‘Milli Ordu’ yerine ‘Hükümet Ordusu’
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

‘Milli Ordu’ yerine ‘Hükümet Ordusu’

12.08.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Kullanırız ama pek bilmeyiz. “Şerh” sözünü Arapçadan aldık. Nişanyan’ın etimoloji sözlüğünde ilk anlamı için “açma, yarıp içini çıkarma”, ikincisi için “açıklama, yorumlama” yazıyor. İki anlam aslında birbirine bağlanıyor. Diyanet’in İslam Ansiklopedisi’nden “kesilen hayvanların iç organlarına bakarak yorum yapma”nın İslam’dan da eski bir fal geleneği olduğunu öğreniyoruz.
Şerh”i en çok ağustos ve aralık aylarında duyardık. Sebebi var. AKP, 2002 yılının kasım ayında iktidara geldi. Bir ay sonra Yüksek Askeri Şûra’yı (YAŞ) taze başbakan Abdullah Gül yönetiyordu. Bir ilk oldu. Cemaat mensubu subayların ihracına dönemin başbakanı Abdullah Gül ve savunma bakanı Vecdi Gönül itiraz etti. Sonuç, oyçokluğu ile belirleniyordu. Şûra’da 15 asker ve 2 hükümet üyesi vardı. Eller kalktı. Askerler kazandı. Gül, karara şerh düştü. Erdoğan, Gül’ün demokratik hakkını kullandığını belirterek “kurallara uygun” dedi. O YAŞ’tan 6 yıl sonra Ergenekon kumpasına atılan o “şerh” için General Tuncer Kılınç, “hükümetin TSK’ye ilk meydan okuması ve ilk yumruğudur” diyecekti.
Şerh”, TSK’nin kurumsal teamülleri ile AKP-FETÖ ittifakının hedeflerinin karşılaşmasıydı. “Zamanı gelecek” mesajıydı. YAŞ’lar yıllarca hep “şerh”li geçti.
Şimdi soruyoruz ya...
FETÖ ile mücadelede öne çıkan Cihat Yaycı ya da Mehmet Yüzbaşıoğlu neden terfi edemedi? “Afrin kahramanı” olarak tanıtılan İsmail Metin Temel ile çalışan Hakan Atınç, Mustafa Barut ve Erdal Şener neden emekli edildi? Kumpas davalarında hedef alınan Celalettin Bacanlı ve Sırrı Yılmaz gibi generaller ya da Bülent Olcay, Berker Emre Tok, Cemalettin Bozdağ, Şafak Duruer gibi amiraller neden gönderildi?
Hepsi bir buçuk saatte biten YAŞ’tan sonra hâlâ asıl meseleyi konuşmuyoruz.

YAŞ adım adım partileşti
15 Temmuz’dan sonra 150 civarında general ve amiral FETÖ gerekçesiyle ihraç edildi. Hükümet ise bunu gerekçe göstererek TSK’nin teamüllerine dayanan kuralları değiştirdi.
Darbe öncesinde 1612 Sayılı YAŞ Kanunu’nun 2. maddesi şöyleydi:
“YAŞ üyeleri; Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Milli Savunma Bakanı, Kuvvet Komutanları, Ordu Komutanları, Jandarma Genel Komutanı, Donanma Komutam ile Silahlı Kuvvetler kadrolarında bulunan orgeneral ve oramirallerdir...”
Bu, 15 şûra üyesinden 13’ünün asker olması anlamına geliyordu. Kontrol askerlerdeydi.
Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminden sadece 10 gün sonra, yani 25 Temmuz 2016’da, yayımladığı 669 sayılı KHK ile kuralı şöyle değiştirdi:
YAŞ üyeleri; Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Başbakan Yardımcıları (5 kişi), Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı ve Milli Savunma Bakanı ile Kuvvet Komutanlarıdır.
Bu; 10 hükümet üyesine karşılık 5 asker demekti.
15 Temmuz 2018 tarihli kararnameyle YAŞ’ın yapısı yeniden düzenlendi. Buna göre YAŞ üyeleri: Cumhurbaşkanı yardımcıları, Adalet Bakanı, Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, Hazine ve Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı ile Kuvvet Komutanları oldu. Cumhurbaşkanı ise “gerekli gördüğü hallerde” toplantıya katılıyor.
Yeni düzenleme ile Cumhurbaşkanı dışında YAŞ, 7 hükümet üyesi ve 4 asker üye haline geldi.
Yetmedi...
Terfileri belirleyen 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu’nun 49. maddesi daha önce “Genelkurmay Başkanının teklifi ve Yüksek Askeri Şûra’nın üçte iki çoğunluğunun kararı ile...” şeklindeydi. 1 Aralık 2018 tarihinde kabul edilen 681 sayılı KHK ile “Genelkurmay Başkanlığı’nın görüşü alınarak Milli Savunma Bakanı’nın teklifi üzerine Yüksek Askeri Şûra’nın üçte iki çoğunluğunun kararı ile...” olarak değiştirildi.
Bu, TSK’deki terfi sisteminin tek hâkiminin hükümet olması demek. Artık bakan teklif ediyor, diğer hükümet üyeleri el kaldırıyor, askerler uygun bulmasa da terfi kararları alınıyor. TSK’nin geleceğinde Maliye Bakanı Damat’ın oyu önemli, 40 yıl asker üniforması giymiş orgeneralin görüşü önemsiz hale geldi. Askerler ne düşünürse düşünsün, ordunun teamülleri ne olursa olsun, hükümet kendi istediği orduyu kuruyor.

‘Bankamatik memurunu seçtiler’
Durumu sorduğum eski Askeri Hâkim Ahmet Zeki Üçok, ordunun kritik isimlerinin tasfiyesini “TSK’nin ihtiyaçları ile hükümetin kendilerini güvende hissettirecek kişilerin örtüşmediğinin göstergesi. Hükümet kendini güvende hissetme tercihini üstün kıldı” sözleriyle değerlendiriyor.
Gelinen noktayı da şu çarpıcı örnekle anlatıyor:
2 yıldır kadro kuruluş yönergesi olmadığı için herhangi bir faaliyette bulunamayan, adeta bankamatik memuru gibi çalışan bir albayın; Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda FETÖ ile mücadeleyi neredeyse tek başına sırtlayan ve askeri yargıyı FETÖ üyelerinden temizleyen bir başka albayın yerine terfi ettirilmesini de aynı refleksin neticesi olarak değerlendiriyorum.
Üçok, YAŞ’taki terfilerde askeri hiçe sayan düzenlemeyi doğru bulmadığı gibi yeni bir model öneriyor:
YAŞ’ın bu yapısı mutlaka değiştirilmelidir. YAŞ’taki asker üye sayısı en az 5 ve üzeri olmalıdır ki ‘üçte iki oranı’nın içerisinde yer alabilsinler. Bu çözüm, askerler ve hükümet üyeleri arasında uzlaşmayı sağlayacaktır.
Açık ki bugünkü terfi düzeni “Milli Ordu” yerine “Hükümet’in Ordusu” algısını resmen yerleştiriyor. Genelkurmay çatı iddianamesi ek klasörlerinde, haksız olmadığımızı gösteren ilginç bir belgeyi gazeteci Müyesser Yıldız ortaya çıkarmıştı. Genelkurmay Personel Başkanlığı’nın YAŞ çalışmaları arasındaki “bilgi notu dosyası”nda “çeşitli kaynaklar”ın amiral ve generallerle ilgili tespitleri not edilmişti. Bir asker için “Reis düşmanı” yazarken, bir başkası için “terfi etmeli, hükümet yanlısı, eşi türbanlı” ifadeleri yer alıyordu.
Okullarda çocuklara Balkanlar’ın kaybedilişini “ordunun siyasallaşması” ile açıklıyoruz. Sonra neredeyse binlerce yıla dayanan ordu geleneğini bir kararnameyle bozarak hükümetleştiriyoruz. İktidara kurban ettiğimiz TSK’nin geleceği konusunda, askere “sana sormadık” diyoruz. Umut edelim, bu dönemin muhasebesine de bir başka hezimet sebep olmasın.
Her “şerh” çok güzel olmadı ama belki de her “şerh”te bir hayır vardı...

Yazarın Son Yazıları

Askerlerin 175 milyonu nereye gitti

“Senin” dediklerinin akıbetini sorunca senin sandığının senden ne kadar uzakta olduğunu görürsün.

Devamını Oku
15.12.2025
Ne olduğunu görmüyor musunuz?

Her “Bak” dediğimizde gözler kapanıyorsa işaret ettiğimizi gösterebilir miyiz?

Devamını Oku
11.12.2025
Ya su kirliyse?

Değişmez görünen gerçekten kaçmak yerine dokunmaya karar verdiğimizde, ona şekil verebildiğimizi de görürüz.

Devamını Oku
04.12.2025
200 günlük burun sürtme davası

Burnumuzla sadece nefes alsaydık en çok kötü kokuların sahipleri mutlu olurdu.

Devamını Oku
01.12.2025
Bir garip ölüm hikâyesi

Yaşamda birikmiş servet, bazen ölümün üzerinde perde olur.

Devamını Oku
27.11.2025
‘Kurucu önderlik’ ve kurucu irade

Küçük niyetler büyük sözlerin arkasına gizlenir.

Devamını Oku
24.11.2025
Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025