İçimizde büyüyen kötülük: Sıradan faşizm!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

İçimizde büyüyen kötülük: Sıradan faşizm!

26.03.2020 06:30
Güncellenme:
Takip Et:

İnsanlık tarihine geçecek salgın günlerindeyiz. Kimimiz durumun ayırdında değil gerçi, bu türden deneyimler herkese doğrudan ya da dolaylı öğretiyor. “Kapitalizmin maskesi düştü” diye yazmıştım, yerine ne konacağı hususunda kuşkuluyum; endişem daha otoriter bir dünyaya uyanacağımız yönünde. Üstelik halklar bunu zorunlu sayacak, gönüllü teslim olacak. Korku her şeyi yaptırır, düşmanlığı artırır.

Nazilerin yargılandığı mahkemeleri izleyen felsefeci Hannah ArendtKötülüğün Sıradanlığı” kavramını geliştirmişti. Ortalama insanın ne yaptığının ayırdında olmadan, güdüleriyle, alışkanlıklarıyla faşizme boyun eğdiğini, dahası ürettiğini, parçası olduğunu söylemişti. Haklıydı kuşkusuz, herkes Hitler gibi ideolojik gerekçelerle tutum almıyordu; devlete bağlı olmak, kutsal saymak, emirleri yerine getirmek görevdi sıradan insan için. Çıldırtıcı günlerde benzeri duruma doğru hızla gittiğimizi görüyorum. Elbet mizah durmuyor, biri sosyal medyada şöyle yazmış: “Halkımız sokağa çıkması gerektiğinde evde, evde olması gerektiğinde sokakta!

***

Halkımıza layık bulduğumuz kimi değerlerin de hızla çöktüğünü görüyoruz. Yakın zaman önce “misafirperver” halkımızın sığınmacı düşmanı olduğunu tanık olduk. Evladına sevgiyle, duyarlılıkla bağlı annelerin, sosyal medya sağ olsun, nasıl ırkçıya dönüştüğünü gördük örneğin. “Çalışkan” olduğu savından çoktan vazgeçmiştik halkımızın da, buna bir de “büyüklerine saygılı olma” efsanesinin yıkılması eklendi. Şimdilerde sokaklarda yaşlı kovalayanlara sıkça rastlıyoruz. Yetmiyor, bir de elinde kamerayla belgeleyip çoğaltıyor gençler. Saygılı da değiller, merhametli de!

Devam edelim… Baştan beri tehlikeli bulduğum Mili Eğitim Bakanı’nın hazırladığı uzaktan eğitime şahit olduk karantina günlerinde. Mecburen eve tıkılan çocuklar, çok lazımmış gibi, şimdi televizyon ya da benzer araçlarla eğitim alıyorlar. İlk gün gördük ki “faşizm” devlet eliyle yayılıyor, çocuk zihinler korku ve hamasetle dolduruluyor. İlkin Menderes’in idamını izledi çocuklar, yetmedi IŞİD benzeri kafa kesenleri gördüler, ardından da bolca ilahi dinlediler. Ne laiklik, ne pedagoji, ne bilimden söz edebiliriz. Keşke çocuklarımızı korona sayesinde bir süre koruyabilseydik bakandan!

***

Sosyal medyayı Gezi döneminde böyle yoğun kullanmıştık. Elbette basın diye bir şey ortada kalmayınca insanlar el yordamıyla yolunu buluyor. Kirli bilgi hızla yayılıyor. Hekimler, sağduyulu insanlar dayanışmayı büyütüyor. Öte yandan hangi hakikatin gözden kaçtığını da fark ediyoruz. Sağlık düzeni paralı olunca eşit hizmet almanın mümkün olmadığına şahit oluyoruz. Virüs herkese eşit sanıyorlar, oysa değil. Yoksulun hizmete ulaşması çok güç! Yani sorun sınıfsal. Bireysel sağlık yaklaşımı yanlış, “halk sağlığı” düşünülmeli.

Sağlık Bakanı’nı alkışlayanlar oldu başta, süreç ilerledikçe yetersizlikler görüldü. Malzeme sıkıntısı, kapsamlı test yapmanın önündeki engeller bir bir açığa çıktı. Pamuk ipliğine bağlı ekonomi çökecek diye, canı pahasına işçi, emekçi çalışmaya devam ediyor. Endişe, kaygı da salgın artık, evine nasıl ekmek götüreceğini bilmeyen insanlar ruhsal çöküntü yaşıyor. Bir de o korkulu saat yaklaşırken, bakanın açıklama zamanı, iyice gerilim artıyor.

***

Bir de yapmacık ünlüler var başımızda. Önüne gelen evinden canlı yayın yapıyor, diyeceğim yok. Yalnız sanki kendi okurmuş gibi kitap tavsiye edenler yok mu, pek sinir bozucu. Herkes entelektüel kesildi başımıza. Bakıyorum tavsiyelere, çoğu çer çöp. Ama suratlarda sahte gülümseme, burun üstüne iliştirilmiş gözlük konuşuyor ünlü kişi! Neyin ünlüsüyse, kendi meşrebine uygun anlatıyor. Bir yandan da “entelektüel sefalet” iyice açığa çıkıyor. Tam da bu günlere neden geldiğimiz anlaşılıyor böylece!

Camus’un “Veba”sını yeniden okudum. Din adamlarının peşine düşen halk, salgın artıp kapısına dayanınca öfkeleniyor, bu yoldan vazgeçiyor. Böyle dönemlerde şarlatanlar da meydanı boş buluyor elbette. Bir yerde şöyle diyor Camus:

… Çinlilerin bu gibi durumlarda, veba tanrısı karşısında tef çalacaklarını yazdıktan sonra, gerçekten önlemlerin mi yoksa tefin mi etkili olduğunu bilmenin kesinlikle olanaksız olduğunu belirtiyordu. Soruyu kestirip atmak için de bir veba tanrısının bulunup bulunmadığını araştırmak gerektiğini ve bu konudaki bilgisizliğimizin akla gelebilecek her türlü düşünceyi kısırlaştırdığını eklemekle yetiniyordu.

Korona tanrısı var mı, tef çalarak sorunu çözer miyiz acaba?

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020