Ferdi Zeyrek’in ardından - YÜKSEL IŞIK
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Ferdi Zeyrek’in ardından - YÜKSEL IŞIK

11.06.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Tanışma fırsatım olmamıştı ama gün geçtikçe hakkında güzel şeyler işitmiş; tanışmak için fırsat kollar olmuştum. Güzel insanmış Ferdi Zeyrek, çok erken ayrıldı aramızdan. Enver Gökçe ne güzel dizeleştirmiş:

“Gitti vadesiz, gencecikken Yiğitken, güzelken, incecikken

Ölüm, adın kalleş olsun!”

Tepeden tırnağa kamucu bir başkanmış. 70’li yılların halkçı başkanlarını kamunun olanaklarını kamunun hizmetine sunmak konusunda çok titizmiş. İzmir’in yanı başında sessiz sedasız duran Manisa’nın hak ettiği değeri bulması için mezun olur olmaz gelip yerleşmiş doğduğu kente.

Doğduğu kenti yalnızca doyduğu kent olarak da görmemiş. Kentin tarihini, doğasını korumak; kente karşı işlenen suçlara karşı çıkmak için de var gücüyle çalışmış.

'GELMİŞ GEÇMİŞ EN İYİ BAŞKAN'

Örgütlü olmanın gereğine inanan biri olarak meslek örgütü Mimarlar Odası’nda görev almış; yetinmemiş, Cumhuriyet tarihinin en örgütlü partisi CHP’ye de üye olmuş; meclis üyeliği, il başkanlığı ve nihayetinde Manisalıların tercihiyle büyükşehir belediye başkanı olmuş.

31 Mart 2024’den sonsuzluğa yelken açtığı güne kadar hepi topu 14 aylık belediye başkanlığı yapabilmiş. Buna rağmen halk, onun için “gelmiş geçmiş en iyi belediye başkanı” payesini uygun görmüş.

“Yolsuzlukların karşısında Spil Dağı gibi duracağım” derken kararlı; “belediyenin parası, dağ köylerinde yalınayak dolaşan çocukların parası” diyerek de insan olduğunu göstermiş. Zaten kime sorsanız Manisa’nın çıkarlarını, her şeyin üstünde tuttuğu yanıtını alırsınız.

Onu anlatırken Bedri Rahmi’nin, “Sana Büyükşehirlerden Bahsedeceğim” şiiri geliyor aklıma. Şöyledir o şiirin son bölümü:

“her ağacına elin,

her karış toprağına terin değsin.

ve kuytu evlerden birinde

senden habersiz ölenler olmasın.”

Ferdi başkanın da tıpkı bu dizelerde dile getirilen bir insan olmak için çabaladığını duyardık. Manisa’nın bugününü kolaylaştırmak ve geleceğini de güvence altına almak için geceli gündüzlü hizmet ürettiğini de.

İHMAL Mİ, KAZA MI?

Ne yazık ki artık yaşamıyor Ferdi Başkan. Öyle basit bir nedenle yitirdi ki yaşamını, insan inanamıyor. Başına gelen şey, gerçekten kaza mı, ihmal mi yoksa daha da kötüsü bir çeşit suikast mı? Şimdilik bilmiyoruz ama basit bir kaza olmadığı anlaşılıyor.

Kızı Nehir, yaşananların ertesi günü, babasının tesisattan sorumlu kişiyle konuşmasına tanık olduğunu; bir şeylerin yolunda gitmediğiyle ilgili şüphelerini dile getirdiğini söylüyor.

Elektriğin bacağından çarpmış olması da kaçak akım rölesinin çalışmaması ve voltaj artırıldığı için şartelin atmamış olması da soru işaretlerini çoğaltıyor.

Nehir Zeyrek, “Bunun adı ihmal değil” demiş ve “Sorumlular cezalarını çeksin” şeklinde bitirmiş açıklamasını. Babasının ölümün ardından sonraki paylaşımında da “Babamın kanını yerde bırakmayın” yazıyordu. Demek ki aile, yaşananların basit bir kaza olmadığı kanısını taşıyor.

Elbette yeni bir “Babalar Günü”ne birkaç gün kala, hiç beklemediği bir anda babasını yitirmiş bir genç kızın çığlıkları duyulmazdan gelinemez ama daha da önemlisi, seçtikleri ve kendilerinden biri olduğundan kuşku duymadıkları Manisalılar adına da atılmış bir çığlıktır bu...

SORU İŞARETLERİ GİDERİLMELİ

Ferdi başkan, evindeki arızayı kendisinin gidermesi gerektiğini düşünecek kadar alçakgönüllü bir büyükşehir belediye başkanı olarak tarihe geçecek ama zihinlerimizde oluşan ve her geçen dakika çoğalan sorulara da yanıt bulmamız gerekiyor.

14 aylık süre içinde halkın sevgilisi haline gelen Ferdi başkanın bu kadar basit bir nedenle yaşamını yitirmesi, geçiştirilecek bir durum değildir. Elbette bir kuralı var ve kamu adına bu görev Cumhuriyet savcılarına düşüyor. Onların gerekli titizliği göstereceklerine ilişkin inancımızı dile getirelim ama çok sıradan bir ailenin hayallerini gerçekleştirme şansı yakalamış çocuğu olarak Ferdi Zeyrek’in bu kadar basit bir nedenle yaşamını yitirmesinin araştırılmasının sorumluluğunu ısrarla takip etmek, biz sıradan insanların omuzlarındadır. Bizim adımıza da muhalefetin “amiral gemisi” CHP’nin...

Ferdi başkanın da çok sevdiğini bildiğimiz Nâzım, bir şiirinde şöyle sesleniyor:

“Şüphe eden biziz, inanan biz,

ihtimaller ve korkular bizim içindir

hasret bizim için.”

Niye mi hatırladım bu dizeleri?

Bir süredir seçilmiş belediye başkanlarının türlü yol ve yönteme başvurularak görevlerinden uzaklaştırıldığı bir dönemeçten geçiyoruz. Manisa’nın çok sevdiği belediye başkanının tam da böyle bir zamanda, aniden ve kuşkulu ölümü akıllarda soru işaretleri bırakıyor. Bu kuşku bir an evvel ortadan kaldırılmalı, gerçekler açığa çıkarılmalıdır. Rahat uyuması, gözünün arkada kalmaması için görev başına.

YÜKSEL IŞIK

YAZAR

İlgili Konular: #Ferdi Zeyrek

Yazarın Son Yazıları

Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025