İstanbul’u elbirliğiyle mahvetmişiz
Metin Celal
Son Köşe Yazıları

İstanbul’u elbirliğiyle mahvetmişiz

16.03.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Puslu bir fotoğraf. Kahverengi ve toz karışımı bir görüntü. Birbiriyle uyumsuz on binlerce apartman, arada minareler, gökdelenler... Tek bir yeşil alan ya da park yok. Silme bina... Bu İstanbul’un gerçek görüntüsüdür. Şişli ve Beşiktaş ilçelerinin kuşbakışı fotoğrafı.
Hendrik Bohle ve Jan Dimog’un hazırladıkları “İstanbul Mimarlık Rehberi”nin (2016, Literatür Yay.) 10-11. sayfalarında yer alıyor bu görüntü. Daha önceki sayfalarda Boğaz’ın ve Tarihi Yarımada’nın görüntüleri var.
Rehberi incelediğimizde Bizans’tan ve Osmanlı’dan çok az yapı kaldığını anlıyoruz. Onlar nispeten korunmaya çalışılmış, bugüne özgün halleriyle gelmeleri sağlanmış. Çoğunun camiler olduğu görülüyor. Sonraki D’Aranco, Anzavur, Vallaury gibi mimarlardan ve Mimar Kemal, Vedat Tek’in adlarıyla anılan Selçuklu, Osmanlı mimari anlayışlarından Türklere has bir mimari oluşturan “Birinci Ulusal Mimarlık Akımı”ndan ise çok az örnek kalmış bugüne. Sirkeci’deki Vlora Han örneğinde olduğu gibi çoğu kaderine terk edilmiş ya da sonradan yapılan müdahalelerle kimliğini de görünümünü de tamamen yitirmiş. 1930’lardan 80’lere dek süren İkinci Ulusal Mimarlık Akımı’ndan kalan “çivi bile çakılması yasak” binaların neredeyse tamamına ya ek kat çıkılmış ya da görünümünü bozacak müdahalelerde bulunulmuş. İçleri nasıldır bilemiyoruz. Hiçbir özgün yanları kalmamış.
İstanbul’un siluetinin Boğaz ve Tarihi Yarımada’dan ibaret olduğu öngörülür. 80’lere kadar da bu görünüm korunmaya çalışılmış, arka planda ise sınırsız ve sorumsuz bir inşaat hareketi ile şehir hormonsuz bir şekilde büyütülmüş. Herhalde mimarlık tarihine “Laz Mimarisi” diye geçecek bir inşaat anlayışı hâkim olmuş İstanbul’a ve Türkiye’ye. 1980 Askeri Darbesi’nin ilk yaptığı işlerden biri İstanbul’un görünümünü değiştirici radikal kararlar almak olmuş. Çırağan Sarayı’nın yanına Kempinski Otel’in yapılması, Dolmabahçe Sarayı’nın üzerine Swiss Otel’in yerleşmesi, yine Dolmabahçe’nin arkasına Gökkafes de denilen Süzer Plaza’nın inşa edilmesi hep darbecilerin aldığı karar ve Turgut Özal’ın müteahhitlikle Türkiye ekonomisini geliştirme politikasının sonucunda gerçekleşti. Bu inşaatlar tüm tepkilere rağmen yapılırken ANAP’lı Bedrettin Dalan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı. Ondan sonra göreve gelen CHP’li Nurettin Sözen ve Refah Partili Recep Tayyip Erdoğan tüm çabalarına rağmen bu inşaatların yapılmasını engelleyemediler. 1994’te göreve gelen Recep Tayyip Erdoğan daha sonra muhafazakâr anlayışını terk edip Özal’ın müteahhitle büyümek politikasını benimsedi. “Daha fazla otoban, daha fazla beton, daha çok apartman ve daha az yeşil alan” anlayışındaki neoliberal politikayla her yere ve her şekilde inşaat yapılıp Boğaz ve Tarihi Yarımada dahil İstanbul’un silueti bozuldu. Bozmaya da devam ediliyor.
“İstanbul Mimarlık Rehberi” adına uygun olarak kentteki iyi ve önemli mimari “eserleri” gezip görmek isteyenler için bir rehber. Amacını güzel fotoğraflar ve kısa ve öz bilgilerle gerçekleştiriyor ama bununla yetinmiyor. Bölümlerin girişindeki yazılarla İstanbul’un mimari tarihini anlatıyor ve bugünkü görünümü oluşturan belli başlı mimarlarla ve bu gelişime karşı çıkan kişi ve kurumlarla kısa söyleşilere yer veriyor, eleştirel nitelik alıyor.
80’lerden sonra yapılan ve İstanbul’un görünümünü bozan tüm binaların Türkiye’nin en ünlü mimarlarınca yapıldığını anlıyoruz rehberden. Zorlu Center, Emre Arolat ve Tabanlıoğlu’nun, İstanbul’un en yüksek binası Sapphire yine Tabanlıoğlu’nun, İş Kuleleri Tekeli-Sisa, Yapı Kredi Plaza Koray’ın eseri, birçok AVM’de de yine ünlü mimarlarımızın imzası var. Bu “ünlü” ve tek başına güzel binaların tamamı şehrin dokusu ve İstanbul’un genel görünümü gözetilmeden yapılmış işler. Devlet, belediyeler, mimarlar ve tabii onlara bu binaları yaptıran bizler elbirliğiyle İstanbul’u mahvetmişiz ve artık geriye dönmek, düzeltmek mümkün değil.

Yazarın Son Yazıları

‘7 Mart 1924 Ruhu’na dönerken

‘7 Mart 1924 Ruhu’na dönerken

Devamını Oku
12.09.2018
Ara Güler Müzesi

Ara Güler Müzesi

Devamını Oku
05.09.2018
Yayıncılıkta kırmızı alarm

Yayıncılıkta kırmızı alarm

Devamını Oku
29.08.2018
Boğaziçi’nin yok ettiğimiz görünümü

Boğaziçi’nin yok ettiğimiz görünümü

Devamını Oku
22.08.2018
Okul kütüphanelerimizin durumu vahim

Okul kütüphanelerimizin durumu vahim

Devamını Oku
15.08.2018
Sanatta KDV düşerse ne olur?

Sanatta KDV düşerse ne olur?

Devamını Oku
08.08.2018
Türkülerin kardeşliği adına

Türkülerin kardeşliği adına

Devamını Oku
01.08.2018
Üçüncü Yeniler’in başarısı

Üçüncü Yeniler’in başarısı

Devamını Oku
25.07.2018
Günümüz sanatçıları ne yapıyor?

Günümüz sanatçıları ne yapıyor?

Devamını Oku
18.07.2018
Varlık’la geçen yıllarımız

Varlık’la geçen yıllarımız

Devamını Oku
11.07.2018
25 yıl ve daha fazlası

25 yıl ve daha fazlası

Devamını Oku
04.07.2018
‘Kubbesiz, minaresiz cami olmaz’

‘Kubbesiz, minaresiz cami olmaz’

Devamını Oku
27.06.2018
Nâzım Hikmet külliyatı neden tam değil?

Nâzım Hikmet külliyatı neden tam değil?

Devamını Oku
20.06.2018
Şiir için ineğini satan şair

Şiir için ineğini satan şair

Devamını Oku
13.06.2018
Seray Şahiner’le tanışmalarım

Seray Şahiner’le tanışmalarım

Devamını Oku
06.06.2018
Şair turizmi, çeviri ticareti

Şair turizmi, çeviri ticareti

Devamını Oku
30.05.2018
TOKİ’nin kültür hamlesi ne anlatıyor?

TOKİ’nin kültür hamlesi ne anlatıyor?

Devamını Oku
23.05.2018
Türkiye’nin ‘Anti Amazon Yasası’ olacak mı?

Türkiye’nin ‘Anti Amazon Yasası’ olacak mı?

Devamını Oku
16.05.2018
Büstü dikilen öğretmen

Büstü dikilen öğretmen

Devamını Oku
09.05.2018
‘Edebiyatı Takip Ediyoruz’

‘Edebiyatı Takip Ediyoruz’

Devamını Oku
02.05.2018
İzmir’de İstanbul manzarası

İzmir’de İstanbul manzarası

Devamını Oku
25.04.2018
50 yıllık emek

50 yıllık emek

Devamını Oku
18.04.2018
‘Denize inmek medeniyetin işaretidir’

‘Denize inmek medeniyetin işaretidir’

Devamını Oku
11.04.2018
Biz sana teşekkür ederiz Ülkü Tamer

Biz sana teşekkür ederiz Ülkü Tamer

Devamını Oku
04.04.2018
Okuma kültürü seferberliğine var mısınız!

Okuma kültürü seferberliğine var mısınız!

Devamını Oku
28.03.2018
Nilüfer’de şiir var, edebiyat var!

Nilüfer’de şiir var, edebiyat var!

Devamını Oku
21.03.2018
Kırpıntı kadar değerimiz var mı?

Kırpıntı kadar değerimiz var mı?

Devamını Oku
14.03.2018
Yunus Emre Enstitülerinde yeni dönem

Yunus Emre Enstitülerinde yeni dönem

Devamını Oku
07.03.2018
Klasik müziğin en sevilenleri

Klasik müziğin en sevilenleri

Devamını Oku
28.02.2018
Sabahattin Ali’nin Şehirleri

Sabahattin Ali’nin Şehirleri

Devamını Oku
21.02.2018
Attilâ İlhan Yaratıcı Yazarlık Merkezi’ne ne oldu?

Attilâ İlhan Yaratıcı Yazarlık Merkezi’ne ne oldu?

Devamını Oku
14.02.2018
Röportaj vermek’ mümkün mü?

Röportaj vermek’ mümkün mü? Metin Celal yazdı...

Devamını Oku
07.02.2018
‘Kültürel kalkınma’ mı ‘kültürle kalkınma’ mı?

‘Kültürel kalkınma’ mı ‘kültürle kalkınma’ mı?

Devamını Oku
31.01.2018
Enver Ercan’ı çok özleyeceğiz

Enver Ercan’ı çok özleyeceğiz

Devamını Oku
24.01.2018
‘Dünyanın ilk büyük portre fotoğrafçısı’

‘Dünyanın ilk büyük portre fotoğrafçısı’

Devamını Oku
17.01.2018
Bibliyofobi

Bibliyofobi

Devamını Oku
10.01.2018
Müzik listelerindeki karmaşa

Müzik listelerindeki karmaşa

Devamını Oku
03.01.2018
Mahzuni’ye saygı

Mahzuni’ye saygı

Devamını Oku
27.12.2017
‘Mersin’de çok güzel şeyler oluyor’

‘Mersin’de çok güzel şeyler oluyor’

Devamını Oku
20.12.2017
‘Ben halkın kendisi, bir parçasıyım’

‘Ben halkın kendisi, bir parçasıyım’

Devamını Oku
13.12.2017