Mustafa Halif

Alternatif TÜSİAD

17 Nisan 2015 Cuma

9 Nisan günü İstanbul Conrad Otel’de, gözlerden uzak bir bölümde yakın zamanda adını daha sık duyacağımız bir oluşumun ilk genel kurulu yapıldı. Oluşumun adı PODEM. İsmin açık halini “kamusal politika ve demokrasi çalışmaları” olarak tarif ediyorlar. Önce kuruculardan başlayayım. Aynı zamanda yönetimi de oluşturan isimler; Can Paker, Cüneyd Zapsu, Ebru Özdemir, Erdal Aksoy, Oral Çalışlar,

Rona Yırcalı, Serdar Erener, Süleyman Seyfi Öğün...
İş dünyasından medyaya yönetimdekileri- kurucuları yan yana okuduğunuzda eminim siz de benim gibi “AKP’ye yakın isimler” teşhisini hemen koydunuz. AKP’nin kuruluş sürecinde Erdoğan’ı iş dünyasına takdim eden, sonra kopuş yaşayan Zapsu burada...

Sabah-atv’nin satın alındığı havuza “satın alana 100 milyon dolar borç verdim” diye para koyan, üçüncü havaalanı konsorsiyumundaki şirketlerden Limak Holding’in patronu Nihat Özdemir’in kızı Ebru da...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın dostu, akil insanlar heyetinde görev yapmış Paker de kurucular arasında...

Her iktidara “yanaşan”, iki ihale kaybedince “Ben Gezi’nin değil ticaretin emrindeyim” diye söyleşi veren Serdar Erener de orada...

Peki, bu oluşum ne yapacak? Misyonlarını şöyle tarif ediyorlar:
Türkiye toplumunun ve Türkiye ile ilişkisi olan diğer toplum ve devletlerin değişen dinamiklerini araştırmalar aracılığı ile anlamak ve analiz etmek; elde edilen bulguların ışığında politika önerileri geliştirmek.

Araştıracakları ilk başlıkları da sıralamışlar:

Barış ve Çözüm Süreci, Güvenlik ve Demokrasi, Anayasa Reformu, Adalet, Yargı ve Hukuk, Din - Devlet - Toplum, Yerel Yönetimler ve Ademi Merkeziyetçilik, Toplumsal Çalışmalar, Türkiye ve Ermeniler, İfade Özgürlüğü ve Medya, Türkiye - Avrupa İlişkileri...

Ve bu konularla ilgili “araştırmalar, toplantılar, konferanslar, gerçekleştirip raporlarını kamuoyuyla ve ilgili siyasi ve toplumsal aktörlerle paylaşmak” istiyorlar. Çalışma prensiplerine ilginç de bir not koymuşlar:

Kurumsal faaliyetlerimizde, hükümet, iş dünyası, medya ve sivil toplum arasında sinerji üretmeyi hedefleyen, yerel ile küresel sivil toplum kuruluşları arasında köprü oluşturan, kamu kuruluşları ve hükümetlerle özerkliğimizi koruyan işbirlikleri geliştirmeyi önceleyen bir tutum tercih edeceğiz. Siyaset yapımı ve reform süreçlerini olabildiğince etkileme ve destekleme gayreti içinde olmak önceliğimizdir.

Hükümet ile iş dünyası arasında köprü olmak. Aslında kilit nokta burası. Kurucular içinden bir kaynağımı arayıp soruyorum: TESEV gibi bir oluşum desem, değil. Sanki “think tank görünümlü bir iş örgütü kurmuşsunuz” diyorum.

Kurucu kaynağım gülüyor: “Açıkcası alternatif TÜ- SİAD kurduk. Aralarında Hamdi Akın’dan Etyen Mahçupyan’a kadar uzanan daha geniş bir listeyi de mayısın ikinci haftasında yapacağımız ilk toplantıda öğreneceksiniz.”

Zamanlaması manidar bir oluşum ile karşı karşıyayız. Başta Erdoğan ve AKP hükümetinin hedef aldığı TÜSİAD’ın geri çekilmek zorunda bırakıldığı. İktidarın iyi günlerinde severek bağrına bastığı Cemaat’in TUSKON’unun hemen hiç ortada gözükmediği dönemde PODEM. Bu oluşumun icraatlarını ilgiyle izlemek gerekiyor. Eminim sürprizleri olacak.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

91 kere maşallah 22 Mayıs 2016
Bozdağ hak etti! 15 Mayıs 2016

Günün Köşe Yazıları