Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Güldal Mumcu'dan Çiçek'e 'Demokrasi' Çağrısı
\n\n\n
Yarın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün TBMM Genel Kurulu’na hitabıyla açılacak yeni yasama yılının öncelikli tartışma konusu ‘yeni anayasa’ olacak. Anayasa yazımı için iktidar ve muhalefet partilerine çağrı yapmaya hazırlanan Meclis Başkanı Çiçek’in önünde ise kısa dönemde çözüm bekleyen iki önemli sorun var:
\nTutuklu milletvekillerinin durumu ve Meclis TV yayınları.
\n‘Tutuklu vekiller için irade koy’
\nHer ikisi de kamuoyunda yarattıkları olumsuz algı nedeniyle Meclis Başkanı’nın doğrudan ilgilenmek durumunda kaldığı meseleler. Çiçek’e bu iki konuda önemli sorumluluğa sahip bulunduğunu hatırlatanların başında, onun yokluğunda Meclis Başkanlığı görevine vekâlet etme durumunda olan TBMM Başkanvekili ve CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu geliyor. Mumcu, başkanvekili olmasından sonra yaptıkları ikili görüşmelerinde Çiçek’e, CHP’li Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ın da aralarında yer aldığı 8 tutuklu milletvekili için “demokrasi ve halkın tercihinden yana tutum takınarak, Meclis’in tam sayıyla toplanması için irade ortaya koyması ve girişimde bulunması gerektiği’ mesajını vermiş. Çiçek’ten, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin ulusal mevzuatın üzerinde olduğuna hükmeden anayasanın 90. maddesinin yargıçlarca dikkate alınması için çağrısında bulunması talebinde de bulunmuş.
\nÇiçek’in sözü dinlenecek mi?
\nMumcu ve CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun ısrarlı tutumu neticesinde Çiçek, geçtiğimiz üç ay içinde yargılamaların hızlandırılması ve tutukluluk süreleri konusunda uluslararası sözleşmelerin de dikkate alınması yönünde yargıçlara birkaç kez dolaylı ikazla bulundu. Yasama organının başının telkinlerinin, muhatapları tarafından ne ölçüde dikkate alınacağı Silivri’de bugün Balbay ve Haberal’ın tahliye taleplerine verilecek karşılıkla ortaya çıkacak. Tutuklu vekillerin durumunu protesto amacıyla yemin etmeme eylemini tek başına sürdüren CHP Mersin Milletvekili İsa Gök, bugünkü duruşmanın önemini şöyle değerlendiriyor:
\n“Mahkeme halkın iradesini gösteren seçim sonuçlarını, uluslararası sözleşmelerin yükümlülüklerini ve geçmiş teamülleri hiçe sayarak bugün de tutukluluk kararında ısrar ederse, iki arkadaşımızın tahliyesini tüm sanık ve tanıkların dinlenmesinin sonuna bırakmakta direniyor demektir. Yargının bu hızıyla, en az iki - üç yıl özgürlüklerine kavuşamayacakları yasama faaliyeti yapamayacakları anlamına gelir. Başta İzmir ve Zonguldaklı seçmenleri olmak üzere tüm vatandaşlarımızın böyle bir anlayışa karşı milletvekillerimizle dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz”
\nMeclis TV’ye sansür
\nGüldal Mumcu, başkanvekilleri arasındaki görev paylaşımı nedeniyle Meclis TV’den de sorumlu. Meclis TV yayınlarının, TRT ile TBMM arasındaki protokol gereği, haftanın üç günü ve 15 - 19 saatleriyle sınırlandırılmasına ise şiddetle karşı. Tutumunu Çiçek ile paylaşan Mumcu’nun bakışı şöyle:
\n“Yayın kısıtlanması ‘sansür’ anlamı taşır. Halktan neyi saklıyoruz? Bir adım ötesi, basını tamamen çıkarmak mı olacak? Kısıtlama için içtüzük gerekçe gösteriliyormuş, o zaman Meclis çalışmalarını da o tüzükte yazdığı gibi sadece 5.00-19.00 saatleri ile sınırlandıralım. Bunu yapamayacağımıza göre yayınlar da eskisi gibi teamül doğrultusunda Meclis açık oldukça sürmelidir”
\nAçılış oturumu kısa süreceği için yarın kriz ihtimali yok. Ancak salı günü grup toplantıları var. Meseleye “salıya çok var” diye yaklaşanların, bunun tutuklu vekillerden sonra bu Meclis’in yaşayacağı ikinci büyük kriz olma ihtimalini ciddiye almalarında fayda var...
\n\n\nCenazedeki takım elbisenin anlamı
\n\n\n\n
Hasdal Askeri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Koramiral Deniz Cora’nın ağabeyinin cenaze töreninde Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Murat Bilgel, Donanma Komutanı Korgeneral Nusret Güner ve Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Bülent Bostanoğlu, silah arkadaşlarını yalnız bırakmadı. Benzer bir görüntü, tutuklu bulunan Korgeneral Mustafa Korkut Özarslan’ın annesinin şubat ayındaki cenaze töreni sırasında da yaşanmıştı. O törene de dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Erdal Ceylanoğlu, 1. Ordu Komutan Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Bekir Kalyoncu ile Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı katılmışlardı. Yedi ay arayla yaşanan iki cenaze arasında dikkat çekici bir fark vardı:
\nIşık Koşaner’in Genelkurmay Başkanlığı döneminde, Özarslan’ın annesinin cenazesine katılan komutanların hepsi üniformalıydı. Önceki günkü törende ise denizci komutanların tamamı takım elbise giymişti. Balyoz sanığı silah arkadaşlarının cenazesinde amirallerin sivil kıyafet tercihi, TSK’nin yeni komuta kademesinin önümüzdeki dönemde bu tartışmalarda ön planda olmayacağının bir işareti olabilir.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev