Savaş koalisyonları

Savaş koalisyonları

31.07.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ülke birbirine girmiş ama nafile ve/veya göstermelik koalisyon turları devam ediyor. AK Partililer zaten koalisyon istemediklerini açıkça ortaya koymuşlardı; öyle ya onlarınki “devrim”, yeni bir “İstiklal Savaş”ı. “Devrim ve savaş”a inananların koalisyonla ne işi olabilirdi ki? Üstelik dalga geçer gibi, “2002 Devrim”cisini de koalisyon heyetine katmışlar, siz hâlâ anlamamakta ısrar ediyorsunuz. Dahası, koalisyon kuruldu bile; kâbus koalisyonu! Zaten koalisyonun olsa olsa, “doku”larının uyuşacağı MHP ile olacağını da ilan etmişlerdi, doğrudan koalisyona gerek kalmadı; “Kürt çözüm süreci”nin sona ermesi MHP’yi yedek güç haline getirmeye yetti!

Çakal hesapları
Bakalım, o birbirine uyan “doku” başımıza ne belalar dokuyacak! Savaşsa savaş, otoriterlikse otoriterlik, “kudret”perverlikse kudretperverlik; “doku” gerçekten de birbirine çok uyuyor, çok yakışıyor. Dillerinden düşürmedikleri ve Şeyh Edebali’ye ithaf edilen “insanı yaşat ki devlet yaşasın” şiarı her şeyi anlatıyor. Yani onlar için, “devlet insanı yaşatmak için var değil, insan devleti yaşatmak için var”; insan devleti yaşatmak için yaşayacak ve gerekirse ölecek, öldürecek. Nasılsa “Anadolu aslan dolu”, muhafazakârların “Anadolu kaplanları” bir yana, Anadolu’nun ölmeye gönderilecek aslanları da var, neden savaşmaktan çekinsinler ki? Söz konusu olan, aslanları, kaplanları, bozkurtları, sırtlanları, çakalları ile tam bir orman düzeni, tek bir farkla; bu ormanda kurtlar aslanları ölüme gönderiyor, gencecik aslanlar, çakal hesapları ile toprağa giriyor.

Başkanlık pazarlığı
İşte böyle; ufukta İslamcımilliyetçi- devletçilerin resmi olmasa da fiili koalisyonundan başka bir şey görünmüyor; birbirlerinin oylarına göz dikmiş vaziyette nasıl erken seçime gidilir veya gidilebilir mi bilemiyorum. Diğer taraftan, Özgür Mumcu dünkü yazısında gayet güzel izah etmiş; “Çözüm süreci” çoktan, hatta başından beri, “başkanlık pazarlığı” etrafında yürütülüyordu, iktidar partisi bu çerçevede milliyetçilere dayanıp Kürtlerle pazarlığı yeniden buradan başlatma hesabında da olabilir. HDP’nin başkanlık konusundaki tutumunun hesapları bozduğu belli, HDP’ye kızgınlık bundan.
Ama Kürt siyasetinin diğer unsurları, bu şartlar altında neden HDP’yi hiçleştirmekten sakınmaz, çatışma süreci başlatmaktan neyi murat eder, belli değil. “Türkiye’deki demokrasi güçleri”nin desteğini isterken demokratların çatışma siyasetini desteklemesinin mümkün olmadığını neden görmezler, izahı zor. Demokratlar, tabii ki iktidarın savaş çığırtkanlığına karşı durmakta kararlı olmalı, savaş atmosferinin baskılarına boyun eğmemeli, eğmiyoruz. Ama, diğer tarafın savaş/çatışma kararına destek olmak söz konusu bile olamaz, bunu anlamak o kadar zor mu? Hedeflenen iktidarı şehit verdirerek Öcalan ile görüşmeye zorlamak ise, kusura bakmasınlar “barış süreci”ne bu akılla geri dönülemez, böyle barış olmaz. İktidarın “barış” ve çözüm konusunda niyetinin salih olmadığı ortada, ama öyle diye, çatışmadan medet ummak her şeyden önce vicdanlarımızın kabul edeceği bir şey olamaz. Üstelik, HDP’nin demokratik zeminde böylesi bir başarı elde ettiği bir dönemde!
Hem hani HDP ve “Türkiyelileşme” (ki ben bunu demokratik siyasetin öne çıkması olarak okuyorum) Öcalan’ın projesi ise, şimdi neden boşa çıkarılır? Türkiye’de demokrasi güçleri sizin oyuncağınız mı? Başka şeyler üzerinden pazarlık yapacaksanız, demokrasi güçlerini neden araya sokuyorsunuz? Unutmayalım ki, HDP’yi demokratik zeminde güçlendiren, eşbaşkanlıkla temsil edilen ama kimi ne kadar temsil ettiği belli olmayan Türk sol bileşenler değil, pek çok Türk ve Kürt’ün barış ve demokrasi umudu idi. HDP’nin “Türkiyelileşmesi”, savaşa aklı yatan bazı Türkleri siyasete katmak idi ise, Türkiyelileşmese daha iyi olurdu.
Kürtler zamanında, savaşarak hak ve özgürlük mücadelesine giriştiler, büyük bedeller ödediler, bu şekilde siyasi muhatap haline geldiler, bunu kimse inkâr edemez. Ama bir noktada, barış ve demokrasi mücadelesi öne çıktı, dahası önemli bir alan kazandı, iktidarın hesabı bu alanı yok etmek, bu çok açık. Şimdi Kürtlerin savaş kararı, ne gerekçe ile olursa olsun bu değirmene su taşıyor olacak, bunun bir başka “savaş koalisyonu” oluşturmaktan başka izahı nedir?
PKK terör örgütü değil, bir savaş örgütü, Kürtlerin hak ve özgürlüklerini savaş yöntemi ile kazanmaya çalışıyor. PKK ile savaş terörle mücadele değil, Kürtlerin savaş örgütüne karşı savaş. Ancak, bize dayatıldığı gibi, PKK’ye “terör örgütü” dememek başka, Kürt meselesinin savaşla çözüleceğine inanmak başka, savaşa/çatışmaya destek vermek ise bambaşka işler. O nedenle, ne iktidar ve geniş devletçi-milliyetçilerin “terörle mücadele” baskılarına boyun eğmek, ne de yeniden çatışmayı haklılaştırmak demokratik/barışcı bir tutum olamaz. Tek çözüm, derhal çatışmasızlık sürecine geri dönülmesi, bunun gerçekleşmesi için herkesin elinden geleni yapması, bunu her şeyden önce bir insanlık vazifesi sayması.  

Yazarın Son Yazıları

‘Yeni devlet’

‘Yeni devlet’

Devamını Oku
07.08.2017
Müftü nikâhı ve İslami rejim

Müftü nikâhı ve İslami rejim

Devamını Oku
04.08.2017
‘Hans’ın ne dediği’

‘Hans’ın ne dediği’

Devamını Oku
31.07.2017
‘Evrim teorisi’

‘Evrim teorisi’

Devamını Oku
28.07.2017
Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Yeni Türkiye’nin tarih yazımı

Devamını Oku
24.07.2017
15 Temmuz’un anlamı

15 Temmuz’un anlamı

Devamını Oku
17.07.2017
15 Temmuz

15 Temmuz

Devamını Oku
14.07.2017
Parayla saadet olmaz

Parayla saadet olmaz

Devamını Oku
10.07.2017
‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

‘Adalet Yürüyüşü’ ve 15 Temmuz

Devamını Oku
07.07.2017
Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Rıdvan Bey, Katar ve diğerleri

Devamını Oku
03.07.2017
Katar krizi

Katar krizi

Devamını Oku
30.06.2017
Yine hüzünlü bir bayram

Yine hüzünlü bir bayram

Devamını Oku
26.06.2017
Adalet istiyoruz! (23.06.2017)

Adalet istiyoruz!

Devamını Oku
23.06.2017
Nerden başlasak nasıl anlatsak

Nerden başlasak nasıl anlatsak

Devamını Oku
19.06.2017
Katar’ın başına gelenler

Katar’ın başına gelenler

Devamını Oku
09.06.2017
ABD, Türkiye ve Kürtler

ABD, Türkiye ve Kürtler

Devamını Oku
05.06.2017
Toplum yorgunluğu

Toplum yorgunluğu

Devamını Oku
02.06.2017
Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Trump’ın yeni Ortadoğu siyaseti

Devamını Oku
29.05.2017
İki veda

İki veda

Devamını Oku
26.05.2017
‘Devrime hazır olun’

‘Devrime hazır olun’

Devamını Oku
22.05.2017
Kötü yönetim ve dış siyaseti

Kötü yönetim ve dış siyaseti

Devamını Oku
19.05.2017
‘Türbe, tarih, siyaset’

‘Türbe, tarih, siyaset’

Devamını Oku
15.05.2017
Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Fransız seçimleri ve demokrasi krizi

Devamını Oku
12.05.2017
İslamcılık, çirkin itiraf

İslamcılık, çirkin itiraf

Devamını Oku
08.05.2017
Yeni siyasi arayışlar

Yeni siyasi arayışlar

Devamını Oku
05.05.2017
Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Hindistan ziyareti ve İslamcılar

Devamını Oku
01.05.2017
Referandum sonrası Kürt meselesi

Referandum sonrası Kürt meselesi

Devamını Oku
28.04.2017
Nafile analizler

Nafile analizler

Devamını Oku
24.04.2017
Her şeye rağmen

Her şeye rağmen

Devamını Oku
17.04.2017
Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Son itiraz hakkımız, son kararımız Kesinlikle HAYIR!

Devamını Oku
14.04.2017
İslamcıların Suriye ile İmtihanı

İslamcıların Suriye ile İmtihanı

Devamını Oku
10.04.2017
Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Fırat Kalkanı; ‘zafer’ mi ‘hezimet’ mi?

Devamını Oku
03.04.2017
‘Vicdan ve adalet nöbeti’

‘Vicdan ve adalet nöbeti’

Devamını Oku
31.03.2017
En büyük tehlike (27.03.2017)

En büyük tehlike

Devamını Oku
27.03.2017
Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Dünya ve Türkiye; vahim vaziyet

Devamını Oku
24.03.2017
En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

En güzel evler, en iyi arabalar en kötü siyaset

Devamını Oku
20.03.2017
18 yaşında seçilme hakkı

18 yaşında seçilme hakkı

Devamını Oku
17.03.2017
‘Hollanda krizi’nin ötesinde

‘Hollanda krizi’nin ötesinde

Devamını Oku
13.03.2017
‘Erdoğan ve liderlik’

‘Erdoğan ve liderlik’

Devamını Oku
10.03.2017
‘Milli Kültür Şûrası’

‘Milli Kültür Şûrası’

Devamını Oku
06.03.2017