Yıkımı durdurmak!
Yakup Kepenek
Son Köşe Yazıları

Yıkımı durdurmak!

18.03.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Doğum günü olarak 24 Haziran 2018’i alırsak, yeni rejim, daha dokuz ayını doldurmadan, hem ekonomide, hem de düşünce alanında tam bir tükenmişlik yaşıyor.
Ekonomiyi uçurmak üzere gidilen tek kişi yönetiminde ekonomi, geçen hafta sonu açıklanan işsiz sayılarının, sırasıyla, dar tanımlı olarak 4.30, geniş tanımlı alındığında 7.15 milyona çıkmasının bir kez daha kanıtladığı gibi, yere çakıldı.
Ekonomik çöküntü gerçekten ağır. Ancak, düşünce düzeyindeki çöküntü de çok daha yok edici sonuçlar doğuruyor.

Ölüm-kalım
AKP iktidarının, özellikle son on yılında düşünce özgürlüğünü çok ağır bir biçimde baskı altına aldığı; yandaş basın oluşturarak kendisini eleştiren yazar ve yorumcuları her olanağı kullanarak susturduğu; üniversiteyi iyice sessizleştirdiği; baroları, meslek oda ve birliklerini ve sendikaları etkisizleştirmek için her şeyi yaptığı biliniyor.
Ülke yerel seçimlere çok daraltılmış ve kurutulmuş bir düşünce ortamında gidiyor. Bunun asıl sorumlusu iktidar cephesidir. Adına Cumhur İttifakı demelerine bakmayın, bu ikili, 1970’lerin Milliyetçi Cephesi’nin, 2010’lardaki türüdür.
Cephe, 31 Mart yerel seçimlerini, ısrarla, daha doğrusu başka hiçbir konu ya da sorun yokmuşçasına beka sorununa indirgiyor.
Beka, Arapça, kalıcılık, ölmezlik ya da var olma-yok olma anlamına geliyor.
Ülkede düşünce özgürlüğünün aşırı sınırlanmış olmasının bir sonucu olarak düşünce kısırlığı o noktaya ulaşmış ki bekanın içeriği, kimin, neyin bekası olduğu konuşulamıyor.
Bunun yerine, beka, bayrak, vatan, devlet, millet ile başlayan, son günlerde bunlara ezanın da eklenmesiyle toplam beş kavrama sarılarak, sabah-akşam toplumun aklına kazınmaya çalışılıyor. Oysa bu kavramlar toplumun ortak değerleridir; genleridir; tartışılmaz kutsallarıdır; ayrıca her biri yasal koruma altındadır. Asıl bunları tartışmaya açmak, üstelik bunu, tüm muhalefeti, hiçbir kanıt göstermeden suçlayarak yapmak suç sayılmalıdır.
Eğer özgür yaşandığı bir tartışma ortamı olsaydı AKP-MHP ikilisi bu kavramlar üzerinden siyaset yapamaz, yaptıklarında da kendileri sorgulanırdı, bu bir.
İkincisi de, kavram karmaşası o boyuttadır ki, bir taraftan, kendileri kentlere ihanet ettik diyor, diğer taraftan da, belediye işi gönül işidir diye yeri-göğü inletiyor; örneğin Ankara ve İstanbul’a aşkla bağlıyız diyerek, tecavüzün çirkinliğini aşkın güzelliğiyle örtmek istiyor.

Zararlı sonuçlar
Düşünce özgürlüğünün iktidardaki AKP-MHP eliyle yok edilmiş olmasının çok yıkıcı sonuçları seçim sürecinde de yaşanıyor.
Ülkenin birçok bölgesinden Ankara’ya uzanan bir dizi örneğinde görüldüğü gibi, akla gelebilecek her yola başvurularak muhalefet adayları etkisizleştirilmek isteniyor.
Dahası Başkan ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i, dokunulmazlığı da yok, diyerek açıkça hedef gösteriyor.
Ayrıca dış gelişmeler de daha az yıkıcı değil. Önce, Almanya hükümeti bir uyarı yaptı, Türkiye’ye seyahat edecek yurttaşlarından, düşüncelerini açıklarken dikkatli olmalarını istedi. Bunun gerekçesini Türkiye’de düşünce özgürlüğünün olmamasına dayandırdı. Almanya’nın AB’deki yeri ve Türkiye ihracatının en büyük pazarı olması bir tarafa, bu uyarının, başta turistler olmak üzere, Türkiye’ye gelecek bilim insanı, sanatçı ve yatırımcılar üzerinde caydırıcı etki yapması kaçınılmazdır.
Nitekim daha şimdiden tatil rezervasyonlarının yüzde 80’inin iptal edildiği basında yer alıyor. Sonra, Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin AB’ye üyelik görüşmelerini askıya alınmasını öneren raporu onaylıyor.
Bu süreçte, doğan ve doğacak olan büyük ve kalıcı zararların sorumlusu iktidarın ta kendisidir.
Yerel seçimlerle ülkemizin bu yıkıcı gidişten kurtulması için, önümüzdeki kısa sürede olabildiğince yoğun çalışılması gerekiyor.

Yazarın Son Yazıları

Bilimden uzaklaşan Türkiye!

Devamını Oku
06.01.2020
Eşitsizlikler derinleşiyor

Eşitsizlikler derinleşiyor

Devamını Oku
01.04.2019
Yerelde yeşermeli

Yerelde yeşermeli

Devamını Oku
25.03.2019
Yıkımı durdurmak!

Yıkımı durdurmak!

Devamını Oku
18.03.2019
…İzin verirse demokrasisi!

…İzin verirse demokrasisi!

Devamını Oku
11.03.2019
‘Komünist’!

‘Komünist’!

Devamını Oku
04.03.2019
Hukuksuzluğun bu kadarı!

Hukuksuzluğun bu kadarı!

Devamını Oku
25.02.2019
Başkan- sermaye-emek

Başkan- sermaye-emek

Devamını Oku
18.02.2019
ODTÜ ile ‘uçurmak’!

ODTÜ ile ‘uçurmak’!

Devamını Oku
11.02.2019
İzmir zamanıdır!

İzmir zamanıdır!

Devamını Oku
04.02.2019
‘Normalleşiyor’!

‘Normalleşiyor’!

Devamını Oku
28.01.2019
‘Parlamento’

‘Parlamento’

Devamını Oku
21.01.2019
‘Toplumsal ruh sağlığı’

‘Toplumsal ruh sağlığı’

Devamını Oku
14.01.2019
Sermaye-devletparti - SDP

Sermaye-devletparti - SDP

Devamını Oku
07.01.2019
Bilgisizliğin gülmecesi

Bilgisizliğin gülmecesi

Devamını Oku
31.12.2018
‘Yücel’in Çiçekleri’

‘Yücel’in Çiçekleri’

Devamını Oku
24.12.2018
Rejimi dizginlemek

Rejimi dizginlemek

Devamını Oku
17.12.2018
Karadeniz karartılıyor!

Karadeniz karartılıyor!

Devamını Oku
10.12.2018
2019’a doğru (03.12.2018)

2019’a doğru

Devamını Oku
03.12.2018
Kaşıkçı cinayetinin izdüşümleri

Kaşıkçı cinayetinin izdüşümleri

Devamını Oku
26.11.2018
‘He For She’

‘He For She’

Devamını Oku
19.11.2018
Geleceğe bakılmalı

Geleceğe bakılmalı

Devamını Oku
12.11.2018
Açılışla gelen ve giden

Açılışla gelen ve giden

Devamını Oku
05.11.2018
Cumhuriyet; sağı, solu

Cumhuriyet; sağı, solu

Devamını Oku
29.10.2018
‘Reisleşmenin’ üniversitesi!

‘Reisleşmenin’ üniversitesi!

Devamını Oku
22.10.2018
Demokrasi: Temelden

Demokrasi: Temelden

Devamını Oku
15.10.2018
Yerel demokrasi zamanı

Yerel demokrasi zamanı

Devamını Oku
08.10.2018
Yalan ile beslenmek!

Yalan ile beslenmek!

Devamını Oku
01.10.2018
Demokrasi - yargı bağımsızlığı bağı

Demokrasi - yargı bağımsızlığı bağı

Devamını Oku
24.09.2018
Eğitim-2018: Curcuna

Eğitim-2018: Curcuna

Devamını Oku
17.09.2018
Rejimin çalışmayan dişlileri

Rejimin çalışmayan dişlileri

Devamını Oku
10.09.2018
Aziz Sancar… Küsmüş?!

Aziz Sancar… Küsmüş?!

Devamını Oku
03.09.2018
‘Bizim Güngör’ diyenlere bak!

‘Bizim Güngör’ diyenlere bak!

Devamını Oku
27.08.2018
Rejimin temel sorunu

Rejimin temel sorunu

Devamını Oku
20.08.2018
Demokrasinin can suyu ve bir soru

Demokrasinin can suyu ve bir soru

Devamını Oku
13.08.2018
Karadeniz’in…

Karadeniz’in…

Devamını Oku
06.08.2018
Muhalefetsiz!

Muhalefetsiz!

Devamını Oku
30.07.2018
Asıl sorunlar: Ekonomi ve CHP

Asıl sorunlar: Ekonomi ve CHP

Devamını Oku
23.07.2018
İlk değerlendirme

İlk değerlendirme

Devamını Oku
16.07.2018
Suçluyorum

Suçluyorum

Devamını Oku
09.07.2018