Seçime damgasını vuranlar
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Seçime damgasını vuranlar

16.05.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bütün dünyada yükselen otoriter popülist iktidarların en önde koşanlarındanız. Bir süredir yaşadıklarımız, eşiğinde bulunduğumuz rejim değişikliği bu sebeple. Gelişmiş demokrasiler bir kriz içinde. Şayet eşitsizlik giderilmezse ve yeni teknolojik devrime uyum sağlanamazsa krizin daha da derinleşeceğini öngören çok.
İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk defa demokratik olmayan rejimlerin ürettiği zenginlik demokrasilerinkini yakaladı. Yani özgürlükçü demokrasinin refah ve zenginlik yaratmaktan kaynaklanan çekiciliği azalmakta. Elbette burada sorun demokrasi değil “alternatifi yok” diye özellikle 1980’lerden beri dayatılan ekonomi politikalarında.
Her durumda, demokrasiyi istediği durakta inilecek bir tramvay olarak değerlendiren cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’ın, otoriterlik bütün dünyada yükselirken demokrat bir yol tutturmayacağı belliydi.
Yaşadığımız her seçime damgasını vuran, otoriterliğin köklü bir şekilde tesis edilmesi çabası. Yani yürütmenin merkezileşmesi, yargının siyasallaşması, medyanın bastırılması, toplumun kutuplaştırılması ve devlet imkânlarının popülist otoriter rejime aktarılması.
Endişe edelim çünkü bu düzen iyiden iyiye kurumsallaşırsa, memleket uçuruma yuvarlanır. Ancak umutsuz da olmayalım. Dünyada bunları yaşayan tek ülke biz değiliz. ABD’den Hindistan’a, Macaristan’dan Filipinler’e dünyanın neredeyse her yerinde benzer tartışmalar var. Yine her yerde, eğitimli, genç ve şehirli toplum kesimlerinin bu gidişata direndiği gözlemleniyor. Bunlar aynı zamanda ülkelerini geleceğe taşıyacak kesimler. Eşitsizliğin giderildiği ve teknolojik gelişmelerin kamusal fayda için kullanıldığı yeni bir ekonomik düzen toplumun diğer kesimleriyle buluşmanın aracı.
Türkiye özelinde son dönemlerdeki seçimlere damgasını vuran bir başka konu ise Kürt meselesi. Dün Ali Sirmen ve Kadri Gürsel ayrıntılarıyla ele aldı. 7 Haziran’da iktidarın yenilgisinin en önemli sebebi HDP’nin yüzde 13’e ulaşmasıydı. Kasım seçimlerine gidilmesinin, Bahçeli’nin aday Erdoğan’ın uydusu haline gelmesinin de.
24 Haziran seçiminin de belirleyicisi HDP olacak. Parlamento seçimlerinde yüzde 10 barajını aşamazsa, Meclis çoğunluğu Cumhur İttifakı’nın. Bu ihtimal, başkanlık seçiminin ikinci tura kalması halinde, aday Erdoğan’a avantaj sağlayacak. HDP’nin barajı geçmesi ve başkanlık seçiminin ikinci tura kalması durumundaysa aslında başkanı HDP oyları belirleyecek. HDP seçmeni iki aday arasında hangisine yönelirse, başkanın o olma ihtimali yüksek.
CHP adayı Muharrem İnce’nin HDP adayı Selahattin Demirtaş’ı hapishanede ziyaret etmesi, Hakkâri’de miting düzenlemesi ve nihayetinde başkan yardımcılarından birinin “bir Kürt kardeşi” olacağını açıklaması şansını yükseltiyor.
Bakalım İnce, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP’yi şahsında birlikte hareket ettirebilecek bir söylem tutturabilecek mi?
Demokrasinin yeniden kurulması ve toplumsal uzlaşı için çok önemli bir adım olur. Böylelikle otoriter popülizmle mücadele edebilecek eşitsizliği giderecek, yeni dünyaya Türkiye’yi hazırlayacak bir rejimin de altyapısı oluşturulabilir.
Zor. Ancak daha kolay görünen Erdoğan seçeneği gerçekleşirse de memlekette yaşayan herkes için hayat çok zor.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018