Şeriat provasında son atak
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

Şeriat provasında son atak

05.09.2021 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Adli yıl dua ile açıldı. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ve Yargıtay Başkanı Mehmet Karaca, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bakanlar, cüppeli hâkimler ve savcılar ellerini açıp “adalet duası” ettiler. 

Net olarak söyleyelim: Bu olay, açıkça şeriat provasıdır!

Anayasasında laik bir sosyal hukuk devleti olduğu yazan bir ülkede bu olayı başka türlü yorumlamanın olanağı yoktur.

Laikliğe karşı odak olduğu Anayasa Mahkemesi’nce de belirlenen AKP, son atağını canlı yayında gerçekleştirmiştir. Kılıçdaroğlu da kendi partisinin ilkelerinden biri olan laikliğin ruhuna Fatiha okunan bu törende duaya eşlik etmiştir. 

Yargıtay’ın yeni binasının açılışı yapılıyormuş da onun için dua okunmuş da... Birileri böyle bahaneler uydurmaya kalksa da adli yılın açılışında tüm yargı mensuplarına dua ettirmek anayasa ihlalidir.

Bu ülkede sadece Müslümanlar yaşamıyor, farklı dine mensup olan ve inançlı olmayan vatandaşlar da var. Hâkim ve savcıların dini inançlarını, hatta mezheplerini ortaya koyacak şekilde davrandığı, tarikat üyesi olduğu bir ülkede adaletin tarafsızlığından söz edilemez. Laik hukuk, tamir edilemez şekilde yara almıştır. 

SIRA GELDİ ANAYASAYA...

Durum o kadar vahimdir ki anayasal bir ilkeyi çiğnemek için bir adım daha ileri gidemeyeceğini bilen AKP, artık anayasadan laikliği çıkarmaktan başka yol kalmadığının farkında. 

O nedenle Erdoğan, törendeki konuşmasında, “Ne şekilde olursa olsun önümüzdeki yılın ilk aylarında kendi hazırlığımızı milletin takdirine sunmakta kararlıyız” diyerek sinyali verdi. Anlaşılıyor ki anayasa, seçim yasası ile birlikte değiştirilmek isteniyor.

Kılıçdaroğlu, geçen şubat ayındaki bir röportajında, “Laiklik ilkesinin anayasadan çıkarılacağını tahmin etmiyorum. Bu, Erdoğan ya da Devlet Bahçeli tarafından dillendirilmiş değil. Önemli olan bunun onlar tarafından dillendirilmesi” diyerek böyle bir niyet olmadığını düşünedursun, AKP, laikliği bir şekilde devre dışı bırakma hazırlığını sürdürüyor. 

İktidarın yeni anayasa taslağında, “laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmayı” parti kapatma sebepleri arasından çıkarıp, bir partinin kapatılması için terör örgütleri ile irtibatlı olması, terörü ve terörizmi desteklemesi şartını getirmesi muhtemel...

Bugüne kadar AKP, laikliği çiğnemek için sistemli olarak adımlar atarken muhalefet son yıllarda birbiri ardına yapılan gerici müdahaleleri sineye çekti. 

2019’da 6. Din Şûrası’da Erdoğan, “İslam bize göre değil, biz İslama göre hareket edeceğiz. Nefsimize ağır gelse de hayatımızın merkezine dönemin koşullarını değil, dinimizin hükümlerini yerleştireceğiz” dediğinde...

AKP’li Cumhurbaşkanı, Atatürk’ün imzaladığı 1934 tarihli kararnameyi iptal ederek Ayasofya’nın statüsünü cami olarak değiştiren kararnameyi imzaladığında...

Taliban’ın Türkiye’nin inancıyla alakalı ters bir yanı yok” dediğinde...

AKP hükümeti 17 günlük sözde “tam kapanma” döneminde marketlerde alkollü içki satışını yasaklama girişiminde bulunduğunda...

Muhalefetten gereken yanıtlar verilmedi, aksine dinci sağdan oy beklentisi içinde susuldu. 

Bunu söylediğimizde, bazıları “Ne bekliyordunuz ki!” diye tepki gösteriyor; bazıları da “Geçmişte susulmadığı dönemlerde alınan oy oranlarını gördük, seçimi kazanmak için mecburlar” diyor. Afganistan örneği ortadayken laikliğin ne olduğunu halka anlatamıyorlarsa sorun onlardadır.

Kendileri de laikliği çiğneyen ve seçmene karşı dürüst olmayan siyasetçilerden bir beklentim yok. Sadece bir gazeteci olarak olayları doğru irdelemeye çalışıyorum ve şunu da kayda geçirmek istiyorum: 

Ana muhalefetin laikliği geri planda tutan politikası, AKP’nin işini kolaylaştırdı ve dincileşmenin önünü açtı.

10 YIL ÖNCE MISIR’A LAİKLİĞİ TAVSİYE EDEN ERDOĞAN...

Yazıyı bitirirken bir hususu daha hatırlatmak isterim.

2016’da TBMM Başkanı olan İsmail Kahraman, “Laiklik yeni anayasada olmamalıdır” dediğinde, Erdoğan “O kendi görüşü” diye karşılık vermiş ve 2011’de Mısır’da yaptığı konuşmanın önemli olduğunu hatırlatmıştı.

O konuşmada bakın neler demiş:

Devlet tüm inanç gruplarına, inançlarını yaşama hususunda eşit mesafededir ve laiklik budur. Laik bir rejimde insanların dindar olma ya da olmama özgürlüğü vardır. Mısır’ın da laik bir anayasaya sahip olmasını tavsiye ediyorum. Bundan hiç endişe etmesin ve anayasayı hazırlayacak olanların da bunu teminat altına alması lazım. Demesi lazım ki ‘Devlet tüm inanç gruplarının inancını teminat altına alır. Hepsine eşit mesafededir. Asla sizi dininizi yaşamaktan alıkoymayacaktır’. Bunu böyle söylemesi lazım. Bu şekilde başlar ve devam ederse o toplum huzur bulacaktır. Müslümanıyla, Kıptisiyle hepsi, hatta daha ileri gidiyorum dinsizin, ateistin bile inancına devlet saygı duyacaktır. Onu da güvence altına alacaktır. Laik devlet budur. Tayyip Erdoğan laik değildir, Tayyip Erdoğan bir Müslümandır. Ama Tayyip Erdoğan laik bir devletin başbakanıdır ve bunun gereğini de dört dörtlük yapmanın gayreti içindedir.

Atatürk’ün yolundan şaşmayanlar, bu takiyyelerin hiçbirini yutmadı.

Yazarın Son Yazıları

Açık ve gizli süren ilişkiler!

Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mesud Barzani’nin 29 Kasım’da bir sempozyuma katılma bahanesiyle uzun namlulu silahlı korumalarıyla Cizre’ye gelmesi, aklıma Uğur Mumcu’nun 7 Ocak 1993 tarihli gazetemizdeki yazısını getirdi.

Devamını Oku
12.12.2025
‘Yerel demokrasi’ diyorlar, siz özerklik anlayın!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Cumhuriyet ilan edilmiş ama eksik bırakılmıştır” diyerek yine Cumhuriyeti hedefe koydu, anayasa değişikliği isteyerek yine 1921 Anayasası’nı övdü ve Bahçeli tarafından alkışlandı.

Devamını Oku
10.12.2025
Gizliyorsunuz çünkü hedef çok büyük!

Öcalan açılımı için kurulan TBMM komisyonunda basına kapalı oturumlar yapılmasından sonra, AKP milletvekili Hüseyin Yayman Öcalan’ın ayağına İmralı’ya giden heyette yer aldığını halktan gizlemeye çalıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025
Eğitiyor, donatıyor, destekliyor!

Kim kime yapıyor bunu?

Devamını Oku
19.09.2025
İkinci Cumhuriyetçiler ve CHP

T24 internet sitesi, üç gün önce Hasan Cemal’in “Özgür Özel Tandoğan’dan haykırıyor, tam bir heyecan fırtınası, gözlerim yaşarıyor!” başlıklı bir yazı yazdığını duyurdu.

Devamını Oku
17.09.2025
Bahçeli’ye sorular ve bir gencin isyanı

"Sosyal medyanın kökü kazınmalı."

Devamını Oku
14.09.2025
Üniversiteye hazırlanan bir gençten mektup

Her gazeteci gibi ben de okuyucularımdan çok sayıda ileti alıyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasicilik, koltuk kavgası ve sınıf kavgası

Herkes bir koltuğun peşinde.

Devamını Oku
10.09.2025