Hiçbir şey değişmiyor! Kötü bir his bu. Gördünüz işte, Galatasaray Meydanı’nda 23 yıl önce yaşananlar 700’de de tekrarlandı, muhtemelen 1000’de de tekrarlanacak. Soylu yöneticiler hep o koltuklarda oturacak. Babası derin dehlizler koalisyonunca öldürülen Arat’ı gözaltına almak için uzanan o çirkin eller ensemizde hep duracak. Kötüsü, bu ‘patinaj’ etkisi siyasete özgü değil. Her alanda aynı sorunu bin kez yaşıyoruz.
Dönüp dönüp okurum İslam Çupi’yi. Spor gibi uçucu bir dünyada, kalıcı sözler erbabıdır. Gene kitaplarına daldım. Bu sefer iyi gelmedi. Tamam Çupi büyük yazar. Ama ülke de sürekli yerinde saymamalı, değil mi? Sorularımız İslam Çupi’ye:
Konu ofsayt kuralı ve VAR. Çupi cevaplıyor: “Yeni kurallar, futbolun adaletini kefesi tek olan, bir sakat terazinin tatsız mecburiyetine götürecektir, sonunda. (…) Futbolda kurallar kitaptır, insanlar ise hareket estetik ve şiiriyet.”
Hiçbir transferi beğenmeyen ve her şeyi herkesten iyi bildiğini iddia eden taraftarlar homurdanıyor mu? İslam Abi uyarıyor: “Şimdiye kadar, ‘tuttuğu takıma tribünlerden her türlü desteği vermek’ şeklinde tarif edilen taraftarlık kavramı, şayet Türkiye’nin demokratik sürecine uyup yeni boyutlar kazanmışsa, yani ‘transfer edilecek Avrupalı futbolcular’ için kulüp yöneticilerine rağmen ‘son sözü taraftar söyler’ noktasına dayanmışsa, bu yığınların kulaklarına bazı nasihat küpelerinin takılması gerekiyor, galiba... ‘Hem genç olan, hem yıldız, hem de dünya çapında futbolcu olan’ isimleri, Türkiye’ye getirmek bırakınız şahıs ve kulüp bütçelerini, devlet maliyetlerinin bile harcı değildir. Türkiye lira olarak değerli paraya sahip ülkelerin refah kategorisinde değildir, bu bir... Türkiye ‘futbol reklam haritasında’, dünya ve Avrupa ülkelerinin birinci sırada bakılacak yerleri arasında değildir, bu iki... Türkiye uluslararası bir transfer pazarının devamlı ilgi çeken ve tanınan birinci noktası değildir, futbolda dünya standartlarını koruyan oyuncu Türkiye’ye gelmez, bu üç...”
Fikret Orman ‘benden sonra tufan’ cakası satıyor. Çupi tanımı koyuyor: “Şöhretlik, şişkinliği hangi sağlıklı nefeslerle pompalanırsa pompalansın, kişi arada kalışın denge disiplinini kaybettiği an, tersyüz oluşunu ne durdurabilir, ne de eski günlerine dönmek konusunda bir aktüel direnişin kutsal kavgasını verebilir.” Kulüpler borç batağında, mikrofonlarımız İslam Çupi’de: “Türkçe’de bir deyim vardır, ve de güzeldir. ‘Borç yiğidin kamçısıdır.’ Borç yiğit ve kamçı birlikte yaşadıkları zaman güzeldir. (Ya) gizli el gelip borç ve yiğidin yanındaki kamçıyı kaldırıp utancı koyarsa...”
Kaptanını, yeni başkanını protesto etmek için dört hafta bekleyemeyen taraftar da alır payını: “35 yıl öncesi seyirci bilinci, estetik algılama yetisi, kötü oynayan takımın çevresinde bir eşek arısı sürüsü gibi vızıldamaz, futbolu sadece kendi takımının üstüne yığılmış bir öfke ve sevinç tepinmesi yapmaz. Güzelliği kim daha güzel yuvarlıyorsa, hayranlıkların ve alkışların yönü, o takımın, ‘mecburi istikamet’ yazan otobanı olurdu. Çünkü, 35 yıl önceki seyirci, bu günün 90 dakika boyunca, kime, neden, niçin bağırdığı belli olmayan, öfkelerinin içinde delirme raddelerine gelip kafasında ve göz bebeklerinin içinde estetik kırıntıları zerresini bile taşımayan bir seyirci değildi...”
Merak etmeyin, bize de ‘çuvaldız’ kıvamında iki maruzatı var üstadın: “Ne o gazetecilik heyecanı var, ne o meslek ilkeleri ve geleneği var, ne de o ağabey-kardeşlik ilişkisi. O eskilerde başka iş yapmayan gazete patronu artık bin kollu ahtapot. Her taşın altından bir tüccar şeklinde çıkıyor. Artık işverenle birlikte tüm gazetecilikten geçinme ve başka iş yapmama perhizi tarihe karışmıştır. Devletçiliği yavaş yavaş bırakan Türkiye bir devlet itibarı olan gazeteciliği şimdilerde ayrıcalıklı bir meslek olmaktan çıkarıp alelade bir vatandaş işi yapmıştır.”
Ürkütücü değil mi? İslam Abi on yıllar öncesinden durumun vahametini gösteriyor. O günden beri hiçbir şey değişmiyor. Ne diyordu toprağı bol olasıca, fötr şapkalı Kanadalı şair: Zarlar hep hileli, gemi su alıyor, iyiler kaybediyor, fakir fakirleşiyor, kaptan yalan söylüyor ve bunu herkes biliyor.
Herkes biliyor
Yazarın Son Yazıları
Futbolun yeni gerçekleri
Bu sezon o sezon değil
Herkes biliyor
Vurdulu kırdılı
Ses var görüntü yok
Pratik dersen sallanmakta
Beni kategorize et
Sporun detoks etkisi
Asparagas dönemi bitiyor mu?
Formalar öksüz kaldı, yaşasın Tour de France
Zafer takı üç renkli
Serena Williams, bugün 8. Wimbledon zaferi için kortta
İki ters bir düz
İyimser olmayan umut
Reyting de mi gol değil!
Bu iş ikinci tura kalırsa…
Kötü Dünya Kupası yoktur
Beynelmilel bahar karşılama
Bir ihtimal daha yok
Dipten gelen dalga
Zamanı gelmişti
Yıldırım mı, Koç mu?
Olsun, yola devam...
Kazanan Mehter değil İzmir Marşı
Bu işi en iyi bilen o
19 Mayıs’ta da neşe dolsa insan
Haftaya İzmir Marşı
Wenger değil zaman farklı
Hem taktik hem bam bam
Öteki futbol ligleri
Kara göründü
Madem kumpas, ortaya çıkarsanıza
Hedef Antalya değil Beşiktaş
Kapatıp açsak düzelir mi?
Rakip sert Fener granit
Öğrenmezsem hiç soramam ki!
Futbol hamili karta bakmaz
Devrim deyince kızıyorsunuz
Bu toprakta kalır adın
Sezonun en iyi futbolu