Çakma tarih, satılık coğrafya!
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Çakma tarih, satılık coğrafya!

25.03.2018 06:22
Güncellenme:
Takip Et:

Cehalete terk, cahillere emanet edilen cinnet vatanda, püsküllü püskülsüz Kadir’ler ve televizyon dizilerinden öğrenilen “yeni” tarihin mimarları, parodi dalında efsaneler yazıyor! Birkaç yıl öncesine kadar Çanakkale Zaferi’ni evliya taburlarına kazandıran zevat, zamanla ustalaştı ve görünmez evliya yalanından vazgeçip, görünür gerçeği tersyüz etmek taktiğini seçti: Çanakkale’de artık evliyalar muzaffer değil. Ama ortada pek övünülecek bir zafer yok, zaten olanı da Mustafa Kemal komutasında kazanılmadı. Dolayısıyla Çanakkale Zaferi’nin 103.’üncü yıldönümü çoğu yerde, zaferi kazanan komutan anılmadan kutlandı.
Eğer Türkiye gelecek yıla da aynı siyasal şablonla girecek olursa, yeni tarihçilerin 104.’üncü yıldönümü için hazırladığı parodiyi şimdiden söyleyebilirim: Çanakkale Zaferi’ni Almanlar kazandı, boşuna bir savaştı, işgal orduları zaten üç yıl sonra Çanakkale’yi çatışmadan geçtiler, onca askeri orada heba etmeseydik, halifeliği savunurduk, Osmanlı parçalanmazdı…
Nasıl parçalatmayacaklarına dair ne uydururlar, bilemiyorum.
Hangi yönde saçmalayacaklarını rahatlıkla seziyorum, ama rasyonel mantığımla saçmalıkta hangi düzeye çıkacaklarını öngörmem çok zor!

***

Gülüp geçmeyin.
Tarihin bariz deformasyonu olsa da bu parodi tarih yazılımına devletin en üst düzeyi rağbet ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bile hataya düşebiliyor. Örneğin bu yıl Çanakkale Zaferi’ni kutlayan konuşmasında, lafı bir ara
Osmanlı’nın toprak kaybına getirerek, “30 milyon km2’den 780 bin km2’ye düştük” diye hayıflandı.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu sanrısı (yanlış algı), “İkinci Abdülhamit hiç toprak kaybetmedi” çarpıtmasının devamı ve hızla süren tarih deformasyonunun bir parçasıdır.
İkinci Abdülhamit döneminde, Ruslar Erzurum’u; İngilizler Kıbrıs ve Mısır’ı, Fransızlar da Tunus’u almıştır.
Osmanlı Devleti’nin yüzölçümüne gelince, hiçbir zaman 30 milyon km2’yi kapsamadı.
En geniş hacmi 1595 İkinci Murat döneminde olup 19 milyon 902 bin km2’ye yayılıyordu.
1913’te 180 bin km2’si Avrupa’da, 1 milyon 800 bin km2’si Asya’da, 3 milyon km2’si Afrika’da olmak üzere, toplam 4 milyon 980 bin km2’yi buluyordu.
1913’ten 1923’e, sadece 10 yılda 4 milyon km2 toprak kaybedildi, evet.

***

Tıpkı İkinci Abdülhamit’in kaybettiği topraklar gibi, bu topraklar da insanlığın sosyolojik dönüşümü gereği, geopolitik bir zorunluluk olarak kaybedilecekti, öyle de oldu!
Çünkü 19. yüzyılın sonuna doğru halklar, yurttaşlık ve millet bilincini sahiplenmiş, kulluk ile ümmet toplumsallaşmasının sonu gelmişti.
Elbette ki tüm sömürge imparatorlukları gibi Osmanlı da dağılacaktı!
Hatta en köhne, en geri kalmış, en cahil ve yoksul imparatorluk olduğu için elbette hepsinden önce parçalanacaktı…
Japon İmparatorluğu, 1868’den 1945’e kadar 7 milyon 400 bin km2 toprak kaybetti.
Bugünkü Japonya’nın yüzölçümü 127 milyon nüfusuna karşın sadece 377 bin 962 km2.
Güney Amerika fatihi Portekiz İmparatorluğu, 1824’e kadar 10 milyon 400 bin km2’ydi. Koca Brezilya’nın sahibiydi.
Bugün sadece 92 bin 212 km2’lik bir ülke.
Güney Amerika’nın öteki fatihi İspanya İmparatorluğu, 1898’de Osmanlı’nın dört katı, 19 milyon 200 bin km2’lik bir yüzölçümüne yayılıyordu.
Bugünkü İspanya’nın yüzölçümü, 505 bin 990 km2.

***

Üzerinde güneş batmayan Britanya İmparatorluğu, 19. yüzyılın sonunda Osmanlı’nın zirvedeki yüzölçümünden iki kat büyüklükteydi: 33 milyon 700 bin km2’ye yayılan mülkünde zamanın dünya nüfusunun yarısı, 458 milyon insan yaşıyordu.
Bugün Britanya, İskoçya’yı saymazsak 242 bin 495 km2’den ibaret bir ülke…
İkinci Fransa İmparatorluğu, 12 milyon 898 bin km2’ydi. Bugün Fransa, 643 bin 801 km2.
Liste uzun.
Dünyadaki bütün imparatorluklar, fethettikleri topraklardaki halkların millet bilincine kavuşması ve bağımsızlıklarını elde etmek için başlattıkları mücadele sonunda dağıldılar.
Osmanlı da dünyadaki sömürge imparatorluklarından biri ve 18. yüzyıldan öteye bunların ne en büyüğü, ne de en güçlüsü ya da gelişmişiydi.
Oysa Atatürk’ün başlattığı Kurtuluş Savaşı sayesinde Türkiye Cumhuriyeti, bugün Rusya hariç eski emperyal rakiplerinin hepsinden daha geniş bir yüzölçümüne sahip: 783 bin 562 km2.
Tarihi yalan dolanla tahrif edenlerin, sata sata bitiremedikleri kadar büyük bir coğrafyadır, Türkiye.  

Yazarın Son Yazıları

Bir sosyal demokratın anıları

Halkçı Parti’nin genç milletvekilleri koşulların izin verdiği ölçüleri aşarak 12 Eylül ve sonrasındaki işkence iddialarını Meclis gündemine taşıyordu.

Devamını Oku
14.12.2025
Hello Papa, sen misin yeni baba?

Boğaz kıyılarındaki küçük Byzantion yerleşkesini Nova Roma’ya (Yeni Roma, bugünkü İstanbul) dönüştürecek yıkım-yapım çalışmaları 324 yılında başladı.

Devamını Oku
07.12.2025
Türkiye’nin ilk kitap müzesi: FKE

Fethiye, yurttaşların ormanları yanmasın diye nöbet tuttuğu ve olağanüstü güzellikte kıyı şeridine çöken muktedirlere, muktedir torpillilerine karşı kazanamayacaklarını bile bile mücadeleye girmekten korkmayan çevreciler ile yurtsever Yörüklerin diyarıdır.

Devamını Oku
30.11.2025
Karar ve tavır

Türkiye artık ulusal bir toplum değil.

Devamını Oku
23.11.2025
Onlar SAFE, bizler saf..

Hayhuy arasında kaynadı gitti...

Devamını Oku
16.11.2025
Yangın önlemek mi, keriz silkelemek mi?

Turizm, Türkiye’nin en önemli gelir kaynaklarından biri.

Devamını Oku
09.11.2025
Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Yalan patalojik, savaş psikolojik

İster muktedir olsun ister muhalif, tüm politikacıların yalan söylemesine dünya halkları da alışıktır, biz de epeyce idmanlıyız.

Devamını Oku
25.05.2025