Bir ‘Seri Katil’

01 Kasım 2014 Cumartesi

18 canı yitirdiğimiz son Ermenek maden ocağı kazası, emekçilerin ve meslek odalarının öncülük ettiği büyüyen kamuoyu tepkilerine yol açan cinayetleri bir kez daha gündeme getirdi.
Aslında bütün bu cinayetler bir seri katilin işi:
İnşaat cinayetleri...
Tersane cinayetleri...
Kömür madeni cinayetleri...
Hep aynı katil tarafından birbiri ardına işleniyor!

***

Katil, sömürü düzenini en ileri düzeylere taşıyan acımasız küresel kapitalizmin, azgelişmiş ülkelerdeki denetimsiz uygulamalarından yararlanan siyasal fırsatçılığın yol açtığı yağma!
Bütün cinayetlerin işlendiği yerlerdeki işletmelerin sahipleri, ya siyasal iktidar mensupları ya onların çok yakınları veya onlarla bütünleşen ve onlardan nemalanan yandaşlar!

***

Küresel kapitalizm, gelişmiş merkez ülkelerinde, düzeni ve sermaye sahiplerini korumak için bazı kurallara bağlanmıştır:
Amerika’daki anti-tröst yasaları, kimi ülkelerdeki güçlü sendikalar, özellikle Kuzey Avrupa ülkelerindeki sosyal devlet uygulamaları, gelişmiş merkez ülkelerinde, düzeni korumak için başvurulan önlemlerdir.
Buna karşılık çevre ülkelerindeki azgelişmişlik, kapitalizmin sömürü düzenini tam anlamıyla bir soygun, sınırsız bir yağma olayına dönüştürür:
Çünkü bu ülkelerde işçi sınıfı tam gelişememiş, bu nedenle demokrasi güdük kalmış veya hiç uygulanamamış, üstelik de yargı gibi, medya gibi yasal ve toplumsal denetim mekanizmaları güçlenememiştir.
Zaten küresel kapitalizm temelde, gelişmiş merkez ülkelerinin azgelişmiş çevre ülkelerini sömürmesine de dayalıdır:
Gelişmiş merkez ülkeleri, azgelişmiş çevre ülkelerindeki bu yağma ve soygunu görmezden gelir ve hatta aldıkları payı arttırmak için, teşvik bile ederler.

***

İşte Türkiye’deki maden, inşaat, tersane cinayetlerinin arkasındaki katil budur:
Küresel kapitalizmle bütünleşen siyasal iktidar, yargıyı ve medyayı da denetim altına alarak, kapitalizmin zaten bilinen olağan sömürü düzenini tam anlamıyla olağanüstü bir yağma ve soyguna dönüştürmüştür!
Son yıllarda, kentlerde ve doğada hızlanan betonlaşma, rüşvet ve yolsuzluk soruşturmalarının ortaya çıkardığı olaylar, yargıya yapılan müdahaleler, medyaya el konması ve doğrudan denetlenmesi, güvenlik güçlerini ve adalet mekanizmasını hallaç pamuğu gibi atan polis, savcı ve yargıç atamaları, ihale yasasında yapılan yüzden fazla değişiklik, kupon arsa tahsisleri, ballı özelleştirmeler, hep bu yağma ve soygunun ve bunların yol açtığı cinayetlerin altyapısını hazırlayan eylemlerdir! 

***

Sorun siyasal iktidar sorunudur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları