Armudun dibi, soyun çöpü
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Armudun dibi, soyun çöpü

03.01.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Türkçede nasıl “armut dibine düşer”se, Fransızcada da “köpekler kedi doğurmaz” ve çocuklar, eninde sonunda, şaşmaz bir kesinlikle ana babaların dizi dibine dökülürler. Mutlaka başka dillerde de eşdeğerleri var olan bu ampirik bilgeliğin talihle, kaderle, kısmetle ilgisi yoktur. 

Çocuklar, hırlı gibi yapan hırsız baba, doğru gibi yapan eğri ana, iyi gibi yapan kötü aile, köklü gibi yapan sonradan görmeleri yutmazlar.

Daha minicik birer bebekken, kocaman gözlerini diktikleri ana babaların ciğerlerini okurlar! 

Ve kendi değerlerini, onların yapmacık “gibi”lerine değil; tomografisini çektikleri “öz”lerine ayarlarlar...

Armudun dibine düşmesi, işte bu anlamda fıtrat sayılır.

Ben çocuklardan çıkan “ah”lara da inanırım, çocuklar aracılığıyla ebeveynlere çektirilen “ah”lara da. Hatta kişilikler güçlüyse, ünlüyse, iyilikleri ve kötülükleri pek çok insanın yaşamını değiştirip etkilediyse; soylar boyu süren bir uğur ya da uğursuzluk taşır, devinimi içinde.

Halkların babişkosu

Tarihe Jozef Stalin adıyla geçen “halkların babişkosu” Yosif Visaryonoviç Cugaşvili, daha önce bu köşede anlattığım can çekişmesi ve ölüm biçemiyle, kanına girdiği yoldaşlarının, muhaliflerin, oradan oraya savurup sürdüğü insan topluluklarının “ah”ını tam ödememişti. Asıl darbeyi, kimseye acımadığı bencil yaşamında sevgiyle bağlandığı tek canlı, biricik kızı Svetlana’dan yedi. 

Svetlana Alliluyeva, “hayatını mahveden ahlaki ve ruhani bir canavar” olarak tanımladığı babasını, annesini öldürmekle, erkek kardeşini ölüme göndermekle suçladı. Fırsatını bulur bulmaz ABD’ye kaçtı, Lana Peters adını aldı. Dünyaya Stalin’in kötücüllüğünü anlatmak, biricik kızının gelir kapısı, ekmek teknesi oldu. 

Anlaşılan aldığı “ah”lara evlat ihaneti de yetmemiş olacak ki 2000’li yılların başında bir de torun çıktı piyasaya. Yevgeni Cugaşvili adında biri, “Ben dedemin torunu, üçüncü kuşak Stalin, Rusya’ya Sovyet ihtişamını geri getireceğim!” diye tutturdu. 

Postmortem maskaralık

Rusya’nın Sovyet ihtişamının dönüşünü istediği pek belli değildi. Ama olasılığı bile Stalinci parti başkanı, emekli albay Grigori Oriani’yi küplere bindirdi. Stalin gibi Gürcü olup “halkların babişkosu”yla akraba olmamak talihsizliğiyle doğan albay Oriani; yıllarca hayranlık besleyip sahip çıktığı idolün manevi mirasından kolay vazgeçer mi? Mikroskopik seçmen bahçesinde peydahlanan Yevgeni Cugaşvili’yi dedesinin torunu olmamakla suçladı. “Stalin’in oğlu Yakov Cugaşvili’nin tek çocuğu vardır, o da kız ve adı Galia’dır. Ya bu torun kadından dönme transeksüel ya da sahtekâr!” diyordu. 

Durum buraya kadar, Stalin’in ruhu açısından tahammül edilebilir ölçüde komikti. Ama koca Stalin’den artakalan bit kadar Stalinci parti başkanı emekli albay, ortaya çıkan torunu “Stalin ailesinin içine Siyonistler tarafından sokulmuş bir casus” olmakla suçlayınca işin rengi değişti. 

Stalin, ömrünü Siyonist avına harcamış, kendi doktorlarını bile Siyonist diye öldürtmüş bir cellattı.

Kaderin cilvesine bakar mısınız? Kendi torunu, aynı suçlamayla karşı karşıya kalıyordu!

Yevgeni Cugaşvili, uğradığı “soysal” saldırıyı tabii ki mahkemeye taşıdı, müfteriyi dava etti. 

“Halkların babişkosu” gaddar Stalin yaşarken yargılanamadı ama adliye koridorlarında postmortem bir maskaralığa torunu aracılığıyla mahkûm edildi.

Vampirlikten kebapçılığa

Tarihe haksız bir iftirayla Transilvanya vampiri diye geçen Kazıklı Voyvoda, namı diğer Vlad Drakula’nın lanetli kaderi de sahte bir torunun soytarısı olarak hükmünü sürdürdü. Kendisine Kretzulesco Prensi dedirten Ottomar Rodolphe Vlad Dracula; Almanya’nın Schenkendorf kasabasında “Drac Prensliği” diye bir Walt Disney prensliği kurmuş, “Şeytan Bifteği” adını verdiği bir lokanta açmış, plastik yarasalar ve naylon örümcek ağlarıyla donattığı mekânda; Alman Kızılhaç’ıyla ortaklaşa “Kazıklı Voyvoda” konserleri düzenliyor ve yakıştırma ecdadının afiyetle içeceği kanları Kızılhaç’a bağış olarak topluyordu. 

İnsanlık tarihine yüzyıllar boyu dehşet saçan Kont Drakula’nın soytarılık çilesi, aslında torunlarının torunlarından birinin evlatlığı olan Ottomar Rodolphe Vlad Dracula 2007 yılında ölünce, ancak bitti. 

Evlere şenlik torunlar

Her zaman söylerim: Çocuklar ödül ya da cezadırlar ve bu gerçeğin herhangi bir inançla ilgisi yoktur. İstisnalar vardır elbet ama kuralı bozmaz, övünülecek evlatlar düzgün insanların ödülü, utanılacak evlatlar yamukların cezasıdır. Türkiye’nin gelmiş geçmiş, kaderini elinde tutmuş ve tutmakta olan muktedirlerin çocuklarına şöyle bir göz atarsanız, yoz politikacı soyundan ancak zibidilerin türediğini rahatlıkla görürsünüz. 

Ama zaman, bazı muktedirleri salt zibidi evlatlarla cezalandırmıyor. Çok korkak oldukları için çok korkutan muktedirleri, namlarına güldüren torun kuşaklarıyla da taciz ediyor.

İkinci Abdülhamit’in üçüncü kuşak torunu Orhan Osmanoğlu’na bakın, ne demek istediğimi anlarsınız.

2021 umarım 2020 soyundan ve suyundan değildir, yeni yılınız kutlu olsun, uğurlu gelsin, mutluluklar getirsin.    

Yazarın Son Yazıları

Bir sosyal demokratın anıları

Halkçı Parti’nin genç milletvekilleri koşulların izin verdiği ölçüleri aşarak 12 Eylül ve sonrasındaki işkence iddialarını Meclis gündemine taşıyordu.

Devamını Oku
14.12.2025
Hello Papa, sen misin yeni baba?

Boğaz kıyılarındaki küçük Byzantion yerleşkesini Nova Roma’ya (Yeni Roma, bugünkü İstanbul) dönüştürecek yıkım-yapım çalışmaları 324 yılında başladı.

Devamını Oku
07.12.2025
Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Yalan patalojik, savaş psikolojik

İster muktedir olsun ister muhalif, tüm politikacıların yalan söylemesine dünya halkları da alışıktır, biz de epeyce idmanlıyız.

Devamını Oku
25.05.2025