Yine torbanın içine doldurmuşlar...
Yandaşın milyarlık borcunu siliyorlar.
Enerji bürokratlarına af getiriyorlar.
Yenilenebilir enerji numarası ile kamyon lastiğinden elektrik üretimini teşvik ediyorlar...
Hepsi bu torbanın içinde...
*
Pazartesi akşam TELE 1’de eski CHP milletvekili Haluk Pekşen ile konuştuk. Gündemin gürültüsü içinde torba yasaya saklanmış 3.6 milyar TL’lik yandaş affına dikkat çekti.
AKP, kendi döneminde holdingleşen bir yandaştan, devletin alması gereken 3 milyar 680 milyar TL’lik alacağını torbanın içinde buharlaştırıyor.
Enerji bürokratlarına, attıkları imzalar için de af getiriliyor. İktidar baskısı ile yandaşların önünü açan bürokratlar gelen duyumlara göre panikte. Olası iktidar değişikliğinde, eksik belgelere rağmen verdikleri lisans izinlerinden yargılanmaktan korkuyorlar.
Meclis’e getirilen torba ile korkunun yerini tatlı bir huzurun alması bekleniyor..
*
Torbada öyle düzenleme var ki dünyada örneği yok... Lastik yakarak enerji elde etmenin önü açılıyor.
Dünyanın kurtulmak istediği atık lastiklere Türkiye “elektrik üretimi” bahanesi ile ev sahipliği yapacak!
O lastiklerle birlikte yapımlarında kullanılan tüm zehirli kimyasallar da havamıza, suyumuza, toprağımıza karışacak...
Haluk Pekşen, “vahşete teşvik!” diyor. Çünkü “kanserojen enerji üretimini” AKP iktidarı teşvik ediyor!
Duvar Gazetesi’nden Önder Algedik detayları yazmış, lastiği yakıp doğayı ve insanları zehirleyecek firmaya 1 kwh. için 13.3 sent ödenecek.
Yani nükleer enerji fiyatı ile yarışır bir “teşvik” ile ödüllendirilmiş lastik yakıcıları...
*
AKP yine örtülecek işleri torbanın içine atıverdi...
CHP’li Pekşen uyarıyor, “Geri dönüşü mümkün olmayan bir süreç başlıyor. Kocaeli, Düzce ve Erzincan... Önümüzdeki 5 yıl içinde bu illerde kansere dayalı ölüm vakaları katlanarak devam edecek. AB’nin hiçbir ülkesinde araç lastiğinin geri dönüşüm dışında kullanılması mümkün değilken bu karara imza atanlar ağır sonuçlarının sorumluluğunu da almak zorunda...”
Sorum şu: Lastikler kimin için yanıyor?
***
Muğla’ya çölleştiren saldırı...
Son haber Bodrum’dan geldi.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras geçen yıldan bu yana 380 kaçak yapının yıkımını gerçekleştirdi.
İmar rantının dişlerini geçirdiği Bodrum, hormonlu yapılaşmanın, kıyıları ve ormanları ile Muğla ise siyanürlü zihniyetin tehdidi altında...
32 ayrı sahada JES’ler için ilana çıkılmıştı.
Dalyan’dan Türkbükü’ne...
Muğlalı ayağa kalktı, ihaleler iptal edildi... Tehdit uykuya yattı...
Gökova Körfezi’nde, dünyada mavi turun gözbebeği sularda marina ve yapılaşmanın önü açıldı. Büyükşehir belediyesi katliam girişimini dava konusu yaptı... Yaşam ile ölüm arasındaki kararı yargı verecek...
Daha yakın zamanda Bodrum’un Ortakent Mahallesi’nde 1.1 milyon metrekare Hazine arazisi Cumhurbaşkanlığı kararı ile imara açıldı. Bodrum Belediyesi yürütmenin durdurulması için mahkeme koridorlarındaydı...
Marmaris’te, Fethiye’de, Datça’da, dünyada benzeri olmayan Akyaka’da, Ula’da... Milas’ın tarım topraklarında... On binlerce yıllık tarih ananın kucağında... Zehir, yıkım, beton, rant ekonomisi işliyor...
4 yıl önce ailece yerleşip iletişim danışmanlığına başladığım Muğla’yı karış karış gezdim... Cennet toprakların “imdat” çığlığını ve bölge halkının talanla mücadelesini gazetelerde yazıp televizyonlarda anlatıyorum...
Muğla yol ayrımında...
Muğlalı, besleme medya, sermaye ve devlet gücü ile üzerine çullanan iktidar yandaşları ile ya mücadele edecek ya da cennetten geriye bir şey kalmayacak...
Dağlarından yağ, ovalarından bal akan Muğla’da talan ekonomisinin aktörleri...
Yerel yönetimlerin direnişi ve Muğla halkının yüreği ile söylüyorum, başaramayacaksınız...
