Bağış Erten

Lig uzun maraton

27 Kasım 2017 Pazartesi

Klişelere alerji duyarız, ezberler bıktırır, ama kötü bir huyları vardır. Anlamayı da, anlatmayı da kolaylaştırırlar. Çünkü her zaman gerçeklik payları vardır. Boşa “Lig uzun maraton” demiyor futbol insanları. Birkaç haftada cezası kesilen, hükmü verilen Fenerbahçe bir anda kafasını kaldırdı, gıdım gıdım umut biriktiriyor. Bu ligde iki maç üst üste kazanmak bunun için yeterli işte. Baksanıza, bu üç puanla sezonun Avrupa’daki en flaş takımlarından Beşiktaş’la aynı puana çıktılar.
Matematik böyle diyor diye yine de o kadar gaza basmamak lazım. Nasıl ki, Galatasaraylılar lig lideriyken bile mutsuzluk türetebiliyor, Fenerbahçe de öyle iki galibiyetle hemen ayağa kalkıp koşacak gibi değil. Daha zamana ihtiyaç var.
Ama dünkü galibiyet hiç değilse bu zamanın kazanılmasına yaramış gibi. Koşmasalar da yürüyorlar işte. Çok net bir iradeyle hem de...
Oysa Antalya’nın böyle bir zamanı yok gibi. Nasri, Eto’o gibi yıldızlar var, ama hâlâ takım değiller. Hücumcu bol ama atak yapamıyorlar. Dün de skor bunun teyidiydi sadece. Sonuçta onların açısından bakınca Fenerbahçe kazanmadı, kendileri kaybetti. Ama bu zihniyetle kaybetmeye de devam edecekler gibi.
Dönelim Sarı - Lacivertlilere. Geçen hafta üç gol atan Soldado yedek, Valbuena hazır değil diye yedek, sezon başından beri en çok tartışılan Ozan, Hasan Ali yedek. Defansı toparlasın diye gelen Neto yedek. Ne kaldı geriye. Dünkü maçı kazananlar işte. Çok iyi olduklarından mı? Hayır! Ama en azından biraz olsun bütünlük sağladıkları ve kazanmayı gerçekten istedikleri için.
Yine de Volkan ve Giuliano’nun ekstra iyiliği ve hareketliliğine, Janssen’in istekliliğine prim yazmak lazım. Bir de yeniden düzeni kuran Josef-Topal direncine. Evet, kırılganlar hâlâ. Defans gafil avlandığında tel tel dökülüyor gibi duruyorlar. Ama en azından artık daha takım gibi duruyorlar.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bu sezon o sezon değil 2 Eylül 2018
Herkes biliyor 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları