Şiddeti yayan çetelere destek mi oluyorsunuz?

25 Mayıs 2022 Çarşamba

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2021’in aralık ayında, “Belediyeleri sahipsiz hayvanları sokaktan alacak adımları atmaya çağırıyorum” dediğinden beri sokaklarda köpek katliamı yaşanıyor.

5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile 7332 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’daki maddelere aykırı bir şekilde, sokak hayvanları zehirlenerek öldürülüyor, toplu şekilde katledilmiş hayvan cesetleri bulunuyor.

Birtakım internet sitelerinde kurgulanmış videolar paylaşılarak sokak hayvanlarına yönelik şiddet çağrıları yapılıyor.

Sosyal medyadaki bazı hesaplar, nefreti körüklemek için #itperest ve #köpektapar etiketleriyle yoğun bir çaba harcıyor; iktidara yakın Hilal Kaplan gibi kişiler, “En büyük sorunumuz hayvantaparlar” diyerek yandaş medyada yazılar yazıyor.

Başıboş Köpek Terörü adındaki oluşum, artan şiddete karşı hayvanların da yaşam hakkını savunanları ve aktivistleri hedef gösteriyor. Yurtdışından yönetildiği anlaşılan bu oluşum, Havrita adı verilen Başıboş Köpek Haritası (havrita.com) aracılığıyla köpekleri yerlerine göre haritada işaretleyip doğrudan hedef olarak belirliyor. 

Bu oluşuma destek vermek amacı ile kurulan Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği’nin üyeleri ise #KATİL5199 etiketiyle paylaşımlar yapıyor.

SOKAK HAYVANLARINA NEFRETİ AKP İKTİDARI TIRMANDIRDI

Hemen her alanda olduğu gibi bu konuda da mevcut yasayı göz ardı eden iktidar, sokak hayvanlarına karşı nefreti köpürtmüştür.

Kaos ortamını yaratan baş sorumlular, 5199 sayılı yasa çıktıktan sonra 17 yıl boyunca yasanın kendilerine verdiği görevleri yerine getirmeyen belediyelerdir. Görevlerini yapsalardı, sokak köpeklerinin aşılarını tamamlayıp kısırlaştırmış olsalardı, sokaklardaki hayvan sayısı bu kadar artmayacaktı.

Bu görev için kaynak ayırmayan, köpekleri kendi bölgelerinden alıp başka bir belediyenin sınırları içine atanlar suçludur.

Barınakların hali içler acısı olduğu halde…

Barınaklara giren birçok köpeğin ölüsünün çıktığı bilindiği halde... 

Hayvanlar beton zeminler üzerinde, kendi dışkılarının içinde, soğukta aç ve susuz bırakıldığı halde…

Hastalanan çoğu hayvanın bakımının yapılmadığı bilindiği halde…

Barınaklarda çalışanların birçoğunun hayvanlara insafsızca kötü davrandığı defalarca kanıtlandığı halde…

“Sokak köpeklerinin yeri barınaklardır” diyenler suçludur!

Hayvanların canını hiçe sayan, onların da insan gibi can taşıdığını, yaşamak istediğini, aç kalınca ya da kendilerine yönelik tehdit hissettiklerinde saldırganlaşabileceklerini bilmeyenler suçludur.

“Bunca insan açken hayvanlarla mı uğraşacağız!” diyenler suçludur. 

ŞİDDETİ DURDURUN!

Evet, hem insanlarla hem de insan dışı hayvanların sorunlarıyla uğraşacağız. İnsan dışı hayvanları kendi çıkarları için evcilleştiren, onları doğal ortamlarından alıp şehre mahkûm eden insan türüdür. Bu sorunu yaratan insanın şimdi de “onları istemiyoruz” deme hakkı yoktur.

İktidara bir kez daha sesleniyorum: 

Sokak hayvanlarına yönelik şiddeti durdurmak görevinizdir. İnsanlar kadar insan olmayan hayvanlar da bu toplumun unsurudur. Nasıl ki “kadınları erkekler öldürüyor” denilerek ayırt etmeden tüm erkekler hapse atılamazsa köpeklerin bazıları insanlara saldırdığı için de “Başıboş Köpek Sorunu var” denilerek ayırt edilmeden tüm köpekler barınak adlı hapishanelere tıkılamaz.

Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların veritabanına kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır! Yasaları uygulatmak görevinizdir. 

Kendi çıkardığı yasayı uygulatamayan aciz bir iktidar mısınız, yoksa hukuk devletini kendi eliyle yok eden bir iktidar olarak tarihe geçerken hayvanlara karşı şiddeti pompalayan çetelere destek mi oluyorsunuz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakoz 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları