Arı vız vız vızz... (31.01.2020)
Sungu Çapan
Son Köşe Yazıları

Arı vız vız vızz... (31.01.2020)

31.01.2020 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Kıraç bir coğrafyaya sahip Kuzey Makedonya’nın Üsküp kenti yöresindeki bir köyde, tek göz odadan ibaret evinde, yaşlılıktan elden ayaktan olmuş, yaşlı, yatalak anasına (Nazife Muratova) bakan, gariban bir “kız kurusu” Hatice’nin (Hatice Muratova) dağda bayırda geçen zorlu yaşamını yansıtan, 2019 Makedonya yapımı bir belgesel olan “Honeyland-Bal Ülkesi” bugün gösterime giriyor. Son Sundance Festivali’nde büyük bir seyirci ilgisini toplayarak En İyi Yabancı Film ve En İyi Belgesel dallarında Oscar’a aday gösterilen, aslında belgeselden çok Docu-Drama demenin daha doğru olacağı “Bal Ülkesi”nde, yaşamanın oldukça ilkel şartlarda sürdüğü, arıcılık ve hayvancılıkla geçinilen, oldukça tenha bir köyde, duvar kovuklarında, dağ köşelerinde, elleriyle maskesiz ve korunaksız, bir başına ‘arı gibi’ çalışarak petek petek arıcılık yapıp son derece leziz ballar üretiyor “erkek Fatma” Haticemiz. Kavanozlara doldurduğu ballarını götürüp çok rağbet gördüğü Üsküp çarşısında 10-15 Avro’ya satan tek tabanca Hatice’den özenip bal üretmeye soyunuyor, davar sahibi, kıskanç ve kötü niyetli komşusu Hüseyin de. Sakinlerinin Türk kökenlilerle Arnavutlar ve az sayıdaki Bosnalılarla, Sırplardan oluştuğu köyün en delişmen ve kendine özgü karakteri, evde kalmış Hatice, komşu çocuklarına bal dolu peteklerinden elleriyle koparıp koparıp sunacak kadar da anaç ve sevecen. Kamera karşısında olanca doğallığıyla kendini oynayan Hatice Muratova’nın sürüklediği ve baştan sona Türkçe konuşulan, iki yönetmenli bu sıra dışı film, Hatice’nin hikâyesinin yanı sıra seyirciyi o çevreye anında sokan, keskin bir gözlemciliğin de ürünü aynı zamanda. 3 yılda 400 saati aşkın çekim yapmış, Makedon senarist-yönetmen Tamara Kotevska’yla yönetmen Ljubomir Stefanov’un birlikte yönetip 89 dakikaya indirdikleri “Bal Ülkesi”, doğanın vazgeçilmezi dengeleyicisi olan arıların önemine de vurgu yapan, ineğin doğum yaptığı sahnesiyle de belleklerde yer eden, sıkı bir çevreci film.Bir başyapıt olamasa da kuşkusuz belgesel türünde iz bırakacak türden, etkileyici bir filmle karşılaşacakları kesin “Bal Ülkesi”ni görmeye giden seyircilerin.

‘Sefiller’le ‘Tavşan Jo Jo’

Yeni haftanın seyredeğer filmlerinden bir başkası da, kuşkusuz Cannes’dan jüri ödülüyle dönen “Les Miserables-Sefiller” olacak. Ladj Ly’nin yönettiği “Sefiller”, Paris banliyösünde atandığı yeni görevine başlayınca kendini farklı gruplarla polislerin çatışmaları içinde bulan memur Stephane’ın (Damien Bonnard) serüvenlerini anlatıyor. Yeni Zelandalı yönetmen Taika Waititi’nin “Jo Jo Rabbit-Tavşan Jo Jo”suysa, annesinin yahudi bir genç kızı evinde sakladığı Jo Jo’nun (Johannes), Adolf Hitler’in gençlik kamplarına devam ederken zihninde yarattığı bir Hitler’i en yakın arkadaşı olarak görmesiyle gelişen olayları konu edinen, taşlamamsı bir komedi-dram bulamacı. Yönetmen Waititi’nin Hitler’i, Roman Griffin Davis’in Jo Jo’yu oynadığı filmin öteki oyuncularıysa Scarlett Johansson, Sam Rockwell, Rebel Wilson ve Thomasin McKenzie.


Yazarın Son Yazıları

Polanski eski yarayı kaşıyor

Polanski eski yarayı kaşıyor

Devamını Oku
04.09.2020
Savaşın dehşetinde büyümek

Savaşın dehşetinde büyümek

Devamını Oku
22.08.2020
Elia Suleiman’ı özleyenler için

Filistinli ünlü sinemacı Elia Suleiman’ın(ES’nin), 2009 yapımı “The Time That Remains-Geride Kalan”dan beri süregelen suskunluğuna artık son verdiği ve başrolünü üstlenerek kendini oynadığı yeni filmi “It Must Be Heaven-Burası Cennet Olmalı”, ES’nin Nasıra’daki evinde oturup dışarıyı seyrettiği, konuşmasız sahnelerle açılıyor.Pişkin bir komşusu bahçesindeki ağaca çıkmış, limon araklıyor, avcılığa meraklı bir başka komşusu da başından geçen kartal-yılan hikayesini anlatıyor.Yalnız yaşayan bir dünya vatandaşı olan kahramanımız, Filistin hakkında çekeceği bir film tasarısını Fransız yapımcısıyla görüşmek üzere Paris’e uçuyor ama önerdiği senaryo reddolunca bu kez yine sinema münasebetiyle çağrılı olduğu New York’a geçiyor, gözlemciliğini otel odalarında sürdürüyor.

Devamını Oku
21.02.2020
Sevgililer günü münasebetiyle

Çağdaş, Fransız oyun yazarı, tiyatro rejisörü, komedyen (ve muhtemelen 1960-70’lerin, yaşlandıkça arada bir yönetmenlik de yapan oyuncusu Guy Bedos’nun oğlu) Nicolas Bedos’nun senaryosunu da yazıp çektiği ikinci yönetmenlik denemesi olan “La Belle Epoque-Yeni Baştan”, gösterildiği son Cannes festivalinde seyirciye “hem eğlendirici, hem düşündürücü, hem de duygu dolu” dakikalar yaşatıp yarışma bölümünün en ilginç filmlerinden biri olarak dikkat çekmişti.

Devamını Oku
14.02.2020
Banliyöde ayaklanma var

005’te Fransa’yı günlerce birbirine katan banliyö ayaklanmalarından esinlenerek çekilmiş ve son Cannes festivalinde jüri ödülüne değer bulunmuş “Les Miserables-Sefiller” Cannes’ın sürprizlerinden biriydi.

Devamını Oku
07.02.2020
Arı vız vız vızz... (31.01.2020)

Kotevska ve Stefanov’un yönettiği En İyi Belgesel ve En İyi Yabancı film Oscar’larına aday ‘Honeyland-Bal Ülkesi’ bugün gösterimde.

Devamını Oku
31.01.2020
Sevimli bir film

Yönetmen Lulu Wang’ın kendi hayatından (yani kendi babaannesinin hastalığından) esinlenerek senaryosunu yazıp Changchun’da (Çin) çektiği “The Farewell-Elveda”, New York’ta beklediği Guggenheim bursunu alıp eğitimini sürdürmek isteyen ama akciğer kanseri teşhisi konmuş...

Devamını Oku
24.01.2020
Kesik El’le göçmen gencin arayışı...

Korku sinemasının ender kullanılan ama vazgeçilmez figürlerinden olan ve ait olduğu bedeni inat ve ısrarla arayan bir “kesik el”in başrolünde olduğu, bu kesik el’in yanı sıra dokunaklı bir kırık aşk hikâyesinin de beyazperdeye yansıtıldığı, Jeremy Clapin imzalı, 81 dakikalık Fransız animasyonu “J’ai Perdu Mon Corps-Bedenimi Kaybettim”, bilindiği gibi son Cannes festivalinin Eleştirmenlerin Haftası bölümünde gösterilip eleştirmenler kadar seyirci kesiminin de gönlünü fethederek büyük ödülü kazanmıştı 2019’da.

Devamını Oku
17.01.2020
‘Ben kimim?'

Quebec’in Montreal kentinde 1989’da doğan, öğretmen Genevieve Dolan’la oyuncu-şarkıcı Manuel Tadros’un oğlu olan yönetmen Xavier Dolan, bilindiği gibi son 10 yılda Kanada sinemasının, (1.68 cm boyundaki) harika çocuğu olarak yükselen yıldızı, malum.

Devamını Oku
10.01.2020
Bir Judy Garland vardı

Devamını Oku
03.01.2020
Mutlu olma ‘idefiksi’ne dair...

Devamını Oku
27.12.2019
Sinemada yıldökümü: 2019’dan akılda kalanlar

Devamını Oku
22.12.2019
Mutlu olma iştahı üstüne

Devamını Oku
13.12.2019
Ressamla modelinin aşkı

Son dönemin en nefis filmlerinden biri gösterimde: Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi

Devamını Oku
06.12.2019
Kimin evinde yok ki

Devamını Oku
29.11.2019
‘Oyun’un devamı ‘Kraliçe Lear’ gösterimde

Pelin Esmer, sinemamızda eşine pek rastlanamaz cinsten bir “güçlenme, güven duyma ve dayanışma” hikâyesini perdeye taşıyor.

Devamını Oku
22.11.2019
Kendini ve cinselliğini keşfetmek...

Devamını Oku
15.11.2019
Tanrı var ve adı da Petrunya

Makedonya YAPIMI ‘Onun Adı Petrunya’ haftanın kaçırılmayacak filmi

Devamını Oku
08.11.2019
Bu ‘Kız’ımız kaçmaz

Lukas Dhont’un yazıp yönettiği, ilk uzun metrajlı filmi ‘Kız’ı Filmekimi’nde ıskalayan tüm sinemaseverlere salık veriyorum.

Devamını Oku
03.01.2019
Terry Gilliam’ın yıllardır beklenen filmi gösterimde

Çağdaş bir Don Kişot çeşitlemesi...

Devamını Oku
07.12.2018
İstanbul film festivalinden notlar: ‘Utanç’tan ‘Canavar’a...

İstanbul film festivalinden notlar: ‘Utanç’tan ‘Canavar’a...

Devamını Oku
12.04.2018
Dehşetin soluk kestiği bilimkurgu: ‘Life’

Dehşetin soluk kestiği bilimkurgu: ‘Life’

Devamını Oku
23.03.2017
Mustang görücüye çıktı

Yönetmen Deniz Gamze Ergüven imzalı, Fransa’nın 2016 En İyi Yabancı Film Oscar adayı Mustang filmi, önceki gün İstanbul Galatasaray’daki Fransız Sarayı’nda verilen özel bir davet ile kamuoyuna tanıtıldı. Etkinliğe filmin genç başrol oyuncuları da katıldı.

Devamını Oku
24.10.2015
Sınırdaki uyuşturucu savaşları...

Sınırdaki uyuşturucu savaşları...

Devamını Oku
18.09.2015
Pasolini’yi kimler katletti? (20.03.2015)

Pasolini’yi kimler katletti?

Devamını Oku
20.03.2015
Underground bir gençlik

Underground bir gençlik

Devamını Oku
13.03.2015
Firavunlar diyarında

Usta sinemacı Ridley Scott’ın Kitabı Mukaddes’teki göç anlatısından uyarladığı ‘Exodus: Tanrılar ve Krallar’, görselliğiyle öne çıkan bir tarihsel epik

Devamını Oku
12.12.2014
Koca karısını aldatırsa...

Koca karısını aldatırsa...

Devamını Oku
10.10.2014
Derdin devası sevgi...

Derdin devası sevgi...

Devamını Oku
03.10.2014
20 bininci günde uyanınca… (26.09.2014)

20 bininci günde uyanınca…

Devamını Oku
26.09.2014
Bir peri masalı gibi...

Son Cannes festivalinin açılış filmi olan ‘Monako Prensesi’ bugün gösterime giriyor

Devamını Oku
19.09.2014
Çekici yıldızlar geçidi (29.08.2014)

Çekici yıldızlar geçidi

Devamını Oku
29.08.2014
Hortum artık bize de geldi (22.08.2014)

Hortum artık bize de geldi

Devamını Oku
22.08.2014
‘Fazla zekâ insanı bozar’

‘Fazla zekâ insanı bozar’

Devamını Oku
15.08.2014
Bir kirli polis portresi

Bir kirli polis portresi

Devamını Oku
27.06.2014
Ustaya şapka çıkaralım (13.06.2014)

Ustaya şapka çıkaralım

Devamını Oku
13.06.2014
Sıkı bir hapishane draması: ‘Yüksek Risk’

Sıkı bir hapishane draması: ‘Yüksek Risk’

Devamını Oku
06.06.2014
Beylik bir suç filmi

Beylik bir suç filmi

Devamını Oku
30.05.2014
Çekici bir dolandırıcı işbaşında...

Çekici bir dolandırıcı işbaşında...

Devamını Oku
23.05.2014
Maskenin ardındaki yaşamlar

Maskenin ardındaki yaşamlar

Devamını Oku
16.05.2014