Türkiye’ye bu kez gelişimde, Ankara’ya da uğradım: Ekim ayının son haftasını orada geçirdim.
Dolu doluya oldu hepsi de.
Konferanslar, söyleşiler, kitap imzalamaları, dostlarla sohbetler...
Bir de, unutamayacağım ziyaretler...
Cumhuriyetimizin 85. yılını kutlamasını, Sayın Ahmet Necdet Sezer’i Gölbaşı’nda evinde ziyaretle tattım. Bu “unutulmaz Cumhurbaşkanı”nı yakından tanımak ayrı bir zenginlik!.. Ayrıca sohbetine de doyulmuyor... Ankara’dan bir saatlik bir mesafede, Gölbaşı’nda, Cumhuriyete, düşünceleri ve heyecanıyla pürdikkat yaşıyor. 1923 Devrimi’nin bir garantisidir o. Yurtseverliğin en görkemli bir örneğinin önünde eğilerek ayrıldım...
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü -ünlü orkestra şefi- Prof. Rengim Gökmen’i bizzat tanımak da bir mutluluk.
İmge Kitabevi’nde bir imza gününde, Halit Çelenk eşi Şekibe ile geldi. Nasıl da mutlu oldum. Çelenk’ler, “düşmana inat” anlatılmaz bir zindeliği sürdürüyorlar; ben de zindeleştim...
Uluğbay’larda geçirilen bir akşam yemeği sohbetini de anlatamam...
*
Ekim ayında, Türkiye, ünlü Frankfurt Kitap Fuarı’nda “konuk”tu. Oradan dönen arkadaşların söylediklerine göre, bu konukluk güzel geçmiş. Çağdaş edebiyat ve kültürümüzün tanınmasında, bu fuar pek yararlı olmuş. Daha da güzel olabilirdi deniyor; yapamadığımızı gelecekte yerine getirelim!
*
Ankara dönüşü, TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’na gidiyorum.
TÜYAP kitap fuarlarının ne tür yankılar da yaptığını söylemek artık gereksiz; özellikle İstanbul’da olanı, belleklerden silinmiyor. Bu yıl açılacak 27’nci fuar da çok söylenecek, hatırlanacak...
1-9 Kasım’da Beylikdüzü’ndeyiz.
Bu yılki konuk, ünlü ve hiç unutmadığımız Füruzan; sanatta ünlü heykelci Mehmet Aksoy; eleştiride Güven Turan; sanatsever kurum ödülü, Beşiktaş Belediyesi’ne verilecek; koleksiyoner ödülü de Nahit Kabakçı’nın.
Fuarın zengin bir etkinlik programı var.
Okurlar, kitaplardan haber bekler; söyleyeceklerimiz de şimdilik şunlar:
2008 Nobel Edebiyat Ödüllü yazar J. M. G. Le Clezio’nun bir eseri, Ourania. Bir Meksika Ütopyası Turkuvaz Yayınlar’dan çıktı.
Bizim Nobelli sanatçımız Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi İletişim Yayınları’nda.
Dünyada olan bitene bakıp şu sıralarda mutlaka okunmalı: Nail Satlıgan’ın hazırladığı, Marx - Engels, Komünist Manifesto (ve hakkında yazılanlar), Yordam Yay.; Celal Üster/ Nur Deriş’in kaleminden, Marx - Engels, Komünist Manifesto, Can Yay.
Bilgi Yayınevi’nden şu iki kitap fırtınalar yaratacaktır:
Vural Savaş’ın Hukuk ile Aldatmak; Emin Çölaşan’ın, Her Kuşun Eti Yenmez. Aynı Yayınevi’nden yeni çıkan şu eser unutulmasın: Mustafa Gazalcı’nın Eğitime Dinci Çember.
Mahmut Âdem’in beklediğimiz kitabı da çıktı: Çağdaş Üniversite mi, Medrese mi? (Phoenix Yay.)
Erdoğan Aydın’ın şu iki eseri de önemlidir: Öteki Tarih ile Demokrasimizin Dayanılmaz Ağırlığı (Kırmızı Yay.)
Cumhuriyet Kitapları içinde çıkan üç çarpıcı eser: Erol Manisalı’dan Batı’nın Yeni Türkiye Politikası; Faik Bulut’tan, Cihat Yolcuları-El Kaide’nin Sırları; Sevgi Özel’den, İktidar Benim Ne İstersem Söylerim.
Deniz Kavukçuoğlu’nun Can Yayınları’ndan yeni ve önemli eseri: Onu Ben Öldürdüm Leonardo. Öteki iki kitabı, Zarife ve Kedi Gülüşü, yeni basımlarıyla aynı yayınlarda.
