Eğitimdeki dinselleşme kitlesel çocuk istismarıdır!
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

Eğitimdeki dinselleşme kitlesel çocuk istismarıdır!

24.04.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Dünkü gazetelerde 23 Nisan dolayısıyla her yıl olduğu gibi ülkemizdeki çocukların içinde bulunduğu koşullara ve çocuk işçiliğine ilişkin haberler vardı. Ancak bunlar kadar önemli olan ve manşetlerde yer alması gereken bir başka haberi aradı gözlerim...

Çünkü 22 Nisan’da psikolog, psikiyatrist, sinirbilimci ve eğitim bilimciler, Türkiye’de çocukların karşı karşıya olduğu en önemli tehlikeyi bilimsel olarak ortaya koydu.

Yayımlanan ortak bildiride, çocukların maruz kaldığı zorunlu din eğitimi, 4-6 yaş Kuran kursları ve ÇEDES gibi projelerle okullara din görevlilerinin atanması gibi uygulamalar hakkında önemli uyarılar vardı.

  • Eğitimin dinselleştirilmesinde yeni bir aşamaya geçildiği,
  • Çocukların 11-12 yaşına kadar soyut düşünme yetisi geliştiremediğini, somut düşünmeleri nedeniyle olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkisini tam olarak kavrayamayacakları,
  • Bu nedenle çocuk yaşta din öğretisine maruz kalmanın, depresif bozukluk, kaygı bozukluğu, uyku bozukluğu, ayrılma anksiyetesi gibi hastalıkları tetikleyebileceği,
  • Dini öğretinin çocukları takıntılı, ürkek ve kaygılı bireyler olmaya itebileceği, düşüncelerini baskı altına alacağı, özgür düşünme ve araştırma motivasyonunu azalttığı açıklandı.

UZMANLAR TOPLUMU UYARIYOR

Bildiride altı çizilecek bölümlerden birisi, ahiret, günah, şeytan, cehennem gibi soyut kavramları anlamayan çocuklarda yaratabileceği etkiyi ortaya koymuş.

Örneğin çocukların “Cehennemde yanarsın” sözünü duyduklarında, günlük yaşantılarındaki en ufak bir hatalarında cayır cayır yanacaklarını düşünebileceği belirtilmiş. Hatalı davranışlar, “Allah günah yazar, cezalandırır” gibi söylemlerle engellendiğinde ise çocuğun davranış ve düşüncesinde amaç, cezadan kurtulmak olacağından tutarlı bir vicdan gelişiminin olanaklı olmayacağı vurgulanmış.

Diyanet’in 2024-2028 Stratejik Plan belgesinde 4-6 yaşları arasındaki 1 milyon 322 bin çocuğa dini eğitim verildiği ve bunun üç katına çıkarılmasının hedeflendiğinin açıklandığı da düşünülürse, eğitimdeki dinselleşmenin kitlesel bir çocuk istismarına dönüştüğü yüksek sesle söylenmelidir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı’nı çocuklara armağan eden bir ülkede, bilim insanlarının bildirisi de bu çerçevede toplumu uyarıyor.

AMAÇ KARŞIDEVRİM TARİKATINA MÜRİT YETİŞTİRMEK

Bildiride altını çizdiğim cümlelerden biri de şuydu:

“Bu durum çocuğun ileride ergenlik ve yetişkinlikte kendi iradesi ile karar verip hareket eden değil, güçlü gördüğü ya da korktuğu kişi ve grupların kontrolüne boyun eğen bir kişilik geliştirmesine neden olur.”

Bu cümle, eğitimdeki dincileşmenin hızlandırılmasının ardındaki temel nedeni ortaya çıkarıyor. Çünkü asıl amaç, karşıdevrim tarikatına mürit yetiştirmek! Cumhuriyet Devrimi’nin değerlerine uzak, kendini ümmet toplumunun bir üyesi olarak gören, laikliği ağzına bile almayan, sorgulamayıp sadece biat eden, siyasal İslamcı iktidarların peşinde ve tarikatların cenderesinde sıkışıp kalmış bir insan modeli yaratılmak isteniyor.

Üzerinde padişahın herhangi bir etkisinin ve yetkisinin olmadığı ilk Meclis’in açılışının 104. yılında, hem çocukların hem de Türkiye’nin önündeki en önemli sorun eğitimdeki dincileşmedir.

Tam bu noktada, geçen hafta 84. kuruluş yıldönümünü kutladığımız Köy Enstitülerinin 1954’te kapatıldıktan sonra nasıl içimizde derin bir sızıya dönüştüğünü de hatırlamalıyız. Yüzyıllardır padişahın kulları olarak yaşayan, karanlıkta bırakılan Anadolu köylüsüne yurttaşlık bilincinin aşılanmasının aracıydı o okullar.

Cumhuriyet Devriminin sürdürücüsü yeni insanı yaratmanın aracı olan özgün Köy Enstitüleri sistemi yok edilerek, bugün çoğunluğunu imam hatip okullarının oluşturduğu, tarikatların ve cemaatlerin egemen olduğu bir eğitim sistemi kuruldu.

Ortaçağı yaşayan Anadolu köylerinde uygarlık yaratmanın öyküsü, emperyalizmle el ele veren gericilerin yüzünden karşı devrime mürit yaratmanın öyküsüne dönüştürüldü. Bu karanlığı tersine çevirip Köy Enstitülerini canlandıramazsak, çocukları tarikatların elinden kurtaramazsak laik Cumhuriyeti sahiplenip yaşatacak insanı yetiştiremeyiz!

Yazarın Son Yazıları

5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025
Eğitiyor, donatıyor, destekliyor!

Kim kime yapıyor bunu?

Devamını Oku
19.09.2025
İkinci Cumhuriyetçiler ve CHP

T24 internet sitesi, üç gün önce Hasan Cemal’in “Özgür Özel Tandoğan’dan haykırıyor, tam bir heyecan fırtınası, gözlerim yaşarıyor!” başlıklı bir yazı yazdığını duyurdu.

Devamını Oku
17.09.2025
Bahçeli’ye sorular ve bir gencin isyanı

"Sosyal medyanın kökü kazınmalı."

Devamını Oku
14.09.2025
Üniversiteye hazırlanan bir gençten mektup

Her gazeteci gibi ben de okuyucularımdan çok sayıda ileti alıyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasicilik, koltuk kavgası ve sınıf kavgası

Herkes bir koltuğun peşinde.

Devamını Oku
10.09.2025
Açılım ve çelişkiler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon düzenlenen 19 Mart’tan bu yana iktidarın CHP’ye yönelik baskısını artırması, deyim yerindeyse dört taraftan kuşatmak için yoğun bir çaba harcaması, aynı anda açılım süreci devam ederken bazılarınca çelişkili bulunuyor.

Devamını Oku
07.09.2025
Bunun adı totalitarizm!

Önce bir gerçeğin altını çizelim...

Devamını Oku
05.09.2025
Ortadoğu kazanı fokurduyor

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) bugünlerde çok hareketli, Türkiye’den bölgeye giden gidene...

Devamını Oku
03.09.2025