Anneler Günü düşünceleri, duyguları...

Anneler Günü düşünceleri, duyguları...

11.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugün Anneler Günü... Benim aklım fikrim, düşüncelerini açıkladılar, haklarını aradılar, Saraçhane’ye gittiler, Çağlayan’da sözde adalet sarayında arkadaşlarının yanlarında durdular, pankart taşıdılar, şunu yazdılar, bunu okudular, onu söylediler diye hapse tıkılan çocukların, gençlerin annesinde...

Hiç kuşkum yok, 19 Mart’tan beri halkın iradesine karşı girişilmiş tüm yasadışı işlemler, hukuk dışı maddi, manevi tüm baskılar günün birinde ders kitaplarına geçecektir. O ders kitabında “Anayasa nasıl çiğnenir?”, “Sivil darbe nasıl yapılır?” bölüm başlıklarıyla, “Bakalım cumhurbaşkanlığı hevesiyle daha kaç CHP’li telef olacak” gibi söylemler arasındaki ilişkiyi hukuk fakültesine giden her genç görecektir.

Gelelim annelere. Çocuklarının haksız yere kapatılmasına, tartaklanmasına, aşağılanmasına, sağlıklarının tehdit edilmesine mi yansınlar, çocuklarının geleceklerinin karartılmasına, eğitimlerinin engellenmesine, genç yaşta travmatize edilmelerine mi?

Bildiğim bir şey varsa, çocukları gibi, aileler de pes etmiyor ve kızlarının oğullarının yanında duruyorlar.

YAPAMADIKLARIM ŞİİRİ

İçeri tıkılan çocuklardan biri de sağlık sorunları olan, kalp hastası Esila Ayık. Hapishaneden yazdığı şiir sosyal medyada dolaştı. Ancak ben herkes bilsin istedim. Çünkü insanın içindeki şiir yetisini tetikleyen, muhteşem dizilerdi bunlar. Anneler Günü nedeniyle sizlerle paylaşmak istedim.

Şiiri Sunay Akın’ın paylaşımında gördüm. Ona da teşekkür borçluyum. İşte Esila Ayık’ın “Yapamadıklarım” başlıklı şiiri:

“Ömrümün baharında kışa şiir yazamam./ Hava fırtınalı diye gökyüzüne darılamam./ Hürriyetim betonla çevrildi diye,/ Hayatıma taş bağlayamam./ Kağıdım yok diye kalemimi kıramam./ Adımlarım küçük diye yürümeyi bırakamam./ Doğarken ilk nefesimle içime bulut kaçmış, / Düştüğüm ilk anda hayallerimin kanadını kıramam./

Şimdi tutukluyum diye/ Adalete olan İNANCIMI BALTALAYAMAM.”

6 Mayıs’ta şiirini el yazısıyla yazmış Esila. Son iki sözcük büyük harflerle... Aynen bıraktım.

VE ONLAR Kİ

Sadece hapisteki çocukların annelerinde değil aklım fikrim... Yıllardır çocuklarını arayan, onlara kavuşamayan, nereye gömüldüklerini bile bulamayan “Cumartesi Anneleri”nde...

Ülkemin gerçeğini yansıtan “Bugün de ölmedim anne” şiirini yazan Ahmet Erhan’ın annesinde...

Polis zulmüyle öldürülen Berkin’in ve Metin Göktepe’nin annelerinde...

Kadiköy’de pazaryerinin orta yerinde bıçaklanan Mattia Ahmet Minguzzi’nin annesinde...

2018 yılının 8 Temmuz günü, Edirne Uzunköprü’den İstanbul Halkalı’ya gitmek için hareket eden tren Çorlu’da raydan fırlayıp devrilmişti. 25 kişi hayatını kaybetti. İçlerinden 7’si çocuktu. O çocukların anneleri aileleri o gün bugün bir sorumlu aramakta! Yok, yok, yok! Burası Türkiye! O annelerden biri de Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz. Acılı anne, hak ararken feryat figan etti diye bir de hakaret davalarıyla yargılanıyor... Vicdansızlar, siz kadının katil olmadığına şükredin!

Daha bu yıl ocakta Bolu Kartalkaya Oteli’ndeki katliamda (evet katliam diyorum!) ölen 78 kişinin 36’sı çocuktu. O çocukların annelerini düşünüyorum... Sorumlular mı? Güldürmeyin beni... Onlar aramızda dolaşıp sırıtıp duruyorlar...

Bu ölümler, bu cinayetler, bu katliamlar vicdanını yitirmiş bir toplumun marifetidir. Başka bir şey değil. Aklıma takıldı: Acaba başka ülkelerde de “Bir yüzüm ayrılığa, bir yüzüm hayata dönük/ Bugün de ölmedim anne” diyen başka genç şairler de var mıdır... Araştırmalı.

EN BÜYÜK ARMAĞAN

Ey gençler! Bugün annenize verebileceğiniz en büyük armağan, eğer Türkiye’de yaşıyorsanız, “Bugün de ölmedim anne” diyebilmek, geleceğe dair umudu taze tutmak, daha güzel günlerin geleceğine inanmak!

En büyük armağan, ne süslü püslü bir hediye ne de çiçek. (Hem malum, boykottayız!) Yapabileceğiniz en büyük armağan, “Seni seviyorum” deyip annenizi uzaktan ya da yakından kucaklamak!

Nâzım Hikmet’in “Annem” şiirinin sonu şöyle biter: “Dünyayı çocuklara verelim/ bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı/ çocuklar dünyayı alacak elimizden/ ölümsüz ağaçlar dikecekler”

O günleri beklerken anneme kişisel bir not: “Canım annem, seni çok seviyorum. Bütün çocukların, hepimiz seni her daim yaşatıyoruz.”

Yazarın Son Yazıları

Yok etmek/Yaratıcılık

Bir yanımda yaratıcılık, bir yanımda yok edicilik. İkisi de çekiştirip duruyor iki kolumdan.

Devamını Oku
04.12.2025
Tiyatro hazinemize yolculuk...

Duvardaki dev afişten fırlayıp kucaklaşacakmışız gibi bana bakan genç kadın, Suna Pekuysal.

Devamını Oku
30.11.2025
Hukuk bitti

Dünkü gazetemizde, “Korkma Biz Kadınız!” başlığını görmek çok hoşuma gitti.

Devamını Oku
27.11.2025
Çocuklar için...

Çocuklarımız için neler neler yapmayız ki...

Devamını Oku
23.11.2025
Grup Yorum’dan mektup var

Ülkemin hapishaneler coğrafyasından sık sık mektup gelir.

Devamını Oku
20.11.2025
BACH, Diyarbakır'da...

Neredeyse 30 yıldır Hakan Erdoğan Prodüksiyon “Bach İstanbul’da” başlığıyla klasik müzik konserleri düzenler.

Devamını Oku
16.11.2025
Oktay Ekinci kitabı

Oktay Ekinci... Bu isim Cumhuriyet okurlarının hiç ama hiç yabancısı değil.

Devamını Oku
13.11.2025
Paris’ten Diyarbakır’a

Paris ve sonbahar.

Devamını Oku
09.11.2025
Her daim muhalif

“Ve sonunda Joan Baez hastalığı yendi, sağlığına kavuştu!”

Devamını Oku
06.11.2025
Susmak onaylamaktır

“Hava kurşun gibi ağır/ Bağır bağır bağırıyorum/ Koşun. Kurşun eritmeye çağırıyorum...”

Devamını Oku
02.11.2025
Küllerden doğan ışık

Cumhuriyetin 102. yıldönümünü dün kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
Bodrum Cup: Kuşaktan kuşağa ileri!

Ege’nin ortasında bir sabah...

Devamını Oku
26.10.2025
Tiyatro sorgulamaktır

Daha 29. Uluslararası İstanbul Festivali başlamamıştı.

Devamını Oku
23.10.2025
Filler ve Karıncalar

Prag Tiyatro Festivali’nden ayağımın tozuyla dönüp tüm gördüklerimi sizinle paylaşmaya hazırlanıyordum ki sevgili arkadaşım Genco Erkal’ın sesi kulağımın dibinde bitiverdi: “Çekya’yı bırak önce Cihangir’e bak!”

Devamını Oku
19.10.2025
Prag’dan sevgiler

Sevgili okurlar Prag’dayım.

Devamını Oku
16.10.2025
Jandarmalı-jandarmasız günler

Sabah 6.30’da kapı tekmeleniyor. Jandarma içeri dalıyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Tiyatro ve siyaset

Bu yazının başlığı “Afife Jale Ödül Töreni’nin düşündürdükleri” olacaktı.

Devamını Oku
09.10.2025
Celladına âşık olmak...

Olmayan suçlar... Yazılmayan iddianameler... Yazılıp uygulanmayan kararlar... Ve hukuk ile guguk arasında yaşamaya devam çabası... Tamam yakınmayı bırakıp sadede geliyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Travmalarla yaşamak...

Nasıl yaşamak bu! Kâh gökyüzünde kanat çırpıyoruz kâh en dipsiz kuyuların derinliğinde kayboluyoruz.

Devamını Oku
02.10.2025
Yaşar Kemal’e adanan bayram

26 Eylül’de Ankara’da 93. Dil Bayramı’nı kutladık. Dil Derneği ve Çankaya Belediyesi’nin ortaklaşa etkinliği Yaşar Kemal’e adanmıştı.

Devamını Oku
28.09.2025
Ellerinde Toprak

“Sömürü bir bütündür. Bütün insan değerlerinin sömürülmesiyle, doğa değerlerinin hoyratça sömürülmesi bir arada gidiyor. Türkiye toprakları yıkıma uğratılıyor, hopur ediliyor. Biz Türkiye üstünde mirasyedileriz. Yıkımımızdan Türkiye’nin hiçbir insanı ve doğa değeri kurtulamıyor.”

Devamını Oku
25.09.2025
‘Üç Ayaklı Kedi’ İstanbul’da

İstanbul dolu dizgin.

Devamını Oku
21.09.2025
Nice yıllara Hrant Dink

15 Eylül, arkadaşımız, yoldaşımız, omuzdaşımız, ülkemin en aydın, en dürüst, en yararlı, en barışçı insanlarından Hrant Dink’in yaş günüydü.

Devamını Oku
18.09.2025
Düşme var düşüş var

Bundan önceki yazım şöyle bitiyordu: “Yeryüzü muhteşemdi. Türkiye’nin asla uygarlıktan, yaratıcılıktan, aydınlıktan ve gelecekten vazgeçmeyeceğine dair umutlarımız tazeleniyordu.”

Devamını Oku
07.09.2025
Büyülü aydınlık bir gece

Elbe Nehri’nin kıyısında görkemli mi görkemli o yapı bir mucize gibi yükseliyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Hapishane ve ödül: Vicdan ve haysiyet

Hafta içinde hapisteki iki çok değerli insanımıza yine uluslararası ödüller verildi.

Devamını Oku
31.08.2025
Paramparça ve umut

Bunalıyorsunuz, kahroluyorsunuz, her yerde haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik diyorsunuz...

Devamını Oku
28.08.2025
Dünyanın sesleri İstanbul’daydı

Bu başlığı yazdım. İstanbul’da bir haftadır süren o muhteşem coşkuyu paylaşacağım diye düşünürken birden bir suçluluk duygusuna kapıldım.

Devamını Oku
24.08.2025
Edremit Kitap Fuarından...

Edremit Kitap Fuarı’ndayım...

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet suç işliyor!

Diyanet İşleri Başkanlığı suç işliyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Tiyatro durakları...

Adaletten eğitime, sağlıktan beslenmeye, her şeyin sahtesine, zehirlisine mahkûm edildiğimiz, yalanlarla kuşatıldığımız şu günlerde kimi alanlarda hakikatle, sahici olanla karşılaşmak iyi geliyor insana.

Devamını Oku
14.08.2025
Bodrum’un markasına dönüşen bale festivali

Son yıllarda adeta Bodrum’un kültür markasına dönüşen Uluslararası Bodrum Bale Festivali’nden söz edeceğim.

Devamını Oku
10.08.2025
Algılamanın sınırsızlığı

20. ve 21. yüzyıl tiyatrosuna damgasını vuran dâhi Robert Wilson tedavi olmak istemeyerek New York Long Island’da kurmuş olduğu Watermill Eğitim ve Üretim Merkezi/okul/ müze/kültür merkezinde son ana dek çalışarak 31 Temmuz’da öldü.

Devamını Oku
07.08.2025
Türkiye’nin Aydınlık Yüzü / Belleğimizin Bekçisi: Metin Sözen

Metin Sözen: (24 Mayıs 1936, Harput, Elazığ-31 Temmuz 2025, İstanbul)...

Devamını Oku
03.08.2025
Herkes için sanat: Anadolu Sergileri

Yılın belki de en sıcak gününde deniz kıyılarını bırakıp Milas’ta kapalı bir mekânda bir sergi görmeye gideceğimi söyleseler pek inanmazdım.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir dokunuşa bin ah!

“Ayakucumda deniz, kaynayarak yanan bir zümrüt, sonra mavi, sonra menekşe, ne var ki üzerine tuzla buz edilmiş milyonlarca ayna parçaları yağmış, alev alev yanıyor, çakıyor, çakıntıdan göz alıyor.”

Devamını Oku
27.07.2025
Tüm iyilerin Altan ağabeyi

Altan Öymen aramızdan ayrılıp sonsuzluğa göçerken bile hepimize bir ders verdi...

Devamını Oku
24.07.2025
Bodrum’da doludizgin sanat

Ah bilmez değilim. Bu başlığı okur okumaz delirdiğimi sanacaksınız...

Devamını Oku
20.07.2025
Günler geçerken...

Pınar Kür... Edebiyatımızın cesur kadınlarından biri daha sonsuzluğa göçtü.

Devamını Oku
17.07.2025
Hikmet Çetinkaya

Yaş almanın en kötü yanı eşiniz, dostunuz, arkadaşlarınız, meslektaşlarınız hepsi gidiyor.

Devamını Oku
13.07.2025