Sıkıcı manifesto
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Sıkıcı manifesto

09.05.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sayın Erdoğan’ın 24 Haziran için hazırladığı manifestodan demokrasiye dönüş ya da kapsayıcılık mesajı çıkartmak için iflah olmaz bir Erdoğan taraftarı olmak gerek. Bu memleket nice balkon konuşması gördü. O konuşmalarda vaat edilen toplumsal barış ya da uzlaşmanın aksine son derece bölücü ve dışlayıcı bir iktidar anlayışıyla yönetildiğimiz ortada.
Hukuk devletinin zerresinin kalmadığı ve bırakalım hukukun üstünlüğünü bir kanun devleti olmanın dahi asgari şartlarının bizzat iktidar tarafından tahrip edildiği bir ülkede “bağımsız yargı” vaat etmek insanlarla eğlenmektir.
“Ahdim olsun ki faizler, enflasyon ve cari açık inecek” demek de bu eğlencenin bir devamı.
Otoriterleşmeyle tek adam eleştirilerine karşı demokrasi söylemi, ahidleşmeyle dini temelli de unutulmamış milletle sözleşmeyle perçinlenmeye çalışılmış. Ekonomideki tepetaklak gidiş de unutulmamış ancak tek çözüm önerisi “vallahi düzelteceğimden” ibaret.
Özetle, dün Cumhuriyet’te Kemal Can’ın ayrıntılı bir şekilde ele aldığı üzere, heyecansız ve coşkusuz, kendinin karikatüründen ibaret ve sıkıcı bir manifestoyla seçim bildirgesi ilan edildi.
Zaten bu heyecansızlık salonlara da yansımakta ki Sayın Erdoğan kendini dinleyenleri ayağa kaldırıp tekrar yerlerine oturtarak nafile yere kitleyi coşturmaya çalışmakta.
Sayın Erdoğan, bütün devlet ve medya imkânları elinde olduğu halde 7 Haziran seçimine benzer bir “büyü bozuldu” havasını dağıtamıyor. Belki de bu sebeple manifestonun “balkon konuşması” tarafını derhal terk etti. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye kukla ve gariban diye saldırarak, bugüne kadar en çok işine yaramış olan dışlayıcı üslubuna sarılacağının sinyalini de verdi.
Muharrem İnce, böyle laf kavgalarında ustalığını ispat etmiş bir hatip. Ancak Sayın Erdoğan’a cevap verirken memleketin sorunlarından uzaklaşıp işin bir ağız dalaşına dönmemesine gayret etmesinde fayda var. Cumhurbaşkanına hakaret suçunu kaldıracağını şöyle ifade etti: “Niye hakaret etsin yurdumun insanları bana? Ben onları germeyeceğim ki, kızdırmayacağım ki, ben onlara tezek demeyeceğim ki? Ben bu hakareti milletime yapmadığım sürece milletim de bana hakaret etmeyecektir.”
Sayın Erdoğan’ı dışlayıcı ve bölücü siyasetinde yalnız bırakmak hem de el yordamıyla uygulamaya başladığı küçümseme taktiğini boşa çıkartmak, AKP seçmenini kazanmanın da yolu.
Kimin kime nasıl laf geçirdiğinden çok kimin hangi meseleyi nasıl çözeceğini anlatmasının önemi açık.
Hırçın ama etkileyici bir hatip olan Muharrem İnce’nin söyleminde bulacağı denge, seçim sonuçları bakımından beklenmedik bir etkiye sahip olabilir.
Diğer cumhurbaşkanı adaylarını ve özellikle hapishanedeki Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etme kararı bu açıdan olumlu.
Bu adaletsiz seçim ortamında başarı göstermek zor. Ancak memleketin geleceğini değiştirmenin şu an için başka bir yolu yok.

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018