İdrak ve dönüm noktası
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

İdrak ve dönüm noktası

11.08.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ali Akurgal

Bugün sizlere üretmeliyiz, iş yapmalıyız konusunu bir Ar-Ge mühendisinin, Ali Akurgal’ın kaleminden sunuyorum. Yazı HBT’nin bu haftaki sayısında var.

***

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre bu Arapça sözcük “anlama yeteneği, akıl erdirme” anlamında kullanılmakta. Mühendislikte, o güne kadar örneği olmayan bir şey yapacaksanız, önce yapmak istediğinizi tam olarak tanımlarsınız, tanımladığınızın hedeflediğiniz soruna çözüm olacağına akıl erdirdiğinizde (idrak) işin güç tarafı geride kalmış olur. İdrak, dönüm noktasıdır.

Ekonomi, üretilenle tüketilenin; dışarıya satılanla dışarıdan alınanın, nereye ne yatırım yapılacak, bunun sonucunda ne elde edilecek diye hesap yapmanın bilimi. Ekonominin temelinde üretim yatar. Bundan soyutlayıp bir para idaresi düzeyine getirirseniz, bir de bakarsınız ki üretilmiyor, ekonominin çarkları dönmüyor.

***

Kişiler: Bir işte çalışıyorsunuz. Belli bir geliriniz var. Diyelim bu gelir size ayda bir kere dışarıda yemek yeme, eğlenme olanağı tanıyor, senede bir, bir tatil yerinde dinlenmenizi sağlıyor vb. Siz eğer bu refah düzeyiyle yetinmeyip daha fazlasının peşinde koşacaksanız, günümüz paragözlü dünyasında, bir yerlerden ek gelir elde etmelisiniz. Ek gelir, sizin edindiğiniz veya size intikal eden malların satışından olabileceği gibi, sizin yapmakta olduğunuz işte mevcut becerilerinizi ilerletip daha nitelikli ve dolayısıyla daha fazla ücret ödenen işlere geçmeniz sonucunda da olabilir. Kalıcı refah, ikincisiyle elde edilir. Evdeki gümüşleri satıp o paralarla tatile gitmek tek seferlik bir refah yaratacaktır.

***

Ülkeler: Her ülke, vatandaşlarına, yurtiçinde ürettiği ürünlerin sağladığı gelire endeksli bir refah düzeyi verebilir. Üretilen, sağlığa tehlikeli maddeler ile yapılan bir üretim olabilir, ağır bir işte bedenen çalışmak gibi kişisel sağlık sorunlarına ve yıpranmaya neden olacak kadar zorlu da olabilir. Ulusal gelire (GSYİH) katkı, kimi zaman da bir salgına karşı aşı keşfetmek gibi bilgiye dayalı, beyin gücü ile elde edilmiş olabilir. 

Sonuçta, en meşakkatlisinden en titiz ve büyük düşünebilen insanların buluşuna kadar kazanılan her kuruş ulusal gelirdir. Bu gelirden ülkenin savunması, gençlerin eğitimi, toplumun sağlığı gibi yaşamsal hizmetler için harcama yapılır. Bayındırlık eserleri, bu parayla yaptırılır. Ülkemizde bu paradan inanç hizmetleri için de önemli harcamalar yapılmaktadır. “İtibardan tasarruf olmaz” düşüncesiyle, kalıcı hiçbir etkisi olmayan, başka üretimlere yol açmayan, bir eser bırakmayan harcamalar da bu paradan yapılır. Yapılıyor. 

Nereye ne kadar harcanacağına ilişkin planlar yapıldığında buna bütçe diyoruz. Harca harca hop diye bütçenin dibi görününce sene ortasında yapılana da “ek-bütçe” diyoruz.

***

Fazlasını yaşamak: Ekonomist değilim. Ama duyma, görme veya anlama özürlü de değilim. Mühendis yapılanmasıyla gözlemlediğim, yorumladığım ve akıl erdirdiğim hususları alt alta koyunca şunu görüyorum: Toplum olarak, GSYİH’mizin bize satın alabileceğinin üzerinde bir yaşam ve refah düzeyi peşinde, borçlanarak ve borç para harcayarak koşuyoruz. 

İşte “milletin cebinden beş kuruş çıkmadan” yapılan yollar, köprüler hastaneler için “çatır çatır ödeyeceksiniz” denilen bu borçtur (sözler cumhurbaşkanımıza aittir). Borcu, alınacak yeni bir borçla kapatmaya ekonomistler “borcu çevirmek” diyorlar. Elbette borç, çevirdikçe kartopu gibi büyüyor. Büyüdükçe de çevirmek, döndürmek zorlaşıyor. Bir gün döndüremediğimizde “temerrüde düşmüş” olacağız (borç bini aştı, artık alacaklı düşünsün aşaması).

***

Ne yapmalı? Halbuki şunu idrak etmemiz beklenirdi: Günümüzde yaptığımız işler, bize bu yaşam düzeyini satın almıyor. Ya satın alabildiğimiz düzeyde yaşayacağız ya da yaşamak istediğimiz düzeyi bize satın alabilecek işler yapacağız. Buna akıl erdirsek, dönüm noktasını geçeceğiz, işin zor kısmı geride kalacak. O yaşamak istediğiniz düzeyi size satın alacak işler, bilgi çağının işleri. 

Ama Bayram Ali Eşiyok’un HBT 329’uncu sayıdaki incelemesine bakarsanız, bu noktadan ne kadar uzakta olduğumuzu ve nasıl da ters yöne koştuğumuzu görürsünüz.

Yazarın Son Yazıları

Çin, 20 yılda kritik teknoloji araştırmalarının yüzde 90’ında öncü

Yukarıdaki başlık bana ait değil, dünyanın en önemli iki bilim dergisinden biri olan NATURE’a ait.

Devamını Oku
23.12.2025
6 yıllık ‘Manhattan Projesi’ ile Çin ABD tekelini kırdı

Bu proje İkinci Dünya Savaşı’nı bitiren atom bombası üretme projesi değil.

Devamını Oku
22.12.2025
Anket sonuçlarına ne kadar güvenmeli?

Onlarca anket önümüze geliyor ve buna göre yorumlar yapıyoruz.

Devamını Oku
21.12.2025
13 yıl öncenin büyük öngörüsü gerçekleşiyor mu?

Kaybettiğimiz Doğan Kuban Hoca’nın seçme yazılarına her hafta Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yer veriyoruz.

Devamını Oku
18.12.2025
Ankara’nın F-35 rüyası bitti veya çok bedel ödemesi gerekir

Hayır, ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack’ın F-35 konusunda verdiği yanıta dayanarak Ankara bu uçakların rüyasını bile göremez demiyorum.

Devamını Oku
16.12.2025
Bu anlaşmayı kim ‘Feshet’ dediyse suçlu o! Suriye tek mi olacak çok mu?

Bütün mesele bu. Derinden bir savaş veriliyor, bir varlık ve yokluk savaşı bu, olmak mı olmamak mı...

Devamını Oku
15.12.2025
Bu övgünün ardında ne var?

Şam hükümetini ve Suriye’yi kimler zayıf bırakarak dış güçlerin sürekli müdahalesine açık bir ülke konumunda tutmak istiyor sorusu çok önemli ama bugün Trump’ın Erdoğan’a olan büyük sevgisinin arka planında ne var sorusuyla başlayacağım.

Devamını Oku
14.12.2025
Tarihe geçecek diploma iptali davası Dreyfus’u gölgede bırakır

Bir ülke, bir iktidar, bir hukuk, bir yargı düşünün ki topluca hareketle bir kimsenin 31 yıl önce aldığı üniversite bitirme diplomasını geçersiz saysın ve iptal etsin.

Devamını Oku
11.12.2025
‘Bana uy, seni tekrar büyük yapacağım, yoksa yok olacaksın’

Trump yönetiminin hazırladığı Milli Güvenlik Stratejisi (Belgesi) büyük tartışma yarattı, özellikle Avrupa’ya ilişkin bölümleri. Trump karşıtı Amerikan medyası ve entelektüel yazarlar, Trump Avrupa’yı adeta düşman olarak görüyor yorumunu yaptılar.

Devamını Oku
09.12.2025
Ümmet mi millet mi? Av kim, avcı kim?

Bakın ne buldum.

Devamını Oku
07.12.2025
Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025