Ruhu yaralı İstanbul
Dikmen Gürün
Son Köşe Yazıları

Ruhu yaralı İstanbul

07.11.2017 02:06
Güncellenme:
Takip Et:

Bir İstanbul sevdalısı olan Burhan Arpad 1988’de yazdığı “Uzaklardan” başlıklı yazısında 1950’lerden günümüze uzanan betonlaşmadan söz eder. “Beton yığınları İstanbul’u sildi süpürdü” der. Ah, bir de bugünleri görseydi kıymetli yazarımız! 2000’lerle birlikte İstanbul iyice hırpalandı. İstanbul iyice yıprandı. Onun tanımıyla “kentleri kent yapan sevimli ve insancıl insanlar” neredeler şimdi? Hele de son yıllardaki vahşi yapılaşmanın, çarpık sosyal yapılanmanın ruhlarımızı, bedenlerimizi cendereye soktuğu bir kent oldu güzelim İstanbul. “Fakat yine de bir İstanbul var. Nabzı atan, soluk alan.” Bu yıl, Yapı Kredi Afife Ödülleri’nde “Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin” adlı oyunuyla Cevat Fehmi Başkut Özel Ödülü’nü alan Murat Mahmutyazıcıoğlu da nabzı atan İstanbul’a ve burada soluk alıp vermeye çalışan üç kadının dünyalarına değiyor. Oyun kişilerinden Melis’in dediği gibi; “Her yerin deniz olup da bu kadar az yosun kokusu olan başka bir şehir var mı acaba? Bu kadar köprü olup da kimsenin birbirine ulaşamadığı başka bir şehir? Bu kadar çok insanın olup da her yerin bomboş olduğu...” Ruhu yaralı İstanbul.

Üç kadın ve üç kuşak

Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun “Fü” adlı oyununu İkincikat- Karaköy’de izlemiştim. Sami Berat Marçalı’nın sahneye koyduğu “Fü”de, Deniz Türkali ile Serra Yılmaz gibi iki deneyimli oyuncunun yanı sıra, Canan Atalay ve Aziz Caner İnan da rol alıyordu. O oyundan “Günaydın İstanbul, günaydın sokak” sözleri takılmıştı aklıma... İstanbul da her şeyiyle vardı oyunda... “Sen İstanbul’dan Daha Güzelsin”de de, sanki büyüsünü korumakta direnen bu kadim şehrin gölgesi düşüyor sahnenin ortasında sandalyelerinde oturan ve seyirciyle konuşan bu kadınların üstüne. Oyun, üç kuşağı temsil eden ve yalnızlıklarıyla var olan bu kadınların dünyaları ve onların dünyaya bakışları çevresinde döner. Çocuk (Melis Öz), Anne (Başak Kıvılcım Ertanoğlu) , Anneanne (Ayfer Dönmez)… İç seslerini paylaşırlar. Kırgınlıklarını, öfkelerini, düş kırıklıklarını ve beklentilerini paylaşırlar. Ama birbirleriyle değildir bu paylaşım. Kendi kendileriyle bir hesaplaşmadır. Bizlerle bir dert ortaklığıdır belki. Ruhlarında esen fırtınalar, hayatlarını etkileyen ilişkiler, sevgiler, sevgisizlikler ve kuşak farklarını vurgulayan isyanlar, suskunluklar. Bütün bunlar yaşanırken, sıkça başvurulan iç sesin nasıl da bildik bir son noktasıdır; “demedim hiç birini tabii!” sözleri...

Sıkışmışlıklar

Bu üç kadının dünyalarına girmiş olan ve onları mutsuz kılan erkekleri de yine onların ağzından dinleriz oyun boyunca. Ahşap bir evden apartman dairesine, Üsküdar’dan Cihangir’e, sobadan, kalorifere uzanan süreçte bugünden geçmişe ve belki biraz da geleceğe bakar üç kadının gözleri ayrı pencerelerden... Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun yorumu ve Melis Öz, Başak Kıvılcım Ertanoğlu ve Ayfer Dönmez’in tekdüzeliğe düşmeyen oyunculukları keyifli bir buluşma zemini oluşturuyor. Kendi karakter yapılarını birbirleri arasında ahenkli bir uyumla götürüyorlar üçü de. Erkek egemen bir toplumda dünden bugüne, bugünden düne aynı yönde akan ama birbiri içine girmeyen bir gelgit izliyor seyirci. Kadınların dünyasını, onların ruh hallerini iyi gözlemleyen bir yazar Mahmutyazıcıoğlu. Bu gözlemleri oyun metnine dökerken kullandığı akıcı dil bu üç kadının aslında dar, sıkışmış dünyalarını adeta genişletiyor.

Yazarın Son Yazıları

Genç bir kadının güçlü vedası...

Yerli ve yabancı, sahnelediği çalışmalarla seyircinin ilgisini ayakta tutan 29. İstanbul Tiyatro Festivali’nin son günlerinde izlediğim oyunlarından biriydi Bovary.

Devamını Oku
25.11.2025
Kasım’da buruk günler…

Dünden bugüne köprülerin altından geçen ve giderek bulanıklaşan sulara rağmen Ata’mız genç, yaşlı hepimizin içinde. Yanında. Yöresinde. Gerisi, “lafı güzaf”.

Devamını Oku
11.11.2025
Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri ve...

Kuşaklar değişiyor, kuşaklar gençleşiyor ve tiyatro adına verilen ödüller genelde bir yandan sanatçıları yeni yaratılar için teşvik ederken öte yandan da dünden bugüne alanlarında başarılı isimlere saygılarını sunuyor.

Devamını Oku
14.10.2025
Ses Tiyatrosu ve Beyoğlu çağrışımları...

Geçtiğimiz günlerde ENKA Sanat sponsorluğunda Porte Film yapımı olarak hayata geçen; yönetmenliğini Selçuk Metin’in, senaristliğini Zeynep Miraç’ın, görüntü yönetmenliğini Emre Okur’un ve müziklerini Cem Öğet’in yaptığı Ferhangi Bir Yaşam belgeselini izledik ENKA Açık Hava Tiyatrosu’nda.

Devamını Oku
30.09.2025
Seçkin bir kalem: Seçkin Selvi

Ödülün benim için önemli olan ikinci anlamı da sosyal yaşamın her alanında var olması gereken eleştirinin, Demokles’in kılıcına hedef olan bir siyasi kimlik kazandığı günümüzde, eleştirinin ve eleştirmenin onurlandırılmasıdır. Onurlandım, gururlandım, çok teşekkür ederim.

Devamını Oku
16.09.2025
Ferhan Şensoy gideli beri...

31 Ağustos 2021: Ferhan Şensoy’un aramızdan ayrıldığı tarih. O gideli beri sıklıkla bugün aramızda olsaydı, ülke olarak içine düştüğümüz bu kaosu acaba nasıl yorumlardı diye düşünürüm.

Devamını Oku
02.09.2025
Robert Wilson: Geriye dönüp bakmak

31 Temmuz 2025’te, dünyanın sayılı tiyatro insanlarından biri olan yönetmen Robert Wilson New York’ta yaratıcı çalışmalarının tohumlarını attığı, genç sanatçılara alan açtığı Water Mill Center’da, evinde vefat etti.

Devamını Oku
05.08.2025
Sevda Şener Hoca’ma saygı ve sevgi ile...

Prof. Dr. Sevda Şener 22 Temmuz 2014 tarihinde, 86 yaşında vefat etti.

Devamını Oku
22.07.2025
Bu nasıl bir ortam?

“Saygı” sözcüğünün içerdiği anlamlar, kapsadığı alanlar yok oluyor sanki birer birer. Başka ne olması beklenir ki zaten böylesi karanlık bir ortamda?

Devamını Oku
08.07.2025
‘Bir Babıâli Zirvesi’

Geçtiğimiz hafta, Beyoğlu’nda artık parmakla gösterilen tarihi binalarından biri olan Metro Han’da, Cumhuriyet gazetesi yazarı Zeynep Oral üstüne yapılmış olan Bir Babıâli Zirvesi belgeselini izledik. Belgeselin fikir babası ve yapımcısı gazeteci Nazım Alpman’ın yanı sıra; Habitat TV ve belgeselin yönetmeni Murat Toy, ekip arkadaşları ve de sevgili Zeynep’le o akıcı röportajı yapan Merve Küçüksarp Babıâli zirvesini bizlerle paylaşan isimler.

Devamını Oku
24.06.2025
Bir Oya Başak geçti dünyamızdan

Oya’nın o kendine özgü güzelim kahkahası çınlıyor kulaklarımda... Sıklıkla aklım Oya’ya kayar ve onun sıcaklığını, direncini düşünürüm. Dünyasına çarpan olumsuzlukları nasıl ötelediğini, insanı adeta eğiten olumlu duruşunu düşünürüm.

Devamını Oku
27.05.2025
Haldun Taner ustamıza selam...

7 Mayıs 1986 Haldun Taner’in 39 yıl önce aramızdan ayrıldığı tarih. Aslında aramızdan ayrılmış sayılmaz. Oyunlarıyla, öyküleriyle, denemeleriyle, eleştirileriyle her zaman yanımızda. Çağdaş tiyatromuzun bir büyük ustası. Sanat ve özgürlük onun çalışmalarının değişmez mottosu. Baskı ve sansür karşıtı, özgürlükten yana duruşuyla dünyamıza boyut katan bir “has insan” eğitmen, yazar, yorumcu...

Devamını Oku
13.05.2025
İnsanlar, mekânlar ve nesneler sahnede

İnsanlar, mekânlar ve nesneler sahnede

Devamını Oku
29.04.2025
Ionesco’nun eseri Tiyatro Oyunevi yapımıyla sahnede: ‘Kel Diva’ üstüne düşünceler

Ionesco’nun eseri Tiyatro Oyunevi yapımıyla sahnede: ‘Kel Diva’ üstüne düşünceler

Devamını Oku
15.04.2025
Olmuyor, olmuyor, olmayacak...

Olmuyor, olmuyor, olmayacak...

Devamını Oku
01.04.2025
‘Bir Kadın Uyanıyor’

‘Bir Kadın Uyanıyor’

Devamını Oku
18.03.2025
Hasan Âli Yücel’e saygıyla...

Hasan Âli Yücel’e saygıyla...

Devamını Oku
04.03.2025
Ümit Denizer’e geç kalmış bir veda...

Ümit Denizer’e geç kalmış bir veda...

Devamını Oku
18.02.2025
Yeni bir yıla girerken

Yeni bir yıla girerken

Devamını Oku
24.12.2024
Haldun Dormen 70. sanat yılı

Haldun Dormen 70. sanat yılı

Devamını Oku
10.12.2024
Bir kaynak kitap: Cumhuriyetin 100. Yılında Tiyatromuz

Bir kaynak kitap: Cumhuriyetin 100. Yılında Tiyatromuz

Devamını Oku
26.11.2024
Geyvan McMillen’e sevgiyle...

Geyvan McMillen’e sevgiyle...

Devamını Oku
12.11.2024
Cumhuriyetin yüzü

Cumhuriyetin yüzü

Devamını Oku
29.10.2024
Tiyatro müzeleri buluşuyor...

Tiyatro müzeleri buluşuyor...

Devamını Oku
16.10.2024
Suna Keskin: Tiyatroya adanmış bir yaşam

Suna Keskin: Tiyatroya adanmış bir yaşam

Devamını Oku
15.10.2024
Eğitimin amacı nedir?

Eğitimin amacı nedir?

Devamını Oku
17.09.2024
‘Hatırlayamadıklarımız’

‘Hatırlayamadıklarımız’

Devamını Oku
03.09.2024
Bir kez daha ‘Merhaba’ Genco Erkal...

Bir kez daha ‘Merhaba’ Genco Erkal...

Devamını Oku
06.08.2024
ENKA Sanat’ta ‘Geçen Gün’

ENKA Sanat’ta ‘Geçen Gün’

Devamını Oku
23.07.2024
Gerçeklerle yüzleşmek: ‘Sivas ‘93’

Gerçeklerle yüzleşmek: ‘Sivas ‘93’

Devamını Oku
09.07.2024
Neler oluyor bize?

Neler oluyor bize?

Devamını Oku
11.06.2024
Eğitimin özüdür aydınlık kafalar...

Eğitimin özüdür aydınlık kafalar...

Devamını Oku
14.05.2024
‘İnsan biriktirmek...’

‘İnsan biriktirmek...’

Devamını Oku
30.04.2024
Kopenhag: Bellek, belirsizlik ve sorgulamalar

Kopenhag: Bellek, belirsizlik ve sorgulamalar

Devamını Oku
23.01.2024
Ayla Algan’ın ardından...

Ayla Algan’ın ardından...

Devamını Oku
09.01.2024
Söz ve müzikle ÖZGÜRLÜK

Söz ve müzikle ÖZGÜRLÜK

Devamını Oku
26.12.2023
Mekâna özgü bir oyun...

Mekâna özgü bir oyun...

Devamını Oku
12.12.2023
27. İstanbul Tiyatro Festivali’nin ardından! ‘Çocuklar gibi şendik...’

27. İstanbul Tiyatro Festivali’nin ardından! ‘Çocuklar gibi şendik...’

Devamını Oku
28.11.2023
Hakikati aramak...

Hakikati aramak...

Devamını Oku
14.11.2023
100 yıl kutlamalarının ardından...

100 yıl kutlamalarının ardından...

Devamını Oku
31.10.2023