Yine yenebilecek miyiz?
Mine G. Kırıkkanat
Son Köşe Yazıları

Yine yenebilecek miyiz?

11.08.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Emperyalizmin kanlı savaşlar ve sömürü üreten kıyma makinesinin son kullanım tarihi yok. Otomatik ve zamansız. Ancak hükmünü dayattığı ülkelerde birilerinin içeriden düğmeye basması gerekiyor. O birilerini de kolayca buluyor. Reklam yapıyor, kandırıyor, genellikle de satın alıyor kimi büyük, kimi küçük işbirlikçilerin parmaklarını...

Düğmeye basan parmaklar, milliyetçilik, din ve mezhep eldivenleri takıyor. Afrika, Ortadoğu, Çin ve Güney Amerika tarihi; kölelikten sömürgeciliğe kadar temeli kan ve savaşlarla atılan emperyalizmin kanlı sicili. 

Ege’nin ve Anadolu’nun 1915 ile 1922 yılları arasındaki tarih süreci de emperyalizmin genel hatlarına uygun gelişiyor. Ama çok ilginç gelişiyor. Şöyle ki:

O sırada (aslında hâlâ!) emperyalizmin ağa babası İngiltere. Müttefikleri Fransa, İtalya ve elbette ABD. Ama İngiltere özellikle planlama, bölüştürme ve uygulamada başı çekiyor.

KUKLACI USTA, KUKLALAR USLU

Hem Yunanistan’ı İzmir ve çevresi için boş bir Hellenizm düşüyle Anadolu’ya sevk ediyor hem de İstanbul’daki işbirlikçisi Osmanlı yönetimine işgali savunmak ve diğer yandaşlarının, yani Fransızların, İtalyanların parsadaki paylarını korumak görevini veriyor.

1918’de Yunanistan ile Osmanlı’yı ayıran denizlerin bir yakasında Kral II. Konstantin ve siyasi uzantısı Venizelos ile yandaşları var. Öteki yakasında Padişah Vahdettin ve siyasi uzantısı Damat Ferit ile yandaşları. 

İki tarafın da patronu ve beyni İngiltere. Atina’daki kuklaları, olmadık bir düş peşinde İzmir’e çıkacak. İstanbul’daki kuklaları da kendi halkına, elindeki tüm olanaklarla Yunan işgalinin Anadolu’ya ne kadar hayırlı, ne kadar uğurlu olduğunu yutturmaya çalışacak!

İNGİLİZ MUHİBBİ YUNAN VALİ

Venizelos’un o yıllarda en yakın yardımcısı, Korfu ve Selanik valisi Alexandre Anastasius Pallis; Eton ve Oxford’da eğitim görmüş, Mısır’da İngiliz istihbaratı için çalıştıktan sonra Yunanistan’a dönmüş, yani kimliği gayet açık bir İngiliz muhibbi.  

Henüz kroki aşamasındaki “Hellen Anatolia” tablosunu; “Yunanlıların Anadolu Macerası” (1915-1922)* başlıklı kitabında şöyle anlatıyor:

“1914’ün sonunda Türkiye’nin Avrupa ve Asya eyaletlerinin olası taksimi konuşulmaya başlanmıştı. Bu planların yankısı ilk kez Venizelos’un kulağına 1914’ün aralık ayının ortasına doğru Roma’dan geldi. 

Roma’daki Yunan Büyükelçisi, 27 Aralık tarihli raporunda İtalyan Dışişleri Bakanlığı’nda Küçük Asya’nın geleceği hakkında beslenen görüşleri şöyle bildiriyordu: 

Rusya’ya Ermeni eyaletleri verilecek, Fransa Suriye’yi, Büyük Britanya Arabistan’ı alacaktır.”

Anlayacağınız, 1918’in provaları meğer 1914’te yapılmaya başlanmış...

KAVALA, İNGİLİZE FEDA

Alexandre Anastasius Pallis, aynı kitapta: 

“İngiliz Hükümeti de Venizelos’un İzmir’le ilgili işgal planını İzmir’le ilgili olarak kabul etmiş olmalı ki 23 ocak 1915’te Sir Edward Grey, Yunanistan’a Küçük Asya kıyısında önemli toprak taleplerini iletti. Venizelos, Kral II. Konstantin’e gizli bir mektup yazdı. Mektupta, Salt Osmanlı Rumlarını kurtarmak için bile ve Hellenizmin çağlar boyunca yaşadığı bölgeleri içine alacak, gerçekten büyük bir Yunanistan kurulmasını sağlamak amacıyla; ne kadar acı verirse versin, Kavala’nın bu yolda feda edilmesinde tereddüt etmem, diyordu.”

Venizelos ve Kral II. Konstantin’in bu ham düşleri, Anadolu’da tadacakları acı sonun başlangıcı oldu.

Bu yazıda anlatmaya çalıştığım olgu, Emperyalizmin iki yakadaki işbirlikçileri ile maşalarını nasıl da ustalıkla kullandığıdır. 

Yunanlara Büyük Hellas hayalleri sattılar. Osmanlı sultanı ve yandaşlarına da düşman işgalini savunma görevini verdiler.

1914’TE DÖNÜŞ

Proje ters tepti, çizdikleri kroki yırtıldı, plan suya düştü.

Çünkü Sir Winston Churchill’in dediği gibi, “Yüzyıllar önemli devlet adamları çıkarır, Mustafa Kemal gibi büyük bir asker ve deha bu yüzyılda Türklere nasip oldu!”

Ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk ulusu yedi düvelin hakkından geldi.

Yıl 2024. Ama sanki 1914’ü yeniden yaşıyoruz. Emperyalistler aynı emperyalistler. İçeride işbirlikçi ordusu kurdular. Yurdumuz savaşsız işgal ediliyor. Kukla muktedirler ve maşaları işgali savunmak, Türklere vermediklerini, hatta Türklerden aldıklarını işgalcilere vermek; zaten Türk kimliğini de sözlükten silmekle görevlendirildiler. 

Yine yenebilecek miyiz? 

* Türkçe çeviri: Orhan Azizoğlu, Yapı Kredi Yayınları, 1995.

Yazarın Son Yazıları

Panik atak mı, panik aşk mı?

Kırk yaş, rastgele bir yaş değildir.

Devamını Oku
02.11.2025
İster zart, ister zurt, illaki zort

Dünyada pek çok devlet ve yönetim biçimi vardır.

Devamını Oku
26.10.2025
Yılanların yalanı

Türkiye’nin yalanları, tarihi kadar uzun, kalın ve kuyrukludur.

Devamını Oku
19.10.2025
Hayaller Riviera, gerçekler Gazze

ABD’nin en hafif deyimle en tuhaf başkanı Trump’ın Gazze’ye ilişkin bir projesi var.

Devamını Oku
12.10.2025
Siter yalha züdü çekger dirmi?

Çocukken çok sevdiğim bir oyun vardı. Belki siz de oynamışsınızdır...

Devamını Oku
05.10.2025
Al saat ver saat

Makronezya müstebiti Valdemir Potin’in ricası üzerine Mikronezya’yı barışçıl amaçlarla işgal eden 100 bin Çinli askeri doyurmak kolay değildi.

Devamını Oku
04.10.2025
Bir muhtarın çığlığı

11 Eylül 2025 tarihinde Kadıköy ilçesindeki Caferağa Mahallesi’nin kalbindeki tek mazbut (tahrip edilmemiş alan), Ali Oğlu Hüseyin Vakfı’na ait 12 dönümlük arsa için bir ihale düzenlendi.

Devamını Oku
28.09.2025
Hatırla sevgili, o makus tarifi

100 bin Çinlinin 100 bin nüfuslu Mikronezya adasını işgali, iştah ve sefayla sürüyordu.

Devamını Oku
27.09.2025
Eğriliğin ederi, doğruluğun bedeli

Dünyanın tüm kedileri aynı dili konuşur, aynı tınılarda hırlar ve miyavlarlar.

Devamını Oku
21.09.2025
Kayyum devşirme

12 Haziran 2011 genel seçimleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP genel başkanı olarak girdiği ikinci, oy kullanabildiği ilk seçimdi.

Devamını Oku
14.09.2025
Sal gideyim, salla geleyim

Yalnız ve güzel ada Mikronezya’nın uyuşuk ahalisi, her şeye alıştığı gibi savaşsız gerçekleşen Çin işgaline de alışmış, minnak adayı nüfusu kadar işgalciyle paylaşmayı da kabullenmişti.

Devamını Oku
13.09.2025
Hayaller dolgun fon, gerçekler yırtık don

Güzel bir Kafkas atasözüdür: “Yükseklerde ne eserse alçaklarda onu toplarsın.”

Devamını Oku
07.09.2025
Belirsizliğe doğru

Joseph Ignace Guillotin, 1738 ile 1814 yılları arasında yaşamış bir doktor; Paris Tıp Enstitüsü’nde anatomi dersleri veren bir hocaydı.

Devamını Oku
31.08.2025
Yarım insan hakları

Mısır, nüfus çoğunluğu Müslüman bir ülkedir.

Devamını Oku
24.08.2025
我们身后还有十五亿

Çin’in Mikronezya’yı sessizce işgali Makronezya müstebiti Valdemir Potin hariç, Ezya arşipelindeki tüm istibdatları heyecana gark etmiş ve hatta okyanus ötesi kıtaları da zıplatmıştı.

Devamını Oku
23.08.2025
Bir vasiyetin ağırlığı

“Toplum olarak fikirdüşünce gelişmesi ve vicdan bilinçlenmesi gibi nimetlerden yoksun kalmışlığımızın iki sorumlusu vardır...

Devamını Oku
17.08.2025
Çin işi, asker dişi

Mikronezya ile Yutania’nın şöyle ağız tadıyla bir türlü kapışamayan ordularının sahillerde pineklediği bir sabah; olan oldu.

Devamını Oku
16.08.2025
İsyan hakkı

İnsanlar niçin anneye, babaya, düzene isyan ederler?

Devamını Oku
10.08.2025
Yanık toprak taktiği

Türkiye, artık ağır yaralı bir ülke.

Devamını Oku
03.08.2025
Satamam derdimi kimseye

Mikronezya’nın Yutania ile nihai kapışması beklenirken Ulu Çoban Muktedir Makropiç’in de askeri ve sivil ahalinin moralini elbette yüksek tutması gerekiyordu.

Devamını Oku
02.08.2025
Patria Nostra’dan Madara Mostra’ya

Hani karşınızda biri limon yer, sizin damağınız kamaşır.

Devamını Oku
27.07.2025
Emekli açlık, emeksiz tokluk

Köyde doğdum. Lise bitene kadar kara lastik ayakkabı giydim. Devlet yurdunda tıkış tıkış vaziyette üniversiteyi bitirebildim...

Devamını Oku
20.07.2025
Son dilek, yok çörek

Mikronezya ve Yutania’nın yaz sıcağında çöle dönüşen kumsallarında düşman beklerken sivrisinek avlayan, sevdiklerinden aylardır uzak kalan askerler, depresyona giriyorlardı.

Devamını Oku
19.07.2025
Yüreğimiz sızlar, ciğerimiz yanarken...

Canlılar arasında bir canlı türü olan insanın, ait olduğu memeliler sınıfındaki diğerlerinden tek üstünlüğü, beyinsel yeteneğidir.

Devamını Oku
13.07.2025
Dar sahada kısa paslaşma

Mikron ordusu kıyıda düşman beklerken, Betonit Saray’da işler çığrından çıkmıştı. Olası savaş masrafları boyuna yoksul halkın sırtına bindiriliyor; savaş korkusu ise Kel Tepe’deki ayrıcalıklı nüfusun cima furyasını kamçılıyordu. Sarayın CİA danışmanı Frozen Goldstein, donuk zekâsına karşın epeyce ateşli bir çapkındı. Güzeller güzeli karısı Frambuaz ise başlangıçta dini bütün bir Yolcu ve erdemli bir kadındı. Ama kocasının ihanetlerini öğrenince yoldan çıkmış; “göze göz dişe diş” deyip o da cima havuzuna atlamıştı.

Devamını Oku
07.07.2025
Diyanet’in yol harcı, teğmenlerin ihracı

Tuzla Piyade Okulu’nda 10 Kasım 2023’te Atatürk’ü anma etkinlikleri için son hazırlıklar yapılıyordu.

Devamını Oku
06.07.2025
Saçma sapan bir savaş mıydı?

Saçma sapan bir savaş mıydı? İ srail’in suikast saldırıları, İran’ın Demir Kubbe’yi delen füzeleri, ABD’nin İran’ı bombardımanı, yıkılan binalar, insan kayıpları ve pek de anlam verilemeyen bir savaş daha tavsadıktan sonra ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth dünyaya açıkladı: “Biz bu saldırılara aylardır hazırlanıyoruz…”

Devamını Oku
29.06.2025
Suratın tatlısı, limonun ekşisi

Mikronezya adasının Yutania’ya bakan kıyı şeridinde, askeri karargâh dışında bir sivil yaşam belirtisi de vardı...

Devamını Oku
28.06.2025
Sarı Paşa ve Türk Mucizesi

Vakit dardı. Kütahya mücadelesi sonrası, Yunan ordusu var gücüyle saldırıya geçecekti.

Devamını Oku
22.06.2025
Felekten bir gece, adını hece hece

Bolluk ve mutluluk istibdatı Yutania adasında, herkes seferberlik öncesi günleri özlüyordu.

Devamını Oku
21.06.2025
Organize işler

Antik Yunan tarihinin “Sokrates öncesi” diye anılan ilk filozofları, sayıları 23’e ulaşan bir düşünür topluluğuydu.

Devamını Oku
15.06.2025
Doğal cennetten parasal cinnete: Türkiye

Jeolojik olarak yaklaşık 300 milyon yıl önce oluşan ve şairin dediği gibi Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan Anadolu, birçok ilkleri barındıran bir coğrafya olmasının yanı sıra çok çeşitli bitki ve hayvana da ev sahipliği yapar.

Devamını Oku
08.06.2025
Yalan patolojik, savaş psikolojik (2)

Dünyada halen “iftira yoluyla algı operatörlüğü” yapan pek çok hükümet ve istihbarat kurumu, Edgar Hoover’ın yasadışı COINTELPRO yöntemlerini izliyor.

Devamını Oku
01.06.2025
Yalan patalojik, savaş psikolojik

İster muktedir olsun ister muhalif, tüm politikacıların yalan söylemesine dünya halkları da alışıktır, biz de epeyce idmanlıyız.

Devamını Oku
25.05.2025
Konuşmayan bizden değildir

Savaşmak için toplanıp savaşmaya koşullanan ama küçük muharebelerle yetinip topyekûn saldırıya geçemeyen tüm ordular gibi, vatanla ada karışımı “vadan” kıyılarında pinekleyen Mikron ordusuna da sıkıntı çökmüştü.

Devamını Oku
24.05.2025
Osmanlı’dan Osmancık’a

Türkiye’nin müzelerini gezmeye başladığım 1970’li yılların başında, Yunan ve Roma döneminden günümüze kalan erkek heykellerindeki sistematik bir eksiklik dikkatimi çekerdi.

Devamını Oku
18.05.2025
Ölen ölür, kalan yatar

Aylardır teyakkuz halindeki Mikron ve Yutan orduları ada sahillerinde pineklerden; dağına taşına kireçle “Vadana canım feda” yazdıkları vatan ile ada karışımı topraklarda, insanlar eceliyle ölmeyi sürdürüyordu.

Devamını Oku
17.05.2025
Yeniden iki bloklu dünya

Yeniden iki bloklu dünya

Devamını Oku
11.05.2025
Vadan uğruna casus feda

Vadan uğruna casus feda

Devamını Oku
10.05.2025
Kurtaran boşluk

Kurtaran boşluk

Devamını Oku
05.05.2025