Umut krizi
Necati Özkan
Son Köşe Yazıları

Umut krizi

27.02.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Üç hafta önce yaşadığımız ve ülke tarihindeki en yıkıcı afetlerin biri olarak kayıtlara geçen deprem, sahada vatandaşları birleştirirken ne yazık ki siyasi kutuplaşmayı daha da körükledi. Depremin sarsıcı etkisi, sadece ülke gündemini değil yaklaşmakta olan seçimlerin ve kampanyaların gündemini de değiştirdi. 

Depremden önce ekonomik kriz, işsizlik, hayat pahalılığı, enflasyon ve mülteciler gibi konular ulusal gündemin ilk sıralarını işgal ediyordu. İktidar bileşenleri de bu gündem konularına çözüm olacak kampanya yürütüyordu. Asgari ücret düzenlemelerinden kredi musluklarının açılmasına, EYT’lilerden “İlk evim, ilk işyerim” kampanyalarına kadar adına “Türkiye Yüzyılı” dedikleri bir şemsiye kampanya yapmaya başlamışlardı.

Deprem tüm paradigmayı değiştirince ulusal çapta acil müdahale, arama kurtarma, yıkımdan çıkış, yeniden imar ve yeniden inşa konuları birincil gündem haline geldi. İlave olarak, yakın gelecekte daha büyük bir yıkıma yol açacağı tahmin edilen olası Marmara depremi toplumun önemli bir kısmının gündem maddesine dönüştü. Şimdilerde iktidar bileşenlerinin bu yeni aks üzerinde seçim kampanyalarını geliştirmeye çalıştıklarını izliyoruz. İktidarı oluşturan iki partinin liderleri, Erdoğan ve Bahçeli afet bölgesine birlikte giderek birlik fotoğrafı veriyor.

İktidar, sadece zamanın ruhu bunu gerektirdiği için kampanya aksını değiştirmiyor. Aynı zamanda, kamu bankalarından sağladığı kredilerle “yakın çevresine” aldırdığı ve “beyin iğfal şebekesine” dönüştürdüğü medya kanallarını kullanarak, afetteki yetersizliğini ve beceriksizliğini muhalefete ve diğer adreslere yıkmaya çalışıyor. Ve görünen o ki, bu çabasında başarılı oluyor. Geçen hafta yayımlanan bir İPSOS araştırmasına göre, vatandaşlar yaşanan yıkımdan yüzde 84 müteahhitleri, yüzde 74 yapı denetim şirketlerini, yüzde 54 belediyeleri ve yüzde 44 hükümet ve bakanlıkları sorumlu görüyor! Araştırmaya göre toplumun yüzde 63’ü arama kurtarma ve destek çalışmalarını çok başarılı ve başarılı buluyor. Yayımlanmamış başka araştırmalarda da benzeri fotoğraf gözleniyor. 

Peki muhalefet? Afet öncesinde Türkiye seçmeninin yüzde 55-60’a yakını ekonomi yönetimindeki hataları ve akıldışı politikaları nedeniyle Erdoğan’dan ve iktidarından umudunu kesmişti. Muhalefet kanadında ekonomik krizin tek başına iktidarı değiştireceğine olan yaygın kanaatle işler ağırdan alınıyordu. Ortak kampanya yapılmaması, ortak vaatlerin gecikmesi, ortak seçim makinesi kurulmaması ve hatta ortak aday kararının gecikmesinin ana nedeni, bu yaygın ve yanlış kanaatti.

Henüz kesin konuşmak için erken olsa da deprem sonrası yapılan araştırmalar muhalefet adına alarm verici. Muhalif liderlerin deprem sonrası aldığı eleştiriye odaklanan politik tutum ve aktivizme kaçan dil umut yerine umutsuzluk yaratıyor. Çünkü, toplum bu dönemlerde siyasetten sadece çözüm duymak istiyor. Depremzedelerde ve toplumun bir bölümünde görülen öfke ve kızgınlık, an itibarıyla iktidara yönelik olsa da daha sürecin başındayız. Birkaç ay içinde toplumsal öfkenin yerini bireysel destek ihtiyacı alacak. Muhalefet zamanın ruhunu iyi kavramalı ve hızla harekete geçmeli. 

Aksi takdirde literatürden ve 1 Kasım 2015 seçimlerinden iyi bildiğimiz gibi belirsizlik otoriteye yarayacak.

Yazarın Son Yazıları

Öfke ve değişim

Öfke ve değişim

Devamını Oku
12.06.2023
Nasıl oldu?

Nasıl oldu?

Devamını Oku
30.05.2023
Yakın elmalar

Yakın elmalar

Devamını Oku
22.05.2023
Barışçıl değişim

Barışçıl değişim

Devamını Oku
08.05.2023
Son adımlar

Son adımlar

Devamını Oku
01.05.2023
Türkiye Gönüllüleri

Türkiye Gönüllüleri

Devamını Oku
24.04.2023
Kampanyalar ve duygular

Kampanyalar A ve duygular

Devamını Oku
17.04.2023
Adaylara tavsiyeler

Adaylara tavsiyeler

Devamını Oku
10.04.2023
Seccade

Seccade

Devamını Oku
03.04.2023
Süper başkanlık

Süper başkanlık

Devamını Oku
27.03.2023
Dijital manipülasyon!

Dijital manipülasyon!

Devamını Oku
20.03.2023
Seçim güvenliği

Seçim güvenliği

Devamını Oku
13.03.2023
3 mart depremi

3 mart depremi

Devamını Oku
06.03.2023
Umut krizi

Umut krizi

Devamını Oku
27.02.2023
Buradan nasıl çıkabiliriz?

Buradan nasıl çıkabiliriz?

Devamını Oku
20.02.2023
Asrın beceriksizliği

Asrın beceriksizliği

Devamını Oku
13.02.2023
Artık yönetmiyorlar

Artık yönetmiyorlar

Devamını Oku
09.02.2023
Aday ve gönüllüler

Aday ve gönüllüler

Devamını Oku
06.02.2023
Yeni Balkan Paktı

Yeni Balkan Paktı

Devamını Oku
30.01.2023
En yakın tehlike

En yakın tehlike

Devamını Oku
23.01.2023
Belirsizlik iklimi

Belirsizlik iklimi

Devamını Oku
16.01.2023
An bu an

An bu an

Devamını Oku
09.01.2023
Ya devlet başa ya kuzgun leşe

Ya devlet başa ya kuzgun leşe

Devamını Oku
02.01.2023
Ne oluyor?

Ne oluyor?

Devamını Oku
26.12.2022
İmamoğlu’nun suçu

İmamoğlu’nun suçu

Devamını Oku
19.12.2022
İktidarı değil seçmeni dinlemek

İktidarı değil seçmeni dinlemek

Devamını Oku
12.12.2022
Bir dönem bitiyor

Bir dönem bitiyor

Devamını Oku
05.12.2022
Organize belirsizlik

Organize belirsizlik

Devamını Oku
28.11.2022
55. IAPC Konferansı

55. IAPC Konferansı

Devamını Oku
21.11.2022
İmamoğlu'na Ahmak Davası!

Zorbalık siyaseti

Devamını Oku
14.11.2022
Her seçim bir başlangıçtır

Her seçim bir başlangıçtır

Devamını Oku
07.11.2022
Türkiye yüzyılı mı?

Türkiye yüzyılı mı?

Devamını Oku
31.10.2022
Ahmak davası

Ahmak davası

Devamını Oku
24.10.2022
Nereden bakarsanız bakın...

Anayasaya karşı hile!

Devamını Oku
17.10.2022
Dört stratejik alanda mıntıka temizliği

Mıntıka temizliği

Devamını Oku
10.10.2022
2017 referandumuyla ilgili çarpıcı veri!

Atı alan...

Devamını Oku
03.10.2022
5.5 milyon yabancı

5.5 milyon yabancı

Devamını Oku
26.09.2022
Algı gerçekten önemlidir

Algı gerçekten önemlidir

Devamını Oku
19.09.2022
Kutuplaşma, çürüme ve riskler

Kutuplaşma, çürüme ve riskler

Devamını Oku
12.09.2022
Sahte güvenlik sorunu

Sahte güvenlik sorunu

Devamını Oku
05.09.2022