Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Geçerken...
Halkoylaması sonrası ülke olağandışı bir geçiş dönemi yaşıyor. Daha sonuçların tartışılması sona ermeden, Cumhurbaşkanı AKP’ye üyelik yolundadır. Böylelikle devlet-parti bütünleşmesi tamamlanacaktır.
Bugün, her şeyden önce, devletin üç büyük güç odağının, Yüksek Seçim Kurulu-YSK; Genelkurmay Başkanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın-MİT, karanlıkta kalan konumlarının hiç zaman yitirilmeden aydınlatılması gerekiyor.
YSK!
Yüksek Seçim Kurulu’nun son halkoylamasını, birçok bakımdan, yasalara uygun yönetmediği görülüyor. Oylama saatlerinin sonlarına yaklaşıldığı sırada mühürsüz oyların geçerli olacağı açıklamasıyla kural değiştirilmesinin çıkan sonucu nasıl etkilediği, aradan bir hafta geçmiş olmasına karşın, bilinmezliğini koruyor.
Mühürsüz oy kararının asıl nedeninin, bir hukukçu arkadaşımın vurguladığı gibi ortama bakar mısınız, başına bir şey gelmesin diye adını yazamıyorum- sonucun hayır çıkması durumunda oylamanın iptal edilmesi gibi bir B planı olup olmadığının mutlaka araştırılması gerekiyor.
Sonuçların partilere iletilmesi sırasında, özellikle de saat 18.00-20.45 arası, yaşanan aksamanın teknik içeriği, tarafsız iletişim uzmanları ve hukukçular tarafından incelenerek, açıklık kazanmalıdır.
Eğer YSK aklanmadan yola devam edilirse bundan sonra bu ülkede yapılacak bütün seçimlerin sonuçları, korkutucu kuşkudan kurtulamaz.
Bu ülkenin seçim tarihine 1946’da düşen gölge, dört yıl sonra 1950 seçimleriyle düzeltildi. Oysa 2017 YSK olayı aydınlanmazsa, bu kara leke yeni rejimin boynuna devamlı asılı kalacaktır.
TSK ve MİT
Niteliğini hiç unutmayalım; kanlı 15 Temmuz 2016 kalkışması, bu ülkenin iki siyasi İslamcı gücü, AKP iktidarı ile Fethullah Gülen hareketi arasındaki iç savaşın adıdır.
Yaptığı ağır yıkımın büyüklüğü henüz tam olarak bilinmeyen bu savaşın ortasında da bu ülkenin iki çok önemli kurumu vardır: Türk Silahlı Kuvvetleri-TSK ve Milli İstihbarat Teşkilatı-MİT.
Bu iki kurumun başında bulunan Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı, çağrılmalarına karşın, 15 Temmuz’u araştırmak üzere kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi Araştırma Komisyonu’na gidip, bu olayla ilgili bildiklerini anlatma gereği duymadılar. Dahası, bu iki kurumun başındakiler, Komisyonun, sorularımıza hiç olmazsa yazılı yanıt verin isteğini de hiçe saydılar; sayabildiler. Yazılı yanıt vermeye bile yanaşmadılar.
Üstelik Cumhurbaşkanı bu olayla ilgili istihbaratı eniştesinden aldığını açıklamasına karşın MİT Müsteşarı’nın nasıl olup da böyle bir dokunulmazlık kazandığı ya da korunduğu açıklık kazanmıyor. 15 Temmuz’da çok derin bir yara alan askeriyenin bu yarasını nasıl sarmakta olduğu konusunda toplum aydınlatılmıyor.
Halkoylaması da arkada kaldığına göre, TSK ve MİT’in başındakiler, üstelik Komisyona bizzat gidip olaya açıklık getirmelidir. Bunu yapmazlarsa toplumun, tarihin ve kendi çalışanlarının gözünde aklanmaz ve şu tür sorulardan hiçbir zaman kurtulamazlar.
Bu iki kilit devlet kurumunun başındaki yöneticilerin, anayasaya göre hâlâ egemenliğin kayıtsız şartsız gerçekleşme yeri olan Meclis’e giderek onu seçen halkı hiçe saymaları nasıl oluyor? Komisyona gitmelerini Cumhurbaşkanı mı istemiyor? Halktan saklanan nedir? Her gün halkın vergilerinden milyonlarca TL harcayan bu kişiler kime hizmet ediyor? Sorular uzayıp gidiyor!!
Sonuç olarak YSK, TSK ve MİT üçlüsünün açılamayan birer kara kutu olarak tutulması, girilmekte olan dönemde devlet nasıl biçimlenirse biçimlensin, ülkenin geleceğini tamamıyla karartır. Buna izin verilemez; verilmemelidir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
- Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ne zaman görüşecek?
- Davutoğlu'ndan yanıt
- Kırmızı ete yüzde 40 zam! Yurttaş isyan etti
- Erdoğan ıstakoz sevdalısı AKP'lileri unuttu
En Çok Okunan Haberler
- THY krizi büyüyor
- Erdoğan, Özgür Özel ile bir araya geldi!
- Benjamin Brand kimdir? Benjamin Brand hangi okul mezunu?
- İsmailağa ikiye bölündü!
- Cumhurbaşkanı Başdanışmanından provokasyon!
- Vali koltuğuna oturan öğrencinin sözleri gündem oldu
- Rıdvan Dilmen'den penaltı ve şampiyonluk yorumu
- Oya Tekin’den Cumhurbaşkanı Başdanışmanına tepki
- Bakanlık, Müge Anlı'daki yayını ihbar kabul etti
- Kulüpler Birliği ile TFF arasında gergin toplantı!