Hac faciasında ölenler için “kader” deyip geçen Suud, beş aydır Yemen’e her zulmü “müstahak” saymakta. Onlar için “Rabia” tipi işaretleri icat eden de yok, filolar düzenleyen de. Bültenlerin ilk sıralarında değiller. Bir avuç insanın çabaları dışında sosyal medyada ara ki bulasın...
Arabistan Yarımadası’nın yıllarca cumhuriyetle yönetilen tek ülkesi; Vahhabi/ Selefi Suudi Arabistan öncülüğünde Körfez monarşilerinin Batı’dan alınma milyarlarca dolarlık silahlarıyla enkaza çevrilmekte. Petrodolar zengini Körfez Arapları, lobi şirketleri aracılığıyla Batı’ya “var oluş savaşı” safsataları pazarlarken, Şii paranoyasıyla hıncını Yemen’den çıkarıyor. İran’la nükleer anlaşma yüzünden Körfez’i daha fazla kızdırmak istemeyen ABD’nin gönülsüz onayı ve desteği eşliğinde...
Müslüman dünya mı dediniz? Yok öyle bir şey...
***
26 milyon nüfuslu Yemen, beş aydır vahşi bir saldırı altında. Başkent Sanaa’nın medeniyet mirası güzelim binaları 26 Mart’tan beri acımasız hava bombardımanının hedefi. Evler, okullar, yollar, köprüler... Temmuzdan beri Suudi özel güçleri komutasında 7 bin Körfez Arap birliği de sahada. Müttefikleri Sünni aşiretleri, İhvan’ın Yemen kolu Islah Partisi. İddiaya göre vekil güçleri Arabistan Yarımadası’ndaki El Kaide ve hatta IŞİD...
BM’ye göre 5 ayda 5 binden fazla insan öldü. Yarısı sivil, en az 450’si çocuk. 25 bin yaralı var. 1.5 milyon insan yerinden yurdundan oldu, 13 milyon gıda erişiminden yoksun, 20 milyon temiz sudan. Limanları bloke edilmiş ülkeye insani yardım erişimi büyük mesele.
***
Suud’un ana motivasyonu siyasi (kukla yönetim kurmak), ekonomik ve stratejik (Kızıldeniz çıkışında dünya ticaretinin yüzde 60’ının geçtiği Bab el Mendeb Boğazı’nı tutmak) elbette.
Görünürdeki gerekçe “meşru” başkan Mansur Hadi’yi koltuğuna geri oturtmak. Hadi kim? Arap isyanları sırasında Körfez/BM’nin sağladığı uzlaşma ile Ulusal Diyalog Konferansı’na liderlik etsin diye 2012’de tek adam girdiği seçimi kazanan, görev süresi 2014 Martı’nda dolan şahsiyet. Eğreti oturduğu koltukta, 21 Eylül 2014 halk isyanıyla kurmak zorunda kaldığı ulusal birlik hükümetini el altından baltalayıp aşiretleri silahlandırdı. Yetmedi, geçen şubatta istifa edip kendisine “darbe” yapıldığı iddiasıyla Aden’e kaçtı. İstifasını geri alıp bu kez Riyad’a... Beş aydır Suud eliyle yıktırdığı ülkesine geçen hafta döndü. Körfez Arapları sayesinde ülkenin 22 bölgesinden 5’inin kontrolünü aldı ama bu batakta yüzmesi zor.
***
Peki, karşı taraf?
2011 halk isyanında 33 yıllık Ali Abdullah Salih yönetimine son verilmesinde rol oynamış Husiler. Talihin cilvesi, bugün Suud’un “çöpe atmaya” kalktığı Salih ve Cumhuriyet Muhafızları ile ittifaktalar. Nüfusun yüzde 3540’ını oluşturuyorlar. Şiiliğin, Sünniliğe daha yakın görülen Zeydilik koluna mensuplar. Siyasi temsilcileri Ensarullah hareketi geçen sene yolsuzluk ve hayat pahalılığına karşı tüm kesimleri arkasına aldı. Gayriadil federasyon planı öneren Hadi’yi birlik hükümetine zorladı. Liderleri Abdülmelik Husi, ülke bölünmesin diye paylarına düşen bakanlıkları Güney Yemenli ayrılıkçı partiye vermeyi önerdi de kimse anmaya değer bulmadı. Zira İran’la Batı medyasının “kanıtları yok” diye aktardığı bağları nedeniyle “lanetliler”.
Yemen meselesi 1 milyar 250 binlik Sünni dünya için en başta 250 milyonluk Şii nüfusa bakış açısından ibretlik...
Geçtik Vahhabi/Selefileri, ümmeti dilinden düşürmeyen, ehli beytten söz eden, “Üsküp’teen Şam’a, Saraybosna’daan İslamabad’a” diye bağırıp duranları mı sorarsınız? Onlar Yemen’de Suud’a istihbarat ve lojistik destek sunmakla meşgul. Birkaç yıl önce gönderdikleri “bisküvi kutuları” da muhtemelen cabası...
