savaş giderek kızışıyor.

PJAKın artık pes ettiğine ilişkin tuhaf haberler, İranın yaklaşık 10 aydır sürdürdüğü hava ve kara operasyonlarının çok yoğunlaştığı işte böylesi bir döneme denk geldi! Oysa ne ABDnin yeni başkanı Obamanın Ortadoğuya yönelik yeni müdahale yaklaşımı ne de PKKnin Kandilde sıkışması PJAKı bu kadar keskin ve beklenmedik bir manevraya sürükleyecek kadar baskın değil! İranın özellikle son bir haftada genişlettiği operasyonlar da örgüte geri adım attırabilecek kadar etkili olamıyor.

Belli ki, PJAKlıların geçen aylarda Tüm gücümüzle PKKye katılabilirizşeklindeki açıklamaları, kimilerini ciddi yanılgılara sürüklüyor! Şu aşamada hem güçlü hem de en çok risk altında bulunan bir örgütle ilgili bu derin yanılgıyı bir tarafa bırakıp ANFnin 28 Haziran 2008de yayımladığı şu haberi anımsatmak çok ilginç gelebilir:

PJAKın askeri kanadı Hezen Rojhelaten Kürdistan (HRK) sigarayı bıraktı.”

mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Rahat Uyu Paşam!.. 10 Kasım 2009

Günün Köşe Yazıları