İstanbul Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu; İstanbul’daki CHP’li ilçe belediye başkanları; CHP’li belediyelerin ve şirketlerinin yüzlerce yöneticisi, görevlisi, meclis üyesi, haftalardır, aylardır hapisteler!
Zalimlik son bulacağına genişleyerek sürüyor, tutuklu yargılama, görevden alma, kayyum atama gibi yollarla, CHP’li belediyelerin üzerine çökme operasyonu gerçekleşiyor!
İstanbul halkının belediye seçimlerinde seçtiği belediye başkanları ve onların birlikte çalıştığı kadrolar hapislere atılıyor, mallarına el konuyor, ailelerinin ocakları söndürülüyor, çocuklarına, eşlerine, annelerine, babalarına da zulüm uygulanıyor!
Bu kadar barbarlık ancak ilkel toplumlarda yaşanır!
Türkiye adeta, kendisini takım elbiselerin, kravatların, makamların arkasında gizleyen barbarların istilasına uğramış durumda!
Halkın desteğini yitiren AKP, kolluk kuvvetlerinin, polislerin, hapishane gardiyanlarının, sözde “savcıların” ve ABD’nin arkasına sığınarak iktidarda kalmaya çalışıyor!
İmkân bulursa, ordunun da arkasına sığınarak iktidarda kalmaya çalışır!
Bu konuda bir utanma duyguları da yok! Takım elbiseli, kravatlı, makam sahibi barbarlar, televizyon ekranları karşısında, hiçbir şey olmamış gibi, pişkin pişkin, kimi sırıtarak kimi somurtarak poz veriyorlar, saçma sapan demeçlerle halkı kandırmaya çalışıyorlar!
Askeri darbelerde bile darbeciler iktidarı bir, iki, üç yıl sonra sivil siyasetçilere devretmişlerdi! AKP’nin İslamcı faşizmi, iktidarını devretmemek ve yıllar önce kurduğu diktatörlüğünü sürdürmek için, ülkenin ekonomisini, siyasetini, hukukunu, geleceğini yakıp yıkmayı göze aldı!
Bunun bir nedeni, teokratik bir monarşi kurma ve Cumhuriyeti yıkma hedefidir!
Bir başka nedeni de yargılanma korkusu olabilir. Bir kişi suç işlemese böyle bir korkuyu taşımaz veya böyle bir korkuyu taşıması için paranoyak olması gerekir. O nedenle yaşanan baskılar, suçluların suçlarının itirafı olabilir!
Tarihte, iktidardaki gerçek suçluların, muhalefettekiler için suç icat ettiklerine dair binlerce örnek var.
***
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve suçlanan belediye başkanları, yöneticileri haftalardır, savcıların iddialarını belgelerle çürütüyorlar.
Ayrıca, İmamoğlu’nun suçlu olup olmadığı konusunda hâlâ kuşkusu olan azınlığın, şunları da sorması gerekir:
1) İmamoğlu operasyonu neden erken seçim talebi ve CHP’nin cumhurbaşkanı adaylığı önseçimi öncesinde gerçekleşti? İmamoğlu suç işlediyse, üç defa belediye başkanı adayı olmadan önce bu neden ortaya çıkartılmadı? İstanbul AKP için bu kadar mı önemsizdi?
2) AKP Genel Başkanı ve “Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan’ın “Belediyeleri silkeleyin” ve “Turpların büyüğü elimizde” açıklamasıyla, “yargı” operasyonu nasıl eşgüdümlü yürüdü? Bağımsız olması gereken “yargı” yürütmenin talimatıyla mı hareket ediyor?
3) İmamoğlu Sayıştay ve İçişleri Bakanlığı müfettişleri ve denetçileri tarafından göreve geldiğinden beri yaklaşık 1200 kere denetlendiği halde neden hiçbirisinden suç unsuru çıkmadı?
4) İmamoğlu tutuksuz yargılanabilecekken neden tutuklu yargılanıyor? İmamoğlu ifadeye çağrılabilecekken neden sabahın köründe evinden polis baskınıyla gözaltına alındı?
5) İmamoğlu’nun diploması neden cumhurbaşkanı adaylığı önseçimi öncesi onlarca yıl sonra hukuka aykırı biçimde iptal edildi?
6) İddialar neden gizli tanıklara veya sabıkalı tanıklara dayandırılıyor? Kimdir bu gizli tanıklar? Gizli tanıklık, FETÖ’cüler tarafından “Ergenekon”, “Balyoz” kumpas davaları öncesinde mevzuata sokulmadı mı?
7) İmamoğlu suçluysa neden TRT’de duruşmaların yayınlanmasını istiyor, AKP ise bundan kaçıyor? Kendisine güvenen neden gizli saklı iş yürütsün?
8) CHP Genel Başkanı Özgür Özel neden İmamoğlu’na kefil oluyor? Özel kendi siyasi geleceğini neden tehlikeye atsın?
9) Suçlu olduğunu en iyi suçlu bilir. İmamoğlu bir suçu olsa neden adaylıkta ısrar etsin ve halkı, ülkeyi risk altına atsın? İmamoğlu bu kadar mı ülkesini umursamayan birisi?
Kamuoyu araştırmalarına göre, halkın büyük çoğunluğu bu soruların yanıtını vermiş durumda.