Beyazıt Meydanı’nın siyasal tarihimizde önemli bir yeri vardır. İstanbul Üniversitesi’nin ana kapısının önündeki bu tarihi meydan çok önemli siyasal olaylara tanıklık etmiştir.
DP zamanında 17 Nisan 1960’ta kurulan “Tahkikat Komisyonu”na, 27 Nisan 1960’ta anayasaya aykırı yetkiler verildi. 28 Nisan 1960’ta İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciler bu yetkilere karşı çıktı. “Hukukun katledildiği yerde hukuk okunmaz” diyen gençlerin üniversitenin bahçesindeki Atatürk heykeli önünde yaptıkları toplantıyı, iktidarın polisi sert müdahaleler yaparak dağıttı. Bu kez bütün öğrenciler Beyazıt Meydanı’nda toplandı. Polis olağandışı şiddete devam etti, silah kullandı. Sonunda orman fakültesi öğrencisi Malatyalı Turan Emeksiz öldürüldü, demokrasi şehidi oldu.
Yüzlerce öğrenci yaralandı. Yaralananların simge isimlerinden Hüseyin Onur, hastaneye zor yetiştirildi ve sağ bacağı tamamen kesilerek kurtarılabildi. Daha sonraki siyasal gelişmelerde Beyazıt Meydanı özgürlük meydanı olarak daima yerini ve önemini korumuştur.
Günümüze gelince, CHP’nin İstanbul’daki dördüncü mitingi çarşamba gecesi Beyazıt Meydanı’nda yapıldı.
Bu kez yine siyasal tarihe geçecek gelişmeler oldu. Güvenlik güçleri aydınlatma cihazlarını meydana sokmadılar. Daha ziyade üniversite gençlerinden oluşan 200 bin kişilik katılımcı saatlerce toplantıyı karanlıkta izledi. Bu türlü talimatlar eğer iktidar tarafından verilmiyorsa, “kraldan fazla kralcılar” bu önlemleri alıyorsa AKP kendisine zarar verildiğini anlamalıdır.
Çarşamba gecesi karartılmış Beyazıt Meydanı toplantısında katılımcıların tamamının telefon flaşını açarak protesto etmesini gösteren fotoğraf, siyasal tarihe geçecektir. Beyazıt toplantısının bu olağanüstü görüntüsü tarihsel bir belgedir. Özgürlükler ve demokrasi karşıtı bir hareket olarak daima anılacak ve AKP aleyhine kullanılacaktır.
Beyazıt toplantısının bir diğer önemi; CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e Taksim AKM’de düzenlenen fiziksel saldırı sonrası yapılan ilk toplantı olmasıdır. Özel’in tavrının yumuşama yönünde olacağı söylentileri vardı. Özel, Beyazıt konuşmasında kendisine yapılan saldırının planlı olduğunu belirtti. Özel, “Çocuklarını öldüren bir kişiyi üzerime saldırttılar, böylece bir korku yaratmak istediler. Ancak asla kavgadan kaçmayacağım” dedi. Bu derece açık konuşarak ılımlılık yönündeki algıları dağıttı.
Meydanın karartılmasından AKP iktidarı hiçbir siyasal yarar sağlayamaz. Tersine bu hareket AKP’nin aleyhine olmuştur ve tarih boyunca aleyhine bir delil olacaktır. Bu karartma ile AKP, CHP’nin sesini kısıyor çünkü korkuyor algısını güçlendirmiştir.
Bu tür önlemlerle AKP’ye karşı olanlar daha da bilinçleniyor, daha da etkinleşiyor.
Demokratik geleneklere ve haklara aykırı olarak alınan önlemlere karşın Beyazıt Meydanı toplantısı çok canlı olarak üç saat sürmüştür. Beyazıt Meydanı bu kez siyasal iktidar tarafından “Karartılan Meydan” olarak siyasal tarihe geçmiştir.
