Her şey kurumların kimliklerini yitirmesiyle...
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

Her şey kurumların kimliklerini yitirmesiyle...

14.01.2024 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Güncel yaşamda zeki sandığınız bir adam, dünyanın çoktan çözdüğü sorunlar karşısında, geleneksel bir kültürel tıkanma içine hapsedilmişse aptallık birikmiş ve koyulaşmış toplumsal cehalete dönüşmüş demektir.   

Geri kalmış ülkelerin dünyaya göreceli olarak az açılmış halkları, bu hapishanenin mahkûmlarıdır. Bedelini toplum olarak öderiz.

Televizyon, otomobil, gökdelen, telefon, AVM geleneksel kültürün pencerelerinin bazılarının açılmasını sağlayabilir. Fakat hepsini değil.

Tarihte bu pencereleri devrim adı verilen toplumsal depremler açmıştır. Yazı ile, dinlerle, bilimle, sanatla, teknoloji ile, felsefe ile ve örgütlenmiş toplumların insan ilişkileri bağlamında bilinçlenmeleri sonucu gelen bu devrimler, çağdaş dünyayı yaratmıştır. Fakat bu aydınlanmalar dünya toplumlarına, coğrafi, tarihi nedenlerle, homojen olarak dağılmamıştır.

KÖRLÜK VE CAHİLLİK

Türkiye insanı sayısız güncel konuda kaygı veren bir vurdumduymazlık sergiliyor.

Giderek daha karmaşık hale gelen dünyada cahil toplumların geri kalması, dünyadaki değişmelere olumlu tepki verememekten kaynaklanıyor. Açılmamış kültür pencereleri dünyayı algılamalarına olanak vermiyor.

Bizde bir politikacı büyük bir hata yapıyor ya da suç işliyor. Ama bir şey olmamış gibi işine devam ediyor. Toplumdan ses çıkmıyor. Toplum kültürünün o penceresi kapalı.

Aynı suçu işleyen Avrupalı işinden oluyor ya da istifa ediyor.

Yetersizlik, toplumsal cehaletin her alana yansımasıdır.

YAMALI TOPLUMSAL DÜZEN

Eğitim tam bir yamalı bohçadır. İlkokuldan üniversiteye kadar her eğitim kurumunun devlet, özel, vakıf türleri var.

Toplumsal kargaşa açık olarak gazete ve televizyonlara yansıyor. Hiçbir uygar ülkede bu kadar kaza, kadın cinayeti, bu kadar yolsuzluk, bu kadar yasadışılık, kural tanımazlık, polis baskısı, suçlu gazeteci, hiç suçu olmayan politikacı, alay edilen politikacı var mı?

Bunların çokluğu Türkiye’yi Avrupa’dan uzaklaştırdı. En iyi dostlarımız, Türkiye’de arsa ve bina alan petrol şeyhleri. Bunlar dünya basınından öğrendiğimiz kadar, dünyanın en zengin despotları.

Cahil toplumun demokrasi hikâyesi seçimde bitti. 1950’den bu yana içini boşalttığımız demokrasi kavramını, aynı şekilde içini boşalttığımız “din”le birlikte, bu toplumun düşsel standartları olarak dayattık. 

HALKI YALANLA AVUTMAK

Her şeyin sonu, bütün kurumların kimliklerini yitirmesiyle geldi. Her kurumun adı var, bazen görkemli yapıları var. Ama etkinliği simgesel. Toplumsal cehalet temelde bu anlama geliyor. Büyük Millet Meclisi, anayasal kurumlar, öğretim, sendikalar, demokrasi, hukuk, yasalarla ve uluslararası uygulamalarla tanımlanmış işlevlerini yerine getiremiyorlar.

Toplumun cahil geleneğinden miras kalmış kapalı pencereleri var. Bunun en basit örneğini seçimde görüyoruz. Partiler, yıllardır hırsız, soyguncu vb., diye suçladıkları parti ile koalisyon yapmak için kuyrukta.

Politika dediğimiz sözde demokratik mekanizmanın, halkı yalanla avutuyor. Bizde demokrasi, politikacılar arasında oynanan oyunun adına indirgenmiştir. Bunun sağdıçları da gazetecilerdir.

Demokrasi insanlar arasında eşitlik olduğunu ifade eder. Bu adaletin de tanımıdır.

Bizdeki gelişme Türk toplumunu bugünkü kaosa getiren ve Cumhuriyetin bütün kazanımlarını yok eden bir ters mekanizma sonucudur.

UYGARLIK NEDİR?

Uygarlık, kişisel aklın kazanımlarının toplumsal akla dönüşmesi ve orada birikmesidir. Bu birikim zamanla oluyor. Uygarlık daha ulaşılmamış bir ideal. Kişiler binlerce yıl önce bugün hâlâ ulaşılmamış insani idealler tanımlamış olabilir. Çünkü modern bilimin keşfettiği gibi, insan hep aklıyla değil, duyguları ve tutkularıyla da davranıyor. Örneği de uygar diye bildiğimiz toplumların son bir yüzyılda dünyayı sürükledikleri savaşlar.

***

Yukarıda size Doğan Kuban bilgenin yıllar önce yazdığı “Akıl ve Oy” başlıklı yazısını çok özetleyerek sundum.

Yeniden merhaba...

Yazarın Son Yazıları

Tarihe geçecek diploma iptali davası Dreyfus’u gölgede bırakır

Bir ülke, bir iktidar, bir hukuk, bir yargı düşünün ki topluca hareketle bir kimsenin 31 yıl önce aldığı üniversite bitirme diplomasını geçersiz saysın ve iptal etsin.

Devamını Oku
11.12.2025
‘Bana uy, seni tekrar büyük yapacağım, yoksa yok olacaksın’

Trump yönetiminin hazırladığı Milli Güvenlik Stratejisi (Belgesi) büyük tartışma yarattı, özellikle Avrupa’ya ilişkin bölümleri. Trump karşıtı Amerikan medyası ve entelektüel yazarlar, Trump Avrupa’yı adeta düşman olarak görüyor yorumunu yaptılar.

Devamını Oku
09.12.2025
Ümmet mi millet mi? Av kim, avcı kim?

Bakın ne buldum.

Devamını Oku
07.12.2025
Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025