Çizginin piri 100 yaşında!

25 Aralık 2022 Pazar

Bir ay kadar önceydi, Baba Zula grubundan sevgili Murat Ertel aradı. Dedi ki; “2022 dayımın 100. doğum yılı, yıl bitmeden bir anma konseri yapmak istiyoruz. 10 dakika kadar sürecek bir konuşma yaparak katılırsan seviniriz. Konuşma sürerken biz de müzikle eşlik edeceğiz.”

Çok onur duyduğum bu teklif, aynı zamanda beni oldukça heyecanlandırdı. 

Çocukluğundan beri çizgileriyle dünyayı anlamlandırmasına yardım eden bir sanatçıyı nasıl anlatır insan?

Gazeteyi eline alır almaz sabırsızlıkla bulduğu köşeye bakarken yaşadığı heyecanı unutur mu insan?

Çizgileriyle düşünce ve ifade özgürlüğünün yılmaz savunucusu Turhan Selçuk gibi bir aydını nasıl eksiksiz anlatabilir insan?

Çocukken resme çok meraklıydım, yeteneğim olduğu da söylenirdi ama ben daima kendimi yazıyla daha iyi anlatabildiğimi düşündüm. İlhan Selçuk’un en sert gerçekleri yalın bir dille aktarışına imrenir, bir gün onun kadar iyi bir yazar olmayı isterdim ama Turhan Selçuk’un karikatürlerine imrenmeye bile çekinirdim. Öylesine kendine özgü bir çizimi ve yorumu vardı ki ancak sadık bir izleyicisi olabileceğimi bilirdim. 

İşte Murat Ertel’in telefonu, bana o ilk gençlik günlerimi anımsattı.

POLİTİK MİZAHIN TOPLUMCU KALEMİ

Kadıköy Belediyesi’nin yeni etkinlik mekânı Alan Kadıköy’e bu vesileyle ilk kez gittim. Her açıdan İstanbul için çok değerli bir kazanım olmuş. 

Sahne arkasında Murat Ertel, dansıyla büyüleyen Esma Ertel ve şahane oğulları ile buluşunca kendimi aileden biri gibi hissettim. Diğer konuşmacılar yazar arkadaşım Özlem Özdemir ve mizah yazarı, müzisyen Kaan Sezyum ile konser akışını planlarken aramıza Murat Ertel’in üniversitedeki edebiyat derslerinin hocası Oya Başak, sanatçı ve öğretim üyesi Prof. Dr. Süleyman Saim Tekcan ile konser sırasında resim yapan, Murat Ertel’in üniversite arkadaşı Genco Gülan’ın da katılımıyla çok keyifli bir ekip oluştu.

Tasarımını Metin Deniz’in yaptığı muhteşem bir sahnede, Baba Zula’nın müzikleri eşliğinde konuşurken sevgili Şükran Soner’in benimle paylaştığı bir anısını da anlattım. Şükran Soner’in muhabir olduğu dönemde, bir gün Turhan Selçuk; “Defterini al gel; çöp kamyonlarını takip edeceğiz, ben çizeceğim, sen yazacaksın, fotoğrafçı da fotoğraf çekecek” demiş.

Sabahın kör karanlığında bu ekip düşmüş yola... O dönemde köpeklerin toplanarak belediyelerin çöp kamyonlarına atıldığı haberleri çıkıyormuş. Turhan Selçuk da o olayı belgelemek istemiş.

Bu anı, Turhan Selçuk’un kalemiyle, sesini duyuramayanların, ezilenlerin yanında olduğunu gösteren en iyi örneklerden birisi. Şimdi yaşasa zehirlenip öldürülen, kafalarına kürek vurularak katledilen sokak köpeklerini de es geçmezdi eminim...

"ALÇAKLIK TARİHÇİSİ"

İşlediği konularla politik mizahın en yaratıcı kalemlerinden biriydi Turhan Selçuk; toprak reformundan yobazlığa, savaştan emek sömürüsüne, yargı bağımsızlığından adaletsizliğe kadar birçok konuyu ve daima ilerici değerleri savunan eserleriyle, zaman ve mekân sınırlarını aşıp hem evrensel hem de kalıcı olmanın sırrını buldu.

Türkiye’deki öğretmenleri, “ayda on beş bin lirayla bir ay aile geçindiren insan” yazarak resmetmişti; onun karşısına koyduğu Süpermen’i bile hayret içinde gösteren karikatürü unutulmazlar arasına girdi. Bugünkü hiper enflasyon ortamında asgari ücretin milyonlar için yoksulluk ücreti olarak 8 bin 506 lira olduğunu görse kim bilir ne çizerdi?

Anti-emperyalist yurtsever bir kuşaktandı Turhan Selçuk. Ödün vermez bir aydın, sağlam bir Atatürkçüydü. 1960 sonrası sosyalizmi benimsemiş bir karikatürcü olarak, ölümüne değin halkın sanatçısı oldu.

Onunla ilgili pek çok tanım yapılabilir ama aklımda en çok karikatür araştırmacılarından Turgut Çeviker’in tanımı yer etti. “Turhan Selçuk alçaklık tarihçisiydi” demişti. Çünkü tarihimizdeki alçaklıkları görmek için onun eserlerine bakmak yeterli... Yaşasaydı bugün eserlerine kimler konu olurdu tahmin etmek zor değil.

Çizginin piri Turhan Selçuk’u saygıyla anıyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları