AKP’li sıradan bir gün!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

AKP’li sıradan bir gün!

17.04.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Günlük haber programı yapınca rüyalarına bile “son dakika” vurgulu, çığırtkan ekran görüntüsü girer insanın.

Aklını kaçıran baba
Daha ilk günden Rabia Naz olayının ardına düştük ekipçe, babanın isyanını ekrana taşıdık. Göz göre göre aklı başında adamı tımarhaneye tıkmaya çalışan düzeni ifşa ettik. İçinde akla gelmeyecek entrikalar geçen bu olay, AKP döneminin ibretlik belgesidir, ne ararsanız var. Siyasetçi yakını biri trafik kazası yapıyor, kazada bir çocuk can veriyor, ardından da ortaya baba çıkıyor ve diyor ki: “Bu kaza değil cinayet!”
Kameralar karartılmış, görgü tanıkları susturulmuş, kızın amcası esir alınmış yalancı tanık haline gelmiş, sonunda fatura baba Şaban Vatan’a kesilmiş. AKP belediye başkanının yeğeni siyasilerce korunmuş, Ankara’dan devreye girilmiş olay örtbas edilsin diye elbirliği ile mücadele verilmiş! Bu koşullarda evladını yitiren baba aklını kaçırabilirdi ve gayet doğal olurdu. Şaban Vatan tam tersine dedektif gibi iz sürdü, ardına kamuoyu desteğini de alarak isyan etti. Bu lümpenliğin iktidarını sarstı.

Sen misin soran
Alican Uludağ’ın haberini okuduk dün; İstanbul’da arabasıyla seyir halinde olan sürücü, trafikte bunalınca soruyor: “Neden duruyoruz, bekliyoruz?” Yanıt işkence, dayak! Çağın en görgüsüz düğünü gerçekleşsin diye yollar kapanmış. İki sermaye nikâhlanacak, buradan yeni tosuncuklar doğacak! Nikâh şahidi kim? Erdoğan! Eh hal böyle olunca elbette yollar tutulacak! Darp edilen kişi avukat, hukukçu! Cumhurbaşkanına hakaretten zorla tutanak imzalattırılıyor. Hukukçunun yasalarla korunmuş konumu falan kimsenin umurunda değil. Avukatın yüzünde, bedeninde darp izleri var.
Her iktidar kendi döneminin zenginlerini yarattı. Özal, Demirel, derken Erdoğan! İktidar el değiştirince bu şişirilmiş şirketler bir bir ortadan kalktı. Kibirli, şımarık, sonsuza dek iktidara yaslanarak varlığını sürdüreceğini sanan sermaye sahipleri de ortada kaldı! Demirören ailesinin önlenemez yükselişi dönemin şifresini taşıyor. İstiklal Caddesi’nde tüm ahlaki/hukuki kuralları hiçe sayarak kondurdukları AVM’den, TFF Başkanlığı’ndaki utanç günlerine ve sonunda Aydın Doğan’dan gasp edilerek devredilen basın imparatorluğuna dek nereden baksanız AKP yıllarını görürsünüz bu öyküde. (Baba Erdoğan Demirören’in ağlayarak RTE’ye yalvardığı konuşma bellekte.)
İki ailenin yaşam biçimlerini gizlemek üzere uzlaşarak çağırdığı konuklar, AKP döneminin tüm göstergelerini içinde taşıyan düğünü başarıyla (!) tamamladılar. Bolca şerbet, kola ikram edilen düğün bitti. Geride işkence gören bir avukat kaldı ve uydurma “cumhurbaşkanına hakaret” iddiası. Çürümüşlüğün iktidarının belgesi olarak elbette!

Herkes bir gün tadacak...
İktisatçı Mustafa Sönmez sabaha karşı dörde doğru kapısının çalınmasını beklemezdi kuşkusuz. Türkan Saylan, İlhan Selçuk ve benzeri pek çok kişi gibi. Fethullah polisi yöntemi olarak anımsanan bu uygulama, dönemin ruhuna uygun hortladı!
Evde kimler vardı bilmiyorum. Ancak eğer küçük çocuğunuz, hastanız, yaşlınız varsa yaşam boyu unutamayacağı ve belki kalıcı hasar yaratacak anlardır bunlar. Kapınıza polis dayanmış, sevdiğiniz insanı gözaltına almıştır. Azılı bir terörist gibi!
Herkesin tanıdığı, sevdiği biri, akşam saatlerinde Beşiktaş’tan yükselen “Mazbatayı ver!” çığlığını sosyal medyada paylaşmış ve uyumuş. Suçu ne? Cumhurbaşkanına hakaret! Bir gün önce TKP yöneticisi Mehmet İnam’ın aldığı cezayı anımsadım. O da, eğer itirazlar sonuç vermezse aynı suçtan hapis yatacak. Toplamda üç yılı bulmuş ceza, yatarı nedir bilemem, ama suç soyut, evrensel hukuk ölçüsünden uzak! Sönmez toplumsal tepki ardından salıverildi, dava açılır mı, ceza alır mı belirsiz...
Bu olayda da AKP’nin iş görme biçimine dair ne ararsanız bulursunuz...

Toplum bıktı
İsterseniz seçim sonuçlarını gösterge sayın, dilerseniz pazara kulak kabartın! İnsanlar yorgun, yılgın, öfkeli. AKP’li sıradan bir gün sadece umutsuzluk, mutsuzluk, geleceksizlik, korku sunuyor topluma.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020