Davutoğlu’nu dinleyen var mı?
Semih İdiz
Son Köşe Yazıları

Davutoğlu’nu dinleyen var mı?

22.01.2016 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Görüşmeler için hafta başında Londra’yı ziyaret eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, İngiliz basınının Suriye krizine ilişkin sorularını yanıtlarken iki konuda dikkat çekici şeyler söylemiş.
Davutoğlu, barındırdığı 2.5 milyon mülteci nedeniyle hiçbir ülkenin haftaya Cenevre’de yapılması planlanan barış görüşmelerinde Türkiye kadar söz sahibi olmayı hak etmediğini belirtmiş. Ayrıca, Süriyeli Kürtlerin “şemsiye örgütü” haline gelmiş olan PYD’nin, Beşşar el Esad ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle barış görüşmelerine katılamayacağını vurgulamış.
Bilindiği gibi Türkiye PYD’yi PKK bağlantılarından dolayı terörist örgüt olarak ilan etmiş bulunuyor. Başından beri de bu örgütün Esad’ın “gizli müttefiki” olduğunu savunuyor.
Davutoğlu’nun sözlerine bakanlar, Türkiye’nin Suriye ile ilgili gelişmeler üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu sanabilirler. Ancak sorun burada başlıyor. Türkiye elbetteki bölgenin en güçlü ülkelerinden biri olarak sınırdaşı olduğu Suriye’de en önemli rolü oynayan ülkelerden biri olmalıydı.
Ancak AKP’nin vahim hesap hataları ve iddialı planları nedeniyle, sadece Suriye’de değil, bölgesinde zayıf düşürüldü. Bunu Başika konusunda Irak yönetimi ve ABD ile yaşanan son gerginlikte de gördük.
Eli kanlı bir diktatör olan Esad elbetteki gitmeli. Fakat artık hepimizin bildiği nedenlerden dolayı bu olmadı. Ankara gibi “Esad gitmeli” diyen ülkeler bile konumlarını yeniden ayarlamak zorunda kaldılar. Böylece barış görüşmelerinde Esad rejimine de yer açıldı.
Bu durumda, Ankara’nın dediği gibi, PYD gerçekten Esad ile işbirliği içindeyse, o zaman bu örgütü, salt bu gerekçeyle, barış görüşmelerinin dışında tutmaya çalışmanın tutarsızlığı da ayrıca sırıtıyor.
Son dönemde Türkiye’nin Suriye’deki etkinliğini iyice zayıflatan başka gelişmeler de yaşandı. Rusya ile ilişkiler Suriye yüzünden neredeyse çatışma noktasına geldi. Keza, İran ile ilişkiler daha da gerildi.
Şu anda bölgede Türkiye’den daha etkin olan bu iki ülkenin Ankara’nın Suriye görüşmelerinde söz sahibi olmaması için ellerinden geleni yapacaklarını tahmin etmek zor değil. Her iki ülke Esad’ın bu görüşmelere katılması konusundaki ısrarlarını da sürdürüyorlar.
Öte yandan Türkiye’nin “yakın müttefiki” ABD ile Suriye konusundan tam mutabakat içinde olduğu da söylenemez. ABD’nin hedefinde şu anda sadece IŞİD var. Esad’ın hızlı bir şekilde düşürülmesinin IŞİD’e yarayacağı düşüncesinin Washington’da da artık hâkim olduğunu söyleyebiliriz.
ABD’nin resmi açıklamalarında “Esad’a Suriye’de gelecek yok” demesi ise durumu değiştirmiyor.
Bu arada, PYD meselesi de ABD ile ilişkilerde ciddi bir sorun oluşturuyor. Bırakın Ankara’nın istekleri doğrultusunda PYD’yi “terörist örgüt” ilan etmesini, ABD bu örgüt ile IŞİD’e karşı açıkça işbirliği yapıyor.
ABD Başbakan Yardımcısı Joe Biden’in gerçekleştirmek üzere olduğu Türkiye ziyareti sırasında bu durumun değişeceğine, ayrıca Amerikan tarafının PYD’nin barış görüşmelerinde hiçbir şekilde yer almaması konusunda ikna edilebileceğine dair bir işaret de yok.
ABD’nin Türkiye’den beklentilerinin ne olduğunu ise biliyoruz. Birincisi, Türkiye’nin Suriye sınırını yasadışı geçişlere karşı daha sıkı kontrol etmesi, ikincisi de, sadece IŞİD değil, El Nusra gibi örgütlere karşı daha kararlı bir şekilde mücadele etmesi.
Ankara’nın PYD konusunda elini iyice zayıflatan diğer bir gelişme ise, Rusya’nın da artık, savaş uçağını düşüren Türkiye’ye misilleme olarak Suriyeli Kürtlerin hamiliğine soyunmuş olmasıdır. Böylece PYD iki süper gücü Türkiye’ye karşı arkasına almış bulunuyor.
Arka plandaki bu “büyük görüntü” varken, “Davutoğlu’nun Suriye konusundaki teleplerini dinleyen var mı” diye sormak kaçınılmaz oluyor.

Yazarın Son Yazıları

Kahraman’ın sözleri yararlı oldu

Kahraman’ın sözleri yararlı oldu

Devamını Oku
29.04.2016
Gül’ün adı niçin yok?

Gül’ün adı niçin yok?

Devamını Oku
26.04.2016
Dış politikada demagojiye devam...

Dış politikada demagojiye devam...

Devamını Oku
22.04.2016
Çağdaşlık treni kaçıyor

Çağdaşlık treni kaçıyor

Devamını Oku
19.04.2016
Erdoğan’ın istediği sonucu alması zor görünüyor

Erdoğan’ın istediği sonucu alması zor görünüyor

Devamını Oku
16.04.2016
Batı'nın tonu giderek sertleşiyor

Batı'nın tonu giderek sertleşiyor

Devamını Oku
15.04.2016
Türkler Preet Bharara’yı niçin bu kadar çok seviyor?

Türkler Preet Bharara’yı niçin bu kadar çok seviyor?

Devamını Oku
12.04.2016
Akılcı perspektiflerin kaçınılmaz zorunluluğu

Akılcı perspektiflerin kaçınılmaz zorunluluğu

Devamını Oku
08.04.2016
Erdoğan’ın ABD ziyareti

Erdoğan’ın ABD ziyareti

Devamını Oku
05.04.2016
Erdoğan’a diplomatik ‘mukabele-i bilmisil’

Erdoğan’a diplomatik ‘mukabele-i bilmisil’

Devamını Oku
01.04.2016
Erdoğan sevmese de diplomasi kuralları değişmez

Erdoğan sevmese de diplomasi kuralları değişmez

Devamını Oku
29.03.2016
Belçika’yı topa tutarken kendi zafiyetlerimizi unutmayalım

Belçika’yı topa tutarken kendi zafiyetlerimizi unutmayalım

Devamını Oku
25.03.2016
Ülkenin gidişatı hiç de parlak değil

Ülkenin gidişatı hiç de parlak değil

Devamını Oku
22.03.2016
Anlaşmayı ciddi zorluklar bekliyor

Anlaşmayı ciddi zorluklar bekliyor

Devamını Oku
19.03.2016
Liderler ‘yıkım senaryolarından’ medet ummamalı

Liderler ‘yıkım senaryolarından’ medet ummamalı

Devamını Oku
18.03.2016
Gün elbirliği ile çözüm arama günüdür

Gün elbirliği ile çözüm arama günüdür

Devamını Oku
15.03.2016
Mülteci anlaşmasının ‘getirisi’ ve ‘götürüsü’

Mülteci anlaşmasının ‘getirisi’ ve ‘götürüsü’

Devamını Oku
11.03.2016
Davutoğlu’nun İran ziyareti...

Davutoğlu’nun İran ziyareti...

Devamını Oku
08.03.2016
PYD’nin durumu sanıldığı kadar sağlam görünmüyor

PYD’nin durumu sanıldığı kadar sağlam görünmüyor

Devamını Oku
04.03.2016
Gerçek gazetecilere karşı yürütülen algı operasyonu

Gerçek gazetecilere karşı yürütülen algı operasyonu

Devamını Oku
01.03.2016
Yoksa AKP Sünni Araplara güvenmiyor mu?

Yoksa AKP Sünni Araplara güvenmiyor mu?

Devamını Oku
26.02.2016
Etrafımızdaki çember daralıyor

Etrafımızdaki çember daralıyor

Devamını Oku
23.02.2016
Ortadoğu bataklığına sürüklenmemeliyiz

Ortadoğu bataklığına sürüklenmemeliyiz

Devamını Oku
19.02.2016
Umarız ‘büyüklerimiz’ ne yaptıklarını biliyorlar

Umarız ‘büyüklerimiz’ ne yaptıklarını biliyorlar

Devamını Oku
16.02.2016
AKP’nin Türkiye için yarattığı Suriye hezimeti

AKP’nin Türkiye için yarattığı Suriye hezimeti

Devamını Oku
12.02.2016
Suriye gerçeğini ‘Eyli meyli’ çıkışlarla anlamak mümkün değil

Suriye gerçeğini ‘Eyli meyli’ çıkışlarla anlamak mümkün değil

Devamını Oku
09.02.2016
Erdoğan'a sitemden başka seçenek kalmadı

Erdoğan'a sitemden başka seçenek kalmadı

Devamını Oku
05.02.2016
Rusya ile çatışma olasılığı yabana atılamaz

Rusya ile çatışma olasılığı yabana atılamaz

Devamını Oku
02.02.2016
Türkiye’nin PYD baş ağrısı bitmiş değil

Türkiye’nin PYD baş ağrısı bitmiş değil

Devamını Oku
29.01.2016
Türkiye’nin PYD sınavı

Türkiye’nin PYD sınavı

Devamını Oku
27.01.2016
Biden ziyareti anlaşmazlıkların altını çizdi

Biden ziyareti anlaşmazlıkların altını çizdi

Devamını Oku
26.01.2016
Davutoğlu’nu dinleyen var mı?

Davutoğlu’nu dinleyen var mı?

Devamını Oku
22.01.2016
Davutoğlu’nun çıktığı Avrupa turunun arka planı

Davutoğlu’nun çıktığı Avrupa turunun arka planı

Devamını Oku
19.01.2016
‘Akıllı dış politikanın’ kaçınılmaz önemi

‘Akıllı dış politikanın’ kaçınılmaz önemi

Devamını Oku
15.01.2016
AKP ‘coğrafyanın intikamı’ ile tanışıyor

AKP ‘coğrafyanın intikamı’ ile tanışıyor

Devamını Oku
12.01.2016
Türkiye adına kim konuşuyor?

Türkiye adına kim konuşuyor?

Devamını Oku
08.01.2016
Türkiye Cumhuriyeti’nin içine düşürüldüğü vahim durum

Türkiye Cumhuriyeti’nin içine düşürüldüğü vahim durum

Devamını Oku
05.01.2016
Dış politikada zor bir yıl bekliyor bizi

Dış politikada zor bir yıl bekliyor bizi

Devamını Oku
01.01.2016
Bölge yeniden şekillenirken Türkiye’nin rolü ne olacak?

Bölge yeniden şekillenirken Türkiye’nin rolü ne olacak?

Devamını Oku
29.12.2015
Amerika’daki Donald Trump vakıası

Amerika’daki Donald Trump vakıası

Devamını Oku
25.12.2015