Türkçenin Ses Bayrağı...
Server Tanilli
Son Köşe Yazıları

Türkçenin Ses Bayrağı...

25.10.2008 08:14
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin ilk yıllarında, Milli Edebiyat akımışairlerinin önemli bir yeri vardır: Faruk Nafiz Çamlıbelden başlayarak hatırlayınız...

Bu arada, Cumhuriyet öncesi dönemde sanatlarını geliştirmiş ve kendilerini kabul ettirmiş, iki şair vardır ki, yeni dönemde de uzun süre egemen olacaklardır.

Ahmet Haşim ile Yahya Kemaldir bunlar.

Ne var ki, Milli Edebiyat şairleri, hemen hepsi de yalınkat bir yurt edebiyatının coşkusunu paylaşırlar; ve bürokrasiyle uzlaşmışlardır. Yurt gerçeklerini, daha derinliğine ve daha etkileyici biçimde dile getirenler ise, toplumcu şiirin temsilcileri oldu.

Onların başında Nâzım Hikmet gelir.

Nâzım Hikmetin şiirinin horlandığı ve yasaklandığı bir dönemde, Ahmet Muhip Dıranas, Ahmet Hamdi Tanpınarın yanı sıra Cahit Sıtkı Tarancı dikkatleri toplar.

İkinci Dünya Savaşının sürdüğü bir sırada, 1940-1941 yıllarında, bizde iki kitap yayımlanır: Fazıl Hüsnü Dağlarcanın Çocuk ve Allahı ile Orhan Veli - Melih Cevdet - Oktay Rifatın Garipi.

Şiirimizin değişiminde iki büyük habercidir her ikisi de...

Üçlü, konuşma dilinin doğallığı içinde, günlük sorunlara ve sıradan insanlara açar şiiri; ölçü-uyak tutsaklığından kurtulup içten geldiği gibi yaşamak ve yazmak ister. Öyle olduğu için de büyük olur etkileri.

Dağlarca, hece vezninden serbest nazıma, şairane bir sözlükten öztürkçeye, metafizikten toplum gerçeklerine geçerek, kendini sürekli yenileyip duracaktır. Şiiri, dünya ölçüsünde boyutlar kazanırken, dili de Türkçenin Ses Bayrağı olup çıkar.

Bu büyük şairin anısı önünde derin saygılarla eğiliyoruz...

Ve, işte ondan -sanki bugün yazılmış gibi- bir şiir.

KIZILIRMAK KIYILARI

Kardaş, senin dediklerin yok,

Halay çekilen toprak bu toprak değil.

Çık hele Anadoluya,

Kamyonlarla gel, kağnılarla gel gayrı,

O kadar uzak değil.

Çamı bitmiş, kavağı azalmış,

Gamla örtülü bayırlar, çıplak değil.

Yedi ay kıştan sonra

Yeşeren senin yaşamandır,

Yaprak değil.

Yersin, içersin sofrasından üç yüz senedir.

Kuvvetlisin ama kuvvet hak değil.

Bakımsızlıklarla göçüp gitmiş bir cihan,

Mevsimler soğumuş, sular azalmış,

Buğday, Selçuklulardan kalan başak değil.

Parça parça yarılmış öküz ardında,

Parmağı üç pare tırnağı ak değil.

Utanır elin ayağın,

Korkarsın yakından görsen

Eli el değil, ayağı ayak değil.

Gün doğar, tarla kuşları uçuşurlar,

Ağır bir aydınlık, bildiğin şafak değil,

Öyle dalmış ki yüzyıllar süren uykusuna,

Uyandırmazsan,

Uyanacak değil.

Dertle, sefaletle yüklü,

Siyah leşlerle kararmış, berrak değil,

Çağlayan ne,

akan kim,

Kızılırmak değil.

Kardaş, görmüyorum ama hâlâ \t\t\t

duyabiliyorum,

Geçmiş zamanlar geleceklerden parlak değil.

Vakte şehadet edercesine yükselmiş,

Akşam parıltısından, büyük zaferler üzerine,

Dağlar dalgalanmakta, bayrak değil.

Yazarın Son Yazıları

Türkiye Nereye Gidiyor?

Soğuk savaş dönemi sonrası düzenini arayan bir dünyada Türkiye nereye gidiyor? Nasıl şekillendirilmek isteniyor? Server Tanilli analiz ediyor...

Devamını Oku
10.08.2009
Masal ve Gerçek...

Devamını Oku
07.02.2009
Profesör Yalçın Küçük'ün Dedikleri...

Devamını Oku
31.01.2009
Son Günlerde...

Devamını Oku
24.01.2009
Çukurova Fuarı'ndan Haberler...

Devamını Oku
17.01.2009
TÜYAP Çukurova'da...

Devamını Oku
10.01.2009
2009 Yılına Başlarken...

Devamını Oku
03.01.2009
Gelip Durduğumuz Noktada...

Devamını Oku
27.12.2008
Yıl Biterken Kısa Notlar...

Devamını Oku
20.12.2008
Strasbourg Muamması

Devamını Oku
13.12.2008
'6 Ay'ın Gerçekleri...

Devamını Oku
06.12.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 8

Türkiye’de ciddi bir muhalefete ihtiyaç belirtilirken, özellikle “güçlü bir sol seçenek”, bir “sosyal demokrat parti” beklentisinde görüş birliği açık. Ama büyük bir sol parti kurmak ve yığınları arkasına da alarak iktidara gelmek asıl sorun.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 7

Kemalizmin aydınlanma ve çağdaşlık yolunda ilerleme çabaları 1950’lerde engellenmeye başlandı.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 6

Demokrasimizin bir temel sorunu da “Kürt sorunu”dur. Büyük bir gecikmeyle fark ettiğimiz bu sorunu, uzun bir süredir, kâh üstünde düşünerek, kâh dövüşerek yaşıyoruz.

Devamını Oku
29.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 5

Kadın sorunu “cinsel” bir ayrımcılığa dayanır, dünya çapındadır ve hep günceldir. Nerede olursa olsun, erkeklerle kadınlar arasında güdülen derin eşitsizlik, bir vesileyle patlak verir. Ülkesine göre, kadınların çalışma yaşamında ya da eğitim olanaklarından yararlanmada açık bir eşitsizlik ya­şanır; ya da siyasal iktidarı kadınlarla erkeklerin eşitçe paylaşmaları yolunda -kadınlar aleyhine- bir “temsil edil­meme” durumu vardır.

Devamını Oku
29.11.2008
Bülent Tanör'ü Anarken...

Devamını Oku
29.11.2008
Çetin Günlerimiz Başladı...

Devamını Oku
22.11.2008
Bir Yol Ayrımında

Devamını Oku
15.11.2008
TÜYAP 27. İstanbul Kitap Fuarı Sürüyor...

Devamını Oku
08.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor ? / 4

Eğitimin yaptığı iki şey var: Biyolojik olarak -insana özgü yetilerle- dünyaya gelen insan yavrusunu büyütüp yetişti­rerek topluma kazandırmak; bunun yanı sıra, toplumda maddi ve manevi bir birikimi aktarırken, onu, içinde doğup yetiştiği bir yurdun, giderek bir devletin değer ve idealleri ile donatmak, yani bir yurttaş yaratmak.

Devamını Oku
03.11.2008
Türkiye Nereye Gidiyor? / 3

Ülkemizde demokrasiye doğru yürürken yapılan bütün seçimler, ‘biçimsel demokrasi’ adına ya­pıldı ama bir türlü ‘gerçek demokrasi’miz olmadı, çünkü demokrasimiz, ‘sol’ ve ‘sosyalizm’ yasaklarıyla kuşatıldı.

Devamını Oku
03.11.2008
Türkiye nereye gidiyor? / 2

Türkiye’de devletçilik, kapitalizmin zıddı olan bir sistem olarak düşünülmemiş, tersine, kapitalizmi geliştirici bir “yedek güç” olarak ele alınmıştır. Devletçilik politikası, ekonominin temel yapısının kurulması yolunda önemli kazançlar sağlamıştır.

Devamını Oku
02.11.2008
Türkiye nereye gidiyor? / 1

20. yüzyılın son çeyreğiyle başlayan ve bugün de süren şaşırtıcı gelişmeler dünyasındayız. En başta geleni de şu: 1950-1970’li yılların dünya dengesinin iki sütunundan biri, Birleşik Amerika’nın karşısında Sovyetler Birliği, üstelik doğrudan bir saldırıya uğramadan -80’li yıllar boyunca- içerden aşınır ve sonunda uydularıyla beraber birden çöker.

Devamını Oku
02.11.2008
Ankara ve Oradan TÜYAP'a...

Devamını Oku
01.11.2008
Türkçenin Ses Bayrağı...

Devamını Oku
25.10.2008
Konumuz Kapitalizmin Kendisidir...

Devamını Oku
18.10.2008
Gitgide Kararan Bir Ufka Bakıp...

Devamını Oku
11.10.2008
Büyüklere Kitaplar...

Devamını Oku
04.10.2008
Birkaç Gün Sonra Bayram...

Devamını Oku
27.09.2008
Yeni Bir Yol Açmak...

Devamını Oku
20.09.2008
Sol'u Yeniden Düşünmek...

Devamını Oku
13.09.2008
Bir Yanıt, Bir Özür...

Devamını Oku
06.09.2008
Pekin Olimpiyatları'nın Ardından

Devamını Oku
30.08.2008
Laik Cumhuriyeti Savunmak

Devamını Oku
17.08.2008
Haftanın Sonunda İzmir'deyiz...

Devamını Oku
11.08.2008