Önümüzdeki oylama yeni iktidarı belirlemek için olmadığından AKP yöntem değiştirmiş durumda.
Valilerin, kaymakamların, kamyonların önüne oturup kömür, pirinç, makarna ve ev eşyası dağıtması yöntemi gözden çıkarılmış gibi görünüyor.
Hem zaman kısa, hem de nakit paranın etkisi daha büyük. Yıllardır sürüm sürüm süründürülerek bekletilen öğretmen adaylarına kadro veriliyor.
Çeşitli tüketim maddelerinin Katma Değer Vergisi oranları indiriliyor.
“Devletin 10 parası harcanmadı” diye övünülen yeni köprülerin, tünellerin geçiş ücretleri indiriliyor. Geçenlerden alınan ücret düşürülüyor ama ceremesi geçmeyenlere kesiliyor.
Bütçeden ayda 34 milyon dolar ödenecek ya; sizin, benim vergilerimizden karşılanacak.
Para karşılığı verilen hizmetin kamu hizmeti olmadığını Mısır’daki sağır sultan bile biliyor ama bizimkiler bir türlü öğrenemiyor!

***

Laf düzeyinden çıkartılıp halkoylaması nedeniyle mart ayında başlatılmasına karar verilen nakit ödemelerinden biri de şanslı anneannelerle babaannelerden torunlarına bakanlara verilecek ücret.
425 liralık katkıyı almak için 10 pilot ilden yapılan başvuru sayısına bakınca, ninelerin (anneanne, babaanne) kimilerinin torun sevgisini, çocuk sevgisinden daha değerli bulduğu açıklamalarına inanmak giderek zorlaşıyor.
Hele de yandaş bir gazetenin “Torun sevgisine hücum” gibisinden bir yorumla attığı başlık sonrasında.
Özel sektörde çalışan annelerse 0-3 yaş sınırlamasına karşı isyandalar. 3 yaşını bir gün aşmış çocukların bile uygulama kapsamından çıkarılmasına tepki gösteriyorlar.

***

AKP’nin aile kavramı konusundaki yaldızlı sözlerine karşın anneanne- babaanne arasında para ile ayrım yapmayı gündeme getirmesini aile içine atılan nifak tohumu olarak niteleyenler bile var.
Ödenecek 425 liranın “aynı ilde oturuyor olma” gibi geniş bir koşula bağlı olması da kimi büyükşehirlerde yol parasına bile yetmeyeceği ileri sürülüyor.
Özellikle ninelerin bakacağı çocuğun “kaçıncı çocuk olduğu” koşulu da tartışma yaratan koşulların başında geliyor.
Yardım alamayacaklarla atanmayacak öğretmenlerin sayısına ve tepkisine bakınca, AKP’nin halkoylaması öncesinde yaptığı ayrımcılıkla baltayı bir kez daha taşa vurmuş gibi görünmesi de cabası...