Baylan günleri
Müjdat Gezen
Son Köşe Yazıları

Baylan günleri

11.11.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

1960. Biz artık genciz. Beyoğlu’na çıkıyoruz. Şehir Tiyatrosu komedi bölümü İstiklal Caddesi’nde kulis giriş kapısının 50 metre aşağısı Baylan Pastanesi. Yaman, Savaş ve ben 10 lirayı bulmuşsak Baylan’dayız. Balkonu tercih ediyoruz. Çünkü alt salonda, bizim ağabeylerimizin işgali altında. Onat Kutlar, Demir Özlü, Adnan Özyalçın, Doğan Hızlan. Bizdeki para dar bütçe. Şehir Tiyatrosu’ndan aldığımız 10 TL yevmiye. Ayda 300 eder ama sigorta parası kesilince 250 TL kalıyor. Tramvayla Fatih’ten Beyoğlu’na çıkmak üç kuruş. 3 de dönüş, 6. Uludağ pastası yiyebiliriz. Fakat balkonda oturma süremiz uzayınca şef garson (Leonidas) “Sizin oyun saati gelmedi mi?” diye kovma sorusunu sorunca bize yol göründüğünü anlıyoruz. Yavaş adımlarla hesabı ödeyip gidiyoruz. Keşke o günler geri gelebilse. Hesabı zor ödeyebilsek. Veee... Keşke 6-7 Eylül olmasaydı. Gördüm çünkü. 

ATEŞBÖCEKLERİ

Sabahları birkaç bulmaca çözmeden evden çıkmam. Bunun üstadı Ercan Bostancıoğlu’dur (Ateşböceği Ercan). Türkiye bulmaca çözme rekoru hâlâ ondadır. 20 dakikada tam sayfa büyük bulmacayı çözerek birincilik kazanmıştı. Ben sabah takıldığım bir kelime olursa ona sorarım. Ateşböcekleri bir devrin büyük komedi ikilisiydi. Sahnelerde kırıp geçirirlerdi insanları. Yalçın erken gitti. İkili komedyenlerin, benim hatırladığım ilki “Zıt Kardeşler”di. Sonra “Bal Arıları”, “Ateşböcekleri”, en son pek çok ikili çıktı ama bu iş Ateşböcekleri ile son buldu diyebiliriz. Geri kalanların hakkını yemek istemem. Bu benim fikrim. Gazinolarda komedyenlik yapmak çok zordur. Alkollü insanları eğlendiriyorsunuz. Bazısı kafayı iyice bulmuştur, sizi dinlemez bile. Gazinoda komiklik yapabildiyseniz her yerde yaparsınız. Bu nedenle Ateşböcekleri en uzun süre bu işi başarabilen ikiliyi oluşturmuşlardır. Artık bir anı olarak anıyoruz onları. 

KORKUTAN

Goebbels taktiğinde en önemli şey korkutmaktı. Önce korkutacaksın, sonra uygulayıp sindireceksin, sonra yasaklayacaksın, sonra tutuklayacaksın. Bu size hiç yabancı gelmiyor, değil mi? Tabii gelmez. İkinci Dünya Savaşı ile ilgili birçok film izlediniz. Orada bu gibi sahneler hep var. Ama insanlar çok iyi bilirler ki korkutmak (daha önce de söylediğim gibi) gün gelir, korkutanı da korkutur. 

HACİZ

Atatürk İstanbul’a geldiğinde yazları Florya Köşkü’nde kalıyor. Bir gün tebdili kıyafet yanında yaveri ile köyleri dolaşmaya çıkıyor. Tarlanın birinde bir köylü öküzüyle birlikte saban çekiyor. Yani ikinci öküzün yerinde kendisi var köylünün. Atatürk’ü tanımıyor. Soruyor köylüye Atatürk: “İkinci hayvanına ne oldu?” Köylü yanıtlıyor: “Haczettiler beyim.” “Haciz mi ettiler. Peki, neden?” “Borcumu ödeyemedim devlete ondan.” “Yahu yakınında Florya Köşkü var. İsmet Paşa oraya gelir, gidip derdini anlatsaydın ya...” Diyalog böyle devam eder. Atatürk buna çok üzülür. Ertesi günü adamı hem köşkte yemeğe davet eder hem de hayvanını geri verdirir. Aradan 90 yıl geçer. Köylüler devletten aldıkları krediyi ödeyemezler. Hemen traktörlerine haciz gelir. Fakat dertlerini dinleyecek kimse yoktur. Çünkü sistem işçiyi, köylüyü, yaşlıyı, emekçiyi sevmeyen bir anlayıştan gelmektedir. Köylülerin traktörlerine el koyan devlet hâlâ baştadır ve aradan tam 90 yıl geçmiştir. Buradan sonrasını artık ben sizin yorumlarınıza bırakıyorum. Bu gidiş iyi bir gidiş midir, değil midir, siz bir gün karar verirsiniz. 

FAGOT

Küçüktüm. Bir gün babam eve bir fagot getirdi. Çoğunun bildiği gibi fagot senfoni orkestralarının vazgeçilmez nefesli sazıdır. Genellikle obuaların yanında üç dört fagot yer alır. Sesi ne kalın ne incedir. En battal boydaki nefesli saz fagottur. Peki, babam bunu eve neden getirmişti o zaman? Babam alaturkacı. Fagot Batı sazı. Satılıkmış. Yıllar sonra düşündüm: “Acaba babam benim bu sazı denememi mi istedi?” Sonra birkaç gün geçti aradan. Babam aldı fagotu gitti. Bir daha da hiç lafı olmadı. Yaşam bazen gerçekten rastlantılarla doludur. Acaba ben o sazı deneyip heves etseydim babam da “Tamam, bunu sana aldım” deseydi belki ben bugün bir senfoni orkestrasının fagot sanatçısı olarak sahnelerdeki yerimi alacaktım. Fagot çok komik sesler çıkardığı için “orkestranın palyaçosu” olarak anılır. Bana uyuyor. Ama oyuncu oldum. Mandolin de aldılar bana, o da olmadı. Darbuka beni daha çok ilgilendirdi. Ritim. Ana rahminde ritim duymaya başlarız. Bu annemizin kalp atışlarıdır. Beynimize işler. Hayat ritimdir. Kalp atışlarımız, yürüyüşlerimiz, bir şarkıya el çırpışımız, tempo tutuşumuz hep ritimdir. Ritimsiz olmaz. Hayatın ritmini yakalayamazsınız hiç olmaz. Çünkü hayat ritimdir. 

Atatürk diyor ki: “Bir ulus sanata önem vermedikçe büyük bir felaketle karşı karşıyadır.”

Yazarın Son Yazıları

‘Acayip Şiirler’den

Fazıl Say bu kitaptaki şiirlerimi bestelemek istemişti. Şimdi yeniden okuyup buraya aktarmalar yaparken “İyi ki yapmamış, tutuklanırdı” diyorum.

Devamını Oku
19.05.2025
Dedem

Dedem

Devamını Oku
12.05.2025
Ekonomi

Ekonomi

Devamını Oku
05.05.2025
Mektup

Mektup

Devamını Oku
28.04.2025
Şeytanın aklına gelmez

Şeytanın aklına gelmez

Devamını Oku
21.04.2025
Müjdat Gezen yazdı...

İmamoğlu’na mektup

Devamını Oku
14.04.2025
Unutulanlar

Unutulanlar

Devamını Oku
07.04.2025
Fıkralar

Fıkralar

Devamını Oku
31.03.2025
Ergin

Ergin

Devamını Oku
24.03.2025
Celal Sururi

Celal Sururi

Devamını Oku
17.03.2025
Celal abi

Celal abi

Devamını Oku
10.03.2025
Vehbi Koç Ödülü

Vehbi Koç Ödülü

Devamını Oku
03.03.2025
Yoruldum

Yoruldum

Devamını Oku
24.02.2025
‘AB’

‘AB’

Devamını Oku
17.02.2025
Adalet

Adalet

Devamını Oku
10.02.2025
Hale

Hale

Devamını Oku
03.02.2025
Toprağını sevsin!

Toprağını sevsin!

Devamını Oku
06.01.2025
Eğri oturalım, doğru konuşalım

Eğri oturalım, doğru konuşalım

Devamını Oku
30.12.2024
Menderes

Menderes

Devamını Oku
23.12.2024
Atatürk mavisi

Atatürk mavisi

Devamını Oku
16.12.2024
Elif

Elif

Devamını Oku
09.12.2024
Hastaneler

Hastaneler

Devamını Oku
02.12.2024
Hiç mi insan biriktirmediniz?...

Hiç mi insan biriktirmediniz?...

Devamını Oku
25.11.2024
Süalp Tansan

Süalp Tansan

Devamını Oku
18.11.2024
Baylan günleri

Baylan günleri

Devamını Oku
11.11.2024
Açık açık söyle

Açık açık söyle

Devamını Oku
04.11.2024
Biz ne zaman böyle olduk?

Biz ne zaman böyle olduk?

Devamını Oku
28.10.2024
Ottoman

Ottoman

Devamını Oku
21.10.2024
Dümbüllü

Dümbüllü

Devamını Oku
14.10.2024
Selam

Selam

Devamını Oku
07.10.2024
Resim

Resim

Devamını Oku
30.09.2024
Siz yaptınız

Siz yaptınız

Devamını Oku
23.09.2024
Fiyaskom

Fiyaskom

Devamını Oku
16.09.2024
‘Halkalar’

‘Halkalar’

Devamını Oku
09.09.2024
Irkçılık ve...

Irkçılık ve...

Devamını Oku
02.09.2024
Kendini sorgulamak

Kendini sorgulamak

Devamını Oku
26.08.2024
Süveyda

Süveyda

Devamını Oku
19.08.2024
Teknik direktör

Teknik direktör

Devamını Oku
12.08.2024
Geçen haftadan devamla...

Geçen haftadan devamla...

Devamını Oku
05.08.2024
Abdi İpekçi

Abdi İpekçi

Devamını Oku
29.07.2024