Konumuz Kapitalizmin Kendisidir...
Server Tanilli
Son Köşe Yazıları

Konumuz Kapitalizmin Kendisidir...

18.10.2008 05:50
Güncellenme:
Takip Et:

Şu içinde bulunduğumuz aya girerken, Birleşik Amerikada patlak veren ve dünyaya yayılan mali bunalım, tartışmalarda baş köşede: Tartışmalar gitgide yaygınlaşırken, yeni konularla besleniyorlar.

İşte gazetemizin Salı günkü nüshasında manşet: Fatura Yoksullara!”

IMF ve Dünya Bankası başkanları, yoksul ülkelerin kalıcı hasarlarla karşı karşıya olduğunu belirtmişler, çare arıyorlarmış. Sivil toplum kuruluşları da, gelişmiş ülkelerdeki bunalım nedeniyle yoksul ülkelere yardımın geri plana atıldığına dikkat çekerek IMF ve Dünya Bankasını eleştiriyorlarmış.

Ama kimse konuyu kapitalizme getirmemiş...

Oysa, patlak veren mali bunalımın ve Üçüncü Dünyanın yoksullarına fatura çıkarılmasının temelinde kapitalizm bulunuyor. İnsanlığı beladan belaya götüren o!

*

Bir de şu: Malûm malî bunalımla, Karl Marxın güncelliği ilan edildi.

Ayol, gündemden hiç çıkmadı ki!

1989’da Berlin Duvarının yıkılışı, arkasından da Sovyetler Birliğinin çöküşü ile kapitalizmin küreselleşmesine bakıp, kimi aceleci kalemler, tarihin sonunun geldiğini ilan etmişlerdi.

Ancak, dedikleri çıkmadı.

Yüzyılımızın başlarındaki en çarpıcı gerçek şudur: Kapitalizm, bir süredir, tek başına ve yeni liberalizm adıyla, iletişim devriminden de yararlanıp dünyanın yeni bir fethine çıkmıştır; onu, doğası ve insanıyla yağmalarken, var olan eşitsizlikleri derinleştirir; ortaklaşa olanı yok eder, emeğin kazandığı mevkileri çiğner ve gelecek için umutları da karartır. Küreselleşme, her şeyin metalaştırıldığı bir süreç olur ve paranın totalitarizmi başlar.

Öte yandan, Kuzey - Güney zıtlığının günden güne arttığı bir dünyada kapitalizm, yeni teknik olanaklardan da yararlanıp ülkeleri ve halkları, kültürleri ve değerleri -şaşırtıcı biçimde- sultasına alır ve değirmeninde öğütür. Çelişmeler, dikkat ediniz sevgili okurlar, yalnız ekonomik değil, sosyal, siyasal, moral ve kültüreldir.

İşte böyle bir ortamda, Marxın hayali yeniden dolaşıyordu.

En başta şu nedenle ki, insanlar, olan biten hakkında, bölük pörçük değil, bütünlüğüne bir açıklama ihtiyacı içindeydiler. Gitgide karmaşıklaşan bir dünyayı anlamada, gözlerin Marksizme çevrilmesinin bir nedeni buydu.

Bugün de böyle...

Ben, çağındaki olan-bitene ilgi duyan bir kalem olarak, yüzyılımızın başında kopan büyük tartışmalara bakıp Değişimin Diyalektiği ve Devrim, Marksizm Üstüne Yeni Düşünceler adlı kitabımı yazmış ve 2001 yılında yayımlamıştım.

Bakıyorum, eser güncelliğini sürdürüyor...

Artık, konudan konuya gireceğiz.

Ancak, unutmayınız: Konumuz, şu ya da bu uyduruk sorun değil, doğrudan doğruya kapitalizmin kendisidir...

*

Nail Çakırhanın adını Nâzım Hikmetin şiirlerinden duymuştuk. Birlikte çıkarttıkları bir kitabı da biliyoruz. Çakırhanın adı, bu bildiklerimize, uzun bir ömür içinde yaptığı daha başka fetihleriyle eklendi: Şair ve yazar, doğayla uyumlu mimarlığın öncüsü olarak da anılacak. Çok şeyimiz gibi, doğamızın da yağmalandığı bir dönemde, Akyakayı da miras olarak bizlere bırakıyor.

Bir Cumhuriyet bilgesi olarak da anılacak.

Birkaç gün önce, Nâzım gibi o da Elveda dünya, merhaba kâinat diyerek aramızdan ayrıldı; hayır, gönüllerimize gömüldü...

Halet Çambelin duyduklarını da paylaşıyoruz...

Yazarın Son Yazıları

Türkiye Nereye Gidiyor?

Soğuk savaş dönemi sonrası düzenini arayan bir dünyada Türkiye nereye gidiyor? Nasıl şekillendirilmek isteniyor? Server Tanilli analiz ediyor...

Devamını Oku
10.08.2009
Masal ve Gerçek...

Devamını Oku
07.02.2009
Profesör Yalçın Küçük'ün Dedikleri...

Devamını Oku
31.01.2009
Son Günlerde...

Devamını Oku
24.01.2009
Çukurova Fuarı'ndan Haberler...

Devamını Oku
17.01.2009
TÜYAP Çukurova'da...

Devamını Oku
10.01.2009
2009 Yılına Başlarken...

Devamını Oku
03.01.2009
Gelip Durduğumuz Noktada...

Devamını Oku
27.12.2008
Yıl Biterken Kısa Notlar...

Devamını Oku
20.12.2008
Strasbourg Muamması

Devamını Oku
13.12.2008
'6 Ay'ın Gerçekleri...

Devamını Oku
06.12.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 8

Türkiye’de ciddi bir muhalefete ihtiyaç belirtilirken, özellikle “güçlü bir sol seçenek”, bir “sosyal demokrat parti” beklentisinde görüş birliği açık. Ama büyük bir sol parti kurmak ve yığınları arkasına da alarak iktidara gelmek asıl sorun.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 7

Kemalizmin aydınlanma ve çağdaşlık yolunda ilerleme çabaları 1950’lerde engellenmeye başlandı.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 6

Demokrasimizin bir temel sorunu da “Kürt sorunu”dur. Büyük bir gecikmeyle fark ettiğimiz bu sorunu, uzun bir süredir, kâh üstünde düşünerek, kâh dövüşerek yaşıyoruz.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 5

Kadın sorunu “cinsel” bir ayrımcılığa dayanır, dünya çapındadır ve hep günceldir. Nerede olursa olsun, erkeklerle kadınlar arasında güdülen derin eşitsizlik, bir vesileyle patlak verir. Ülkesine göre, kadınların çalışma yaşamında ya da eğitim olanaklarından yararlanmada açık bir eşitsizlik ya­şanır; ya da siyasal iktidarı kadınlarla erkeklerin eşitçe paylaşmaları yolunda -kadınlar aleyhine- bir “temsil edil­meme” durumu vardır.

Devamını Oku
29.11.2008
Bülent Tanör'ü Anarken...

Devamını Oku
29.11.2008
Çetin Günlerimiz Başladı...

Devamını Oku
22.11.2008
Bir Yol Ayrımında

Devamını Oku
15.11.2008
TÜYAP 27. İstanbul Kitap Fuarı Sürüyor...

Devamını Oku
08.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor ? / 4

Eğitimin yaptığı iki şey var: Biyolojik olarak -insana özgü yetilerle- dünyaya gelen insan yavrusunu büyütüp yetişti­rerek topluma kazandırmak; bunun yanı sıra, toplumda maddi ve manevi bir birikimi aktarırken, onu, içinde doğup yetiştiği bir yurdun, giderek bir devletin değer ve idealleri ile donatmak, yani bir yurttaş yaratmak.

Devamını Oku
03.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 3

Ülkemizde demokrasiye doğru yürürken yapılan bütün seçimler, ‘biçimsel demokrasi’ adına ya­pıldı ama bir türlü ‘gerçek demokrasi’miz olmadı, çünkü demokrasimiz, ‘sol’ ve ‘sosyalizm’ yasaklarıyla kuşatıldı.

Devamını Oku
03.11.2008
Türkiye nereye gidiyor? / 2

Türkiye’de devletçilik, kapitalizmin zıddı olan bir sistem olarak düşünülmemiş, tersine, kapitalizmi geliştirici bir “yedek güç” olarak ele alınmıştır. Devletçilik politikası, ekonominin temel yapısının kurulması yolunda önemli kazançlar sağlamıştır.

Devamını Oku
02.11.2008
Türkiye nereye gidiyor? / 1

20. yüzyılın son çeyreğiyle başlayan ve bugün de süren şaşırtıcı gelişmeler dünyasındayız. En başta geleni de şu: 1950-1970’li yılların dünya dengesinin iki sütunundan biri, Birleşik Amerika’nın karşısında Sovyetler Birliği, üstelik doğrudan bir saldırıya uğramadan -80’li yıllar boyunca- içerden aşınır ve sonunda uydularıyla beraber birden çöker.

Devamını Oku
02.11.2008
Ankara ve Oradan TÜYAP'a...

Devamını Oku
01.11.2008
Türkçenin Ses Bayrağı...

Devamını Oku
25.10.2008
Konumuz Kapitalizmin Kendisidir...

Devamını Oku
18.10.2008
Gitgide Kararan Bir Ufka Bakıp...

Devamını Oku
11.10.2008
Büyüklere Kitaplar...

Devamını Oku
04.10.2008
Birkaç Gün Sonra Bayram...

Devamını Oku
27.09.2008
Yeni Bir Yol Açmak...

Devamını Oku
20.09.2008
Sol'u Yeniden Düşünmek...

Devamını Oku
13.09.2008
Bir Yanıt, Bir Özür...

Devamını Oku
06.09.2008
Pekin Olimpiyatları'nın Ardından

Devamını Oku
30.08.2008
Laik Cumhuriyeti Savunmak

Devamını Oku
17.08.2008
Haftanın Sonunda İzmir'deyiz...

Devamını Oku
11.08.2008