Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

21.04.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dünyada birçok toplumun keskin bir kutuplaşma yaşadığı bir dönemdeyiz. Memleketimiz de bundan istisna değil. Hatta bizde kutuplaşmanın son derece derin bir şekilde tecrübe edildiği söylenebilir. Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır’ın erken seçimden önce kaleme aldığı analizi destekleyen veriler, toplum kesimlerinin birbiriyle temasının neredeyse kalmadığını gösteriyor.
Viyana İnsani Bilimler Entitüsü rektörü Shalini Rhandaira’nın tespitiyle “Günümüzün sosyal ve siyasi çatışmalarının fay hatları milli sınırlardan değil her toplumun kendi içinden geçiyor”.
Brexit, Trump’ın başkan seçilmesi, Orban’ın zaferi ya da geçen seneki referandumun demografik özellikleri birbirine yakın. Elbette her memleketin kendine özgü koşulları var ancak ana fay hattının genç, eğitimli ve şehirli kesimlerle küçük yerlerde yaşayan, yaşlı ve düşük eğitimli kesimler arasından geçtiği söylenebilir.
16 Nisan 2017 referandumunda İstanbul, Ankara ve İzmir hayır demişti. Ipsos’un verilerine göre ilk defa oy kullanan genç seçmenin yüzde 58’i oyunu hayırdan yana kullanırken 65 yaş üstü seçmenin yüzde 59’u mührü evet’e basmıştı. Kırsal kesim ve ilkokul mezunları arasındaysa evet oyunun yüzde 70’lere vardığı tespit edilmişti.
AKP ve MHP’nin kasım genel seçiminden referanduma kadar yaklaşık yüzde 10 oy kaybına uğradığı da not edilmeli. İttifak beklenen sonucu vermediği gibi referandumdan bu yana geçen sürede İyi Parti’nin örgütlenmeye başlaması ve MHP’nin daha da eriyeceği hesaba katılmalı.
AKP’nin Kürt seçmenden eskisi gibi oy alamadığı ortada. MHP’nin desteğinin bu kaybı karşılamama ihtimali giderek artmakta.
Her halükârda dünyanın diğer yerlerinde de Türkiye’de de toplumsal ve siyasi fay hatları büyük oranda geleceğin dünyasıyla geçmişinki arasından geçiyor. Bir memleketin geleceğini eğitimli, genç ve şehirli kesimlerin belirleyeceği açık. Türkiye’de şehircilikteki bütün aksaklıklara rağmen metropolleşmenin son sürat arttığı da unutulmamalı. Türkiye’de kırsal nüfus yüzde 16’ya kadar düşmüş halde.
Bütün dünyada 2007 krizinin etkileri sürüyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kurulmuş ve özellikle Batı’da hep istikrar ve refah vaat eden sistem sarsılmakta. Yeni teknolojik gelişmelere üretim ilişkilerini radikal bir şekilde değiştirirken özellikle kimlik politikalarıyla ilişkili talepler toplumsal gerginliklere yol açmakta.
Özetle, artık her seçimden önce söylendiği için bıktırmış olsa da önümüzdeki seçim çok hayati öneme sahip. İktidar bloku, devletin bütün imkânlarından, medya üzerindeki neredeyse tekelleşmiş konumundan ve OHAL’in sağladığı fırsatlardan sonuna kadar faydalanacak. YSK’nin “mühürsüz pusula” kararı ve yeni getirilen düzenlemeler seçim güvenliği konusunda ciddi sorunlar barındırıyor. Bu şartlarda seçim kazanamamak için iktidar blokunun hakikaten bitik olması gerekir.
Tarihsel olarak çoktan yenilmiş, geleceği değil on sene sonra hatırlanmayacak bir geçmişi temsil eden bir anlayış başkanlığı talep etmekte. Hazirandaki sonuçları bilemem. Ancak nasıl Trump gidecekse, Brexit’in ardındaki siyasi güçler tasfiye olacaksa bugünkü iktidar da eninde sonunda yerini geleceğin Türkiye’sine bırakmak zorunda. Bütün baskı ortamına rağmen bu haziranda olursa ne âlâ.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018