Neyin mücadelesi kimin savaşı?

Neyin mücadelesi kimin savaşı?

14.08.2018 02:47
Güncellenme:
Takip Et:

Kriz koşullarının ağırlığı ve yarattığı duyarlılık verilen tepkileri de etkiliyor. Bazen 24 Haziran sonrasında iktidarın tacizkâr imalarının rövanşını alma isteğini tetikliyor, bazen duyulan endişenin büyüklüğü yapay ortaklıklar yaratıyor. Aynı gemideyiz çağrıları, vatan haini nidalarına karışıyor. Eleştiri sevinç, çaresizlik, küstahlık olarak anlaşılıyor. Açıkcası insanlara yön verecek veya onları rahatlatacak liderlikler de rasyonel bir sağduyu yerine hamasete yaslanıyor.

Kriz zemini zaten fazla sarih olmayan kavram dünyasını da iyice karmaşıklaştırıyor. Biraz körün fili tarifi gibi, yaşanan durumun nedenleri, sonuçları, tarifi ve isimlendirilmesi konusunda kavramlar uçuşuyor, gelişi güzel kullanılıyor. En yaygın kullanılan ve galiba en çok kafa karıştıranların başında da “emperyalist saldırı” ve “anti-emperyalizm” meselesi geliyor. En temel soru hep ortada kalıyor: Saldıranın kimliği ve niyeti saldırıya uğrayanı ve çatışmanın niteliğini tanımlamaya yeter mi?

Sağın anti-emperyalist geçmişi

Türk sağını besleyen ve kökleri Osmanlı’nın çözülme dönemine uzanan ideolojik çizgilerde kuvvetli bir anti-emperyalist geri plandan bahsedilebilir. Çok kolay harekete geçirilebilen beka kaygıları da gerçek bir çöküş deneyiminin ürünüdür. Ancak Türk sağı içindeki anti-emperyalizm, sol kavramsallaştırmanın hayli uzağında bir “düşman” tanımı üzerinde biçimlenir. Bu dış düşman tarifi, sömürü ilişkisinden çok kültürel (dini-etnik) olarak kendisinden farklı olanı işaret eder.

Özellikle soğuk savaş döneminin iki kutuplu dünyasında, Türk sağı kapitalist Batı’dan yana saf tuttu. Dönem dönem gerilimler ortaya çıkmış olsa da bu tercih sağ siyaset reflekslerini biçimlendirdi. 6. Filo’yu protesto edenlere saldırıdan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılmasına, 70’li yıllardaki çatışma döneminden 80’lerin neoliberal saldırısına kadar çok meselede bu tavır belirleyici oldu. NATO gibi Batı ile en kritik  anlaşmalar, sağ iktidarlarca zafer havasında yapıldı.

Türkiye sağının “işler yolundayken” değil de işler sarpa sardığında anti-emperyalizmi hatırladığı ve genellikle kendi savunmasını genişletmek için başvurduğu bir argüman olduğu söylenebilir. Hatta anti-emperyalizm şeklinde telaffuzundan da pek hoşlanılmaz. Genellikle sağ hareketlerin anti-emperyalist tutumları olduğuna ilişkin değerlendirmeler ya sol kavramları kullanarak iktidarları desteklemeye çalışan kalemlerden ya da anti-emperyalist damarı abartma eğilimindeki soldan gelir.

AKP’nin emperyalistlerle hikâyesi

Anti-emperyalist reflekslere söyleminde verdiği yer açısından AKP, sağ partiler yelpazesinde hayli gerilere düşer. AKP içinden çıktığı Milli Görüş hareketinden çok, farklı dönemlerde AP ve ANAP’ın temsil ettiği Batı kapitalizmiyle entegrasyon politikalarının heveslisi çizgiye daha yakındır. Zaten, sağ popülizm içindeki AB’ye ayak direyen Batı karşıtı direnci kırıp, küreselleşme için geniş bir rıza üretme iddiasıyla ortaya çıkmış ve dış muhataplarından destek görmüştü.  


Ekonomik programını dünyaya açılmak kadar, -belki daha çok- küresel sermayeye ülkeyi açmak olarak kurgulayan AKP, neoliberal model teklemeye başlayıp trend tersine dönene kadar emperyalizmi hiç mesele etmedi. Bu yoldaki uyarıları köhnemiş ideolojik takıntılar olarak aşağıladı, şimdikine benzer ablukalar geçirmiş iktidarları “ülkeyi bir tüpe muhtaç etmiş olmakla” daha 24 Haziran’da bile suçladı. Irak’ın işgalinde, Suriye ve Libya hamlelerinde de kampı belliydi.
Bugün de Erdoğan’dan, anti-emperyalizm kavramını duymak pek mümkün değil. Onurdan, kıskançlıktan, saldırıdan veya dik durmaktan söz eder ama emperyalist sömürüden asla. Son olarak NYT makalesinde de vefa görmemiş kadim dost havasını bırakmadığı görüldü. Çünkü, Türkiye’ye diz çöktürmek isteyen ABD’yi Suriye’ye, şimdi kendisini köşeye kıstıran finans hükümranlığını Türkiye’ye davet eden Erdoğan, bu tercihinden değil, sonuç alamamaktan pişman.

Anti-emperyalist olmak

Belirli bir tarihsel kesitte, belirli bir coğrafyada ve belirli bir durumda, söz konusu aktörlerin niyet ve sicillerinin uygun olup olmadığına bakılmaksızın onların pozisyonlarına ilişkin saptamalar yapılabilir. Yani bazen aktörlerinin tercihlerinden bağımsız ve bazen onların tercihleri hilafına bazı roller ortaya çıkabilir. Dolayısıyla, AKP ve Erdoğan da şimdiye kadar gösterdikleri performansa rağmen, ondan bağımsız ve zorunlu olarak bir emperyalist saldırı altında kalmış olabilir.

Peki bu durum Erdoğan’ı anti-emperyalist bir lider yapmaya ve herkesin etrafında kalkan oluşturması mecburiyetine yeter mi? Emperyalistlerle papaz olmak anti-emperyalist etiketini sağlar mı? Çeşitli gerekçelerle iktidarı desteklemeyi gerekli görenlerin bu kavramı istedikleri gibi kullanma hakkı var mı? Bir de ekonomik gerekçelerle açıklanamayacak sonuçlar saldırının kanıtıysa, savaşı ekonominin gerekleriyle açıklanamayacak kişi ve yöntemle yapma ısrarı neyin kanıtı sayılmalı? 

 

Yazarın Son Yazıları

Eyvallah

Eyvallah

Devamını Oku
10.09.2018
Ödenmemiş fatura yığını

Ödenmemiş fatura yığını

Devamını Oku
07.09.2018
Ekonomiyi siyasetle, siyaseti sertlikle idare

Ekonomiyi siyasetle, siyaseti sertlikle idare

Devamını Oku
03.09.2018
Lütufla başlamayan yasakla bitmez

Türkiye kaybedilenlerin açık seçik göründüğü, kazanılması gerekenlerin berraklaştığı günlerden geçiyor. Dünkü Cumhuriyet’in 1. sayfası, özellikle de Vedat Arık, Hayri Tunç ve Ahmet Şık fotoğrafları bunun özeti gibiydi: “Bitmeyen zulüm” ve bitmemesi gereken direniş.

Devamını Oku
27.08.2018
Partilerin yerel seçim ufku

Partilerin yerel seçim ufku

Devamını Oku
24.08.2018
Lütuf düzeni

Lütuf düzeni

Devamını Oku
20.08.2018
Kayıp bölüştürmek

Kayıp bölüştürmek

Devamını Oku
17.08.2018
Neyin mücadelesi kimin savaşı?

Neyin mücadelesi kimin savaşı?

Devamını Oku
14.08.2018
Krizi karşılama stratejisi

Krizi karşılama stratejisi

Devamını Oku
13.08.2018
Her şey algıdan

Her şey algıdan

Devamını Oku
10.08.2018
Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

Göstermeye ihtiyaç yok, her şey zaten ortada

Devamını Oku
06.08.2018
Kim kimi idare ediyor?

Kim kimi idare ediyor?

Devamını Oku
03.08.2018
Diklenerek eğilmek

Diklenerek eğilmek

Devamını Oku
30.07.2018
Akşener gerçekten dönmezse?

Akşener gerçekten dönmezse?

Devamını Oku
27.07.2018
İyi Parti’de ne olacak?

İyi Parti’de ne olacak?

Devamını Oku
24.07.2018
Ne yaptınız da yoruldunuz?

Ne yaptınız da yoruldunuz?

Devamını Oku
23.07.2018
Sarsıntı kaçınılmazdı

Sarsıntı kaçınılmazdı

Devamını Oku
23.07.2018
‘Dağılma’ hevesi

‘Dağılma’ hevesi

Devamını Oku
16.07.2018
Kötü siyaset iyisini kovar

Kötü siyaset iyisini kovar

Devamını Oku
13.07.2018
Başkanın adamları

Başkanın adamları

Devamını Oku
10.07.2018
Yeni dönem başlarken

Yeni dönem başlarken

Devamını Oku
09.07.2018
Muhalefet neden dağıldı?

Muhalefet niçin dağıldı?

Devamını Oku
06.07.2018
Soruları bitmeyen seçim

Soruları bitmeyen seçim

Devamını Oku
02.07.2018
Değişim bir tercih değil

Değişim bir tercih değil

Devamını Oku
29.06.2018
MHP oylarının anlamı

MHP oylarının anlamı

Devamını Oku
26.06.2018
24 Haziran’ın iktidar tablosu

24 Haziran’ın iktidar tablosu

Devamını Oku
25.06.2018
Tek adamlık artık zor

Tek adamlık artık zor

Devamını Oku
25.06.2018
Bozgun görüntüsü

Bozgun görüntüsü

Devamını Oku
22.06.2018
Son düzlük notları

Son düzlük notları

Devamını Oku
18.06.2018
İttifaklar tablosu

İttifaklar tablosu

Devamını Oku
11.06.2018
Metal paslanması

Metal paslanması

Devamını Oku
08.06.2018
Rehavete yetmeyen ama cesaret veren bir umut

Rehavete yetmeyen ama cesaret veren bir umut

Devamını Oku
04.06.2018
Münafık dinamiği

Münafık dinamiği

Devamını Oku
01.06.2018
Başkasının oyu Dimyat’taki pirinç

Başkasının oyu Dimyat’taki pirinç

Devamını Oku
28.05.2018
Görev erteleme beyannamesi

Görev erteleme beyannamesi

Devamını Oku
25.05.2018
Seçimin arka plan senaryoları

Seçimin arka plan senaryoları

Devamını Oku
21.05.2018
Görev, ihtiyat, sürpriz

Görev, ihtiyat, sürpriz

Devamını Oku
18.05.2018
İyimserlik ve kötümserlik

İyimserlik ve kötümserlik

Devamını Oku
14.05.2018
AKP artık ‘eski Türkiye’

AKP artık ‘eski Türkiye’

Devamını Oku
11.05.2018
Muhalefete hediye

Muhalefete hediye

Devamını Oku
09.05.2018