İki oğul iki acı
Pınar Öğünç
Son Köşe Yazıları

İki oğul iki acı

15.09.2015 04:41
Güncellenme:
Takip Et:

Savaşın fenalığını anlatmaya yarattığı yıkımdan başlıyoruz. Haliyle böyle. Savaşın “taraflarının” acısı sanki bir tartının iki kefesine konuyor. Savaşı konuşmaya önce akıldışılığından başlamak gerekiyor belki; savaşmamayı böyle, akılla seçmek gerekiyor. Yoksa Recep ile Rıdvan'ı ne yapacağız?

Erzurum merkeze 200 km uzaklıktaki Karaçoban ilçesinde, Kırımkaya mahallesindeyiz. Tek katlı taziye evinin bir köşesinde iki gencin fotoğrafları duruyor: Recep ile Rıdvan. Baktığınızda onlar bu savaşın iki “tarafı”. Biri asker, biri PKK'li. İkisi de hayatta değil artık. İkisi de bir tarafın “şehidi”. İçeride, kimi dolu yan yana yüzlerce sandalye. Sandalyeler o kadar çok ki sanki yan yana kapıdan çıkıp Kırımkaya'dan Hınıs'ın dere kenarlarına, Pasinler Ovası'na uzanıyorlar; kış için balyanlanmış saman yığınları, tezek konileri arasından uzanıp Sivas'a, Ankara'ya, Mersin'e, Samsun'a uzanıyorlar. Türkiye'nin taziye evi burası. İki baba yan yanalar, taziyeleri birlikte kabul ediyorlar.

22 yaşındaki Recep Beycur, 19 Ağustos'ta PKK'nin düzenlediği bombalı saldırıda ölen yedi erden biriydi. 23 yaşındaki PKK'li Rıdvan İpek, 4 Eylül'de Tunceli'de bir karakola yaptıkları iki kişilik saldırı sırasında, çatışmada öldü. Bir polis memuru da hayatını kaybetti.

Recep ve Rıdvan teyze çocuklarıydı, ötesi can dostuydular. Peki ne oldu da, şimdi Kırımkaya Mezarlığı'nda 20 metre arayla yatıyorlar? İşte bunu anlamak zorundayız.

“Ben hayatı çok seviyorum”

Köyde sevilen gençler ikisi de. Ailelerin çoğu büyük kentlere göç vermiş; önce Rıdvan, sekiz yıl evvel akrabalarının yanına İstanbul'a geliyor. Bir süre sonra da birlikte oyanayarak büyüdüğü, okulda aynı sırada okuduğu Recep... Aynı evde kalıyorlar, kıyafetleri ortak neredeyse. Rıdvan'ın PKK'ye katılacağı 2012'nin Ekim ayına kadar Esenyurt'ta hep aynı tekstil atölyelerinde çalışıyorlar.

Kot zımparalıyorlar. Onlarla çalışan 19 yaşındaki Ümit İpek, Rıdvan'ın amca oğlu, Recep'in dayısı. Birlikte olduklarından iş çok koymuyor onlara, İstanbul'u birlikte gezdiklerini anlatıyor. Askerde her gece telefonda konuştuğu Recep Abisinin “Naber yeğeeeen” diye seslenişini özlüyor.

Rıdvan da, Recep de arabesk rap seviyor. HayalCash, Arsız Bela; kendilerinikine benzer dünyalardan çıkmış rapçileri seviyorlar. Acılı, öfkeli, damardan. Hatta Rıdvan rap söylüyor da. Recep'in telefonunda her zaman Rıdvan'ın kayıtları var. Sonra birini ben de dinleyeceğim; hayata, kadere isyan şarkıları yapmış Rıdvan.

Acaba PKK'ye katılmak istediğini ilk ne zaman söyledi Recep'e? Söyledi mi Rıdvan'ın annesi Adul İpek, boynunda Rıdvan'ın poşusu, Recep'in Rıdvan'ın arkasından günlerce ağladığını ama sonra onu teselli ettiğini söylüyor.

“Yaşadıklarından sonra Rıdvan bunu istedi” diye yatıştırmış annesini. İç mimarlık okuyan akrabası, akranı Barış İpek'e 2012'de dağa çıkmadan son telefon mesajı: “Ben hayatı çok seviyorum”. Peki ne yaşamış Rıdvan?

Kürtçe yüzünden işkence

Üzerinde tesiri büyük iki hadise var. “Daha 15'inde yok idi” diyor annesi, Rıdvan elindeki bir dergi yüzünden İstanbul'da trende gözaltına alınıyor. Gerçek bir gözaltı da değil, üç gün işkence gördüğünü anlatıyor babası Ramis İpek.

Bir de telefonda Kürtçe konuşurken karakola götürülmüşlüğü var. Bozuk para dolu poşetle yüzüne yüzüne vurulduğunu anlatıyor annesi öfkeden sesi titreyerek. “Hadi ben Türkçe biliyorum, bilmeyen akrabalarıyla tabii Kürtçe konuşacak bu çocuk. Anadili bu, hakkı.” diye haykırıyor. 2012'de dağa çıkmasının ardından başlayan çözüm sürecine yaşı daha fazla olanlar temkinle yaklaşıyor ama gençler “Süreç başladı, belki Rıdvan da döner” diye umduklarını anlatıyor. Baba Ramis İpek, o süre zarfında bir kez görmüş oğlunu; “O zaman gerilla geri çekilmeyi düşünüyordu. O da Dersim'den Kandil'e gideceklerdendi, kalekollar yapılınca, protestolarda insanlar ölünce durdu” diyor.

“Askere isteyerek gitti”

Erzurum'un Muş'a yakın Kürt köylerinden Kırımkaya'nın 90'lı yılları, komşularının güvenlik güçleri tarafından güpegündüz öldürülüp ertesi gün “Bir PKK'lı ölü ele geçirildi” haberleriyle geçmiş. Şöyle söyleyelim, asker şehidin babası Selahattin Beycur'un tabanlarının altı hâlâ sızlıyorsa, 90'larda köy okulunun önünde saatlerce kazma sapıyla asker tarafından dövülmesi yüzünden.

Gözleri dolarak yedi ay önce oğlunu davul zurnayla nasıl askere uğurladığını anlatıyor şimdi Selahattin Beycur. Eliyle Siirt, Şirvan'daki birliğine teslim etmiş. “Severek, isteyerek gitti” diyor. Zaten İstanbul'da bir sevdiği varmış, arkadaşları takı parası biriktirdiğini, askerden sonra evlenmek istediğini söylüyor Recep'in.

Recep'in öldüğünü biliyor muydu?

Kafama takılan bir şey var, Rıdvan, Recep'in askerde bir PKK saldırısı sonucu öldüğünü biliyor muydu? İkisinin ölümü arasında iki hafta var. Bir sessizlik oluyor. Bir akraba “Duyduğunu biliyoruz” diyor usulca. Rıdvan'ın ölümünden sonra HPG'nin yaptığı açıklamada bu iki kişilik karakol baskınının “saha komutanlığı bilgisi ve onayı dışında fedai bir eylem” olduğu yazıyordu. Aynı akraba “Varto'daki kadın gerillanın fotoğrafının yayınlanması bir, Recep'in ölümü iki. Bunlar çok etkilemiş Rıdvan'ı” diyor. Peki bu ne demek? İçimizdeki kuşkuyu doğrulayacak olanlar şu an ölü. Hiçbir şeyden emin olamayız; susuyoruz. Bütün bunlar ne demek?

Belki taziye evinde böyle şey denmez ama tutamıyorum. Her iki babaya, Rıdvan'la Recep'in birbirlerini öldürebilecekleri düşüncesi aklınıza gelmedi mi, bunu düşündükçe delirmiyor musunuz, diye soruyorum. “Öyle..” diyor Ramis İpek, “savaş iki kardeşi iki cepheye koyuyor böyle...” Rıdvan'la Recep olmasa da, başka “kardeşler”, başka Rıdvanlarla Recepler birbirini öldürüyor zaten.

İçeri her girenle birlikte Fatihalar okunuyor. Oradan çıkıp annelerin taziye çadırına yürüyoruz sessizce. Gün batmadan Kırımkaya Mezarlığı'na gideceğiz bir de...

 Yarın: Anneler haykırıyor... Akrabalar Erdoğan'a hakaretten yargılanıyor...

Yazarın Son Yazıları

Bugünün ‘esası’ savunmada

Bugünün ‘esası’ savunmada

Devamını Oku
28.07.2017
Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Hayır rüzgârında 1 Mayıs

Devamını Oku
02.05.2017
Bir tava bir kepçe

YSK’nin mühürsüz pusula kararına, şaibe iddialarına karşı Beşiktaş’ta buluşanların sayısı on bine yaklaşıyordu. Kimdi bu insanlar, ne istiyordu?

Devamını Oku
19.04.2017
‘Hayır’a baskı tarihe geçecek

.

Devamını Oku
17.04.2017
Kadınlar haykırıyor: Hayat bizim senin mi sandın?

Kadınlar birçok kentte ‘Hayır’ demek için sokaklardaydı. ‘Kadınların direnişi o sarayı mühürleyecek’ yazısı dikkat çekiyordu bir pankartta.

Devamını Oku
14.04.2017
Hitler'li iki tespit

Hitler'li iki tespit

Devamını Oku
04.04.2017
Evet ve hayır diye iki seçenek varsa, bu ne?

DİB, sahadan tecrübe paylaşıyor. Hayırcıların başına gelenler, Evet’in tasviri aslında.

Devamını Oku
01.04.2017
Aliyev’den Türkiye’ye başkanlık uyarıları: Yapmaz demeyin her şeyi yaparlar

Azerbaycan’da muhalif fikirleri yüzünden cezaevinde iki yıl tutulan insan hakları avukatı İntigam Aliyev, acısını çektikleri başkanlık sistemini anlatıyor, uyarıyor: “Başkanlıkları kendi arşınınızla ölçmeyin”

Devamını Oku
20.03.2017
Paker: Psikososyal dengemiz bozuldu

Derin bir toplumsal kriz yaşıyoruz

Devamını Oku
15.03.2017
Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Ahmet'inki bir tehdit değil sadece durum tespiti

Devamını Oku
22.02.2017
Kadın, göçmen, Müslüman ve Trump’a kafa tutuyor

Kasımda Minnesota Temsilciler Meclisi’ne seçilen ilk Müslüman olan Somali kökenli İlhan Omar İstanbul’daydı. Trump’ın başkanlığıyla Omar’ın işi zorlaştı ama koltuğu daha da manalı hale geldi.

Devamını Oku
05.02.2017
'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

'Tek medya, tek akademi, tek hukuk'

Devamını Oku
03.02.2017
‘Bu koşullarda meşru bir referandum olmaz’

Tarihinin en güçlü temsiliyle Türkiye’ye gelen PEN heyeti, ifade özgürlüğü çerçevesinde hem siyasilerle hem mağdurlarla görüştü, başkanlık referandumuna dair uyarılarda bulundu.

Devamını Oku
28.01.2017
‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

‘Kutsal olan devlet değil, insandır’

Devamını Oku
20.01.2017
Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Savaşa, yoksulluğa ve israfa karşı sofra

Devamını Oku
04.12.2016
‘Her yıkılmış ev bizim için mezar’

Avukat Ramazan Demir, 8 ay sonra sokağa çıkma yasağı kaldırılan Şırnak’ta evini, kardeşinin test kitabından buldu. Demir, yıkımı “Yıkımın büyüklüğü karşısında sen ufacık kalıyorsun. Şırnak’ta 92’yi yaşadık. Ama bu seferki başka bir şeydi” diye anlattı.

Devamını Oku
28.11.2016
Özgür Gündem nöbetçi yayın yönetmenleri yine adliyede... Suçları dayanışma!

Çağlayan’dak i Adalet Sarayı’nda dün Özgür Gündem’le dayanışma amacıyla bir günlük genel yayın yönetmenliğini üstlenmiş gazeteciler vardı. Necmiye Alpay, Yıldırım Türker, Hasan Cemal, Jülide Kural, Murat Uyurkulak, Faruk Balıkçı ve birçok gazeteci daha.

Devamını Oku
25.11.2016
Bertrand: Gazeteci taraf seçmek zorunda değil

Geçen cuma Gaziantep’te gözaltına alındıktan sonra sınır dışı edilen Fransız gazeteci Olivier Bertrand, ‘Kafkaesk’ dediği o üç günü anlattı.

Devamını Oku
18.11.2016
'Otoriteryanizm yükseliyor'

Trump’ın başkan seçilmesi tartışmaları devam ediyor. Doç. Dr. Evren Balta insan haklarının, özgürlüklerin baş tacı edildiği 90’lar döneminin kapandığını söylüyor. Balta “Trump lider olarak bunların hiçbiriyle ilgilenmediğini söylüyor. Trump gibi liderlerin, Türkiye’de Erdoğan’ın, Macaristan’da Orban’ın yaptığı en önemli şeylerden biri kurumsuzlaştırma” diyor.

Devamını Oku
13.11.2016
Delirmiyorsak o da inattan

Delirmiyorsak o da inattan

Devamını Oku
05.11.2016
‘OHAL hatırası’

‘OHAL hatirası’

Devamını Oku
03.11.2016
Denizde orman kanunları

Su ürünleri mühendisi Mehmet Özdinar’ın TÜİK için balıkçılardan veri toplarken ölümü, gözleri vahşi kapitalizm belgeseline benzeyen balıkçılık sektörüne, büyük balıkçıların hırsına ve rekabet arttıkça ortaya çıkan şiddete çevirdi.

Devamını Oku
31.10.2016
Devletin ‘üvey’ çocukları

Devletin ‘üvey’ çocukları

Devamını Oku
15.10.2016
'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

'AKP, kendini OHAL’e kaptırdı'

Devamını Oku
01.10.2016
‘Ellerimiz yakalarında’

‘Ellerimiz yakalarında’

Devamını Oku
25.09.2016
‘İşimi bitireyim sonra öldürün’

‘Öldürün ama işimi bitireyim ondan sonra’

Devamını Oku
24.09.2016
Göbeklitepe'ye yazık

Göbeklitepe'ye yazık

Devamını Oku
28.08.2016
El yakmadan yazılmaz

El yakmadan yazılmaz

Devamını Oku
23.08.2016
Bu önlemlerle kâr özelleştiriliyor, zarar toplumsallaştırılıyor

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, AKP’yi iktidarda tutan en önemli faktörlerden birinin her şeye rağmen ekonomik büyümenin sürmesi olduğunu söylüyor. Akçay, “Büyüme durduğunda olabilecekleri kimse bilmiyor. O nedenle “ne pahasına olursa olsun büyüme” ruhu hâkim” diyor.

Devamını Oku
19.08.2016
'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

'Batı jetlerin sesini yeni duydu'

Devamını Oku
24.07.2016
Darbeciye işkence demokrasi getirmez

Darbecilerin cezalandırılması gerektiğini söyleyen TİHV Genel Sekreteri Bakkalcı, insanlık onurunun korunmasına yönelik değerlerin polemik konusu yapılamayacağını söyledi.

Devamını Oku
23.07.2016
Taksim'de bir 'şölen'

OHAL ilanı, Taksim Meydanı’ndaki Demokrasi Şöleni’nde canlı dinlendi. Sonra kornalarla sabaha kadar sürecek ‘olağanüstü’ bir kutlama başladı.

Devamını Oku
22.07.2016
Hepiniz aynı tanktasınız

Hepiniz aynı tanktasınız

Devamını Oku
16.07.2016
‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

‘Kimse farklı olduğu için azap çekmesin’

Devamını Oku
10.07.2016
'Taksim’in içine etmek mümkün'

Prof. Sayın’ın Bilgi Üniversitesi’yle ilişiğinin kesilmesini protesto ederek istifa eden Prof. Neumann, Batı’nın Erdoğan’ı sultan olarak göstermeyi sevdiğini, Erdoğan’ın da kendini Osmanlı motifleriyle sunduğunu söyledi

Devamını Oku
07.07.2016
‘Sadece özgürlük istiyoruz’

‘Sadece özgürlük istiyoruz’

Devamını Oku
20.06.2016
Fuarda biten umutlar

Fuarda biten umutlar

Devamını Oku
11.06.2016
Örgütlü kötülüğün davası

Kadıköy’de öldürülen Bahadır Grammeşin’in kardeşi Başak, bugünkü duruşma öncesi Cumhuriyet’e konuştu.

Devamını Oku
08.06.2016
“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

“Asıl evlerimizin halini görünce delireceğiz”

Devamını Oku
29.05.2016
‘İnadına o evde yaşayacağım’

Yüksekova’da yatak odalarına bir özel harekâtçının “Yüksekova’da aşk başka yaşanıyor” yazdığı Uzunköprü çifti Cumhuriyet’e “Bu neyin kinidir çözemiyoruz” dedi.

Devamını Oku
27.05.2016