Olaylar Ve Görüşler

Seçim hâkimleri ve kurulları - Dr. Enver KUMBASAR

20 Temmuz 2022 Çarşamba

06.04.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 31.03.2022 tarih ve 7393 sayılı kanunla 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle, il seçim kurullarının başkan ve üyeleri ile ilçe seçim kurullarının başkanlarının kıdem esasına göre belirlenme yöntemi terk edilerek birinci sınıfa ayrılmış hâkimler arasından yapılacak kura çekimi ile belirleme yöntemine geçilmiştir. Kura çekimi görevi, il ve ilçe adalet komisyonlarına verilmiştir. Kura çekimi için yasanın yürürlük tarihinden itibaren üç aylık süre öngörülmüştür. Sürenin dolmasına iki gün kala, Türkiye’de, adalet komisyonları tarafından kura çekim işlemi yapılarak il seçim kurulu başkan ve asıl/yedek üyeleri ile ilçe seçim kurulu başkanları belirlenmiştir.

Kura çekiminden yaklaşık iki hafta önce, Hâkimler Savcılar Kurulu, yayımladığı “Yaz Kararnamesi” ile 5 bin dolayında hâkim ve savcının yerlerini değiştirmiş, yer değiştirme emirleri ilgililere 01.07.2022 tarihinde bildirilmiştir. Böylece bu hâkimler önceki görev yerlerinde kuraya katılamadıkları gibi yeni görev yerlerine gidip görevlerine henüz başlayamadıklarından, orada da kuraya katılamamışlardır. Önemli sayıda kıdemli hâkimin kuraya katılamaması sonucunu doğuran bu durum, kura yöntemine yönelik eleştirilerin bir başka haklı nedenidir. 

Anadolu’da pek çok ilçede seçim yönetmiş, en son İstanbul’da ilçe seçim kurulu başkanı olarak üç seçim yönetmiş kıdemli bir yargıç olarak halen görev yaptığım İstanbul Anadolu Adliyesi’nde Adalet Komisyonu’nca yönetilen kura çekim işlemine bizzat katıldım. Kuraya katılan birçok hâkim oradaydı. Siyasi parti temsilcilerinin de hazır bulunduğu salonda, kura çekimi şeffaflık içinde yapıldı.

GÖZLEM VE KAYGILARIMIZ

Birincisi, hâkimlerin büyük çoğunluğu, özellikle de daha az kıdemli hâkimler, seçim hâkimi olmak istememektedir. Bunun nedenleri, kişisel olmanın ötesinde, ülkemizdeki siyasi kutuplaşmadan kaynaklı gerginlik, siyasi baskı ve beklentilerin yarattığı kaygılardır. Bugüne kadar böyle bir durum yaşanmamıştır. 

İkincisi, hâkimler arasında kıdem ve liyakat dikkate alınması gereken önemli ve hassas bir konudur. Yıllardır kıdeme göre seçim hâkimleri belirlenir, her hâkim kıdemine göre kendisine ne zaman sıranın geleceğini bilir, ona göre her yönüyle hazırlanırdı. Kıdem sırası gelip seçim hâkimi olduğunda, görevini hakkıyla yapardı. Kura yöntemi gelince, bu durum değişti. Şimdi birçok seçim yönetmiş, örneğin 30 yıl kıdemli hâkim dururken 10 yıllık hâkim, kurayla belirlenip seçim yönetecek. Dahası, bir ilde birinci sınıfa ayrılmış 10 yıllık hâkim kurayla il seçim kurulu başkanı olacak 30 yıllık iki hâkim, kurulun üyeleri olacak. Yerleşik geleneklere aykırı olan bu durum, hâkimler arasındaki kıdem ve liyakat düzenini altüst eder niteliktedir.

‘HÂKİMLER BAĞIMSIZDIR’

Önümüzdeki seçimler, kura sistemiyle belirlenmiş il ve ilçe seçim kurulları yönetiminde yapılacaktır. Ancak sonraki seçimde, bu yöntem kaldırılıp yeniden kıdem esasına göre belirlenme yöntemine dönülmelidir. Bu aşamada kurayla belirlenmiş seçim hâkimi meslektaşlarımıza anayasanın 138. maddesi hükmünü anımsatmak isteriz: “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdır. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler.”

DR. ENVER KUMBASAR

İSTANBUL ANADOLU 15. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ HÂKİMİ / YARGIÇLAR SENDİKASI GENEL SEKRETERİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları