Depremde üstgeçitler ve ulaşım sorunu - Doç. Dr. Savaş KARABULUT
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Depremde üstgeçitler ve ulaşım sorunu - Doç. Dr. Savaş KARABULUT

07.02.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Tekelci kapitalizmin oligopol piyasalarda kullandığı reklamlar hem maddi hem de manevi anlamda ölümcüldür. Manevi anlamı; kapitalizmin para dışında bir değeri tanımadığı, üretileni, üretenlere yani talep edenlere önce ürettirerek ve sonra satarak emeği sömürür. Bu söz, maddi anlamda da ölümcüldür. Çünkü; sermayeyi elinde bulunduran egemen sınıf “Reklamın iyisi, kötüsü olmaz; reklam, reklamdır!” sözünü hem kullanır hem de fiili olarak rekabetçi piyasa koşullarında öne çıkmak için reklam yaptırarak maddi olarak daha güçlü olmak ister. Bununla beraber merkezi veya yerel yönetimi elinde bulunduranlar da projelerini, yaptıklarını ve yapacaklarını sürekli olur olmaz yerlere reklamlar yaptırarak, “görüntü” vermeye soyunur ve fiili olarak piyasalarını oluştururlar. 

Reklama ihtiyaç duyanlar daha çok ticari bir değeri piyasada tanıtmak, arzlarını talep edenlere basılı, görsel iletişim araçlarıyla sunmak ve kendilerini “piyasalaştırmak” yani görüntülenmesi gerektiğini düşünürler. Bunlar dışında ise ilan panoları, binaların dış cephelerini ve özellikle yaya üstgeçitlerini sıklıkla kullanmaktadırlar. Reklam sektörünün ekonomik çıktısı oldukça yüksektir. Bir yeni meta üretim ve iletişim aracı olarak kullanılmaktadır. Ancak tam da bu noktada biz mühendisler içinde Hemingway’in romanında ifade edilen şekildeki gibi tehlike çanları çalmaya başlar. Nedeni ise bir mühendislik yapısının sevmediği şeyi yani hem ek statik yük ve hem de deprem ve rüzgâr gibi dinamik yüklerdeki davranışlarını değiştirirler. Asılan bu reklamlar bir tehlike ve hatta risk kaynağına dönüşür. Bir mühendislik yapısına gelen her ek yük onun salınımını ve deprem durumundaki davranışını hep olumsuz yönde etkiler. 

TAHLİYE YOLLARI HAZIR MI?

17 Ağustos 1999 depremi sırasında üstgeçit altında bekleyen otobüsün üzerine devrilme sahnesi eminim her birimizin hafızalarınızdaki yerini koruyordur. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremleri sırasında özellikle tren hatlarında köprü, üstgeçit ve menfezlerdeki hasarla birlikte, raylarda meydana gelen hasarda karşımıza ulaşım açısından sorunların devam ettiğini bir kez daha göstermiştir. Hatay Havalimanı’ndaki hasar havalimanının yerini tartışmaya açmış ve İskenderun Limanı’ndaki yangın ise limanların güvenliğini yeniden sorgulamamıza neden olmuştur. Karayolları bağlamında, yüzlerce kilometrelik hasar arasında özellikle Nurhak Viyadüğü, otoyollar, ana yollar ve ara bağlantı yollarında da hasarın meydana gelmesi, hem dışarıda dayanışmaya gelenlerin ulaşamamasına, hem de içeriden tahliyeye yönelenlerin çıkamamasına neden olmuştur. 

Peki bu yapısal hasarlar dışında, insan eliyle hasar alması, ulaşımın deprem anında veya şiddetli rüzgârlarda engellenmesi veya dayanışmayı/tahliyeyi işin içinden çıkılmaz hale getirmek için başka neler yapılıyor? 

DEVASA İLAN PANOLARI 

Taşıyıcı sistemde oluşacak deprem yükü sistemin kütlesi ve rijitliği hesaba katılarak belirlenir. Projelendirme aşamasında dikkate alınan yükler haricinde yapıya ilave edilecek yüklerin yapıda oluşturacağı etkilerin düşünülmesi gerekmektedir. Proje müellifinin bilgisi dışında ilave edilen yükler için proje müellifine haber verilmesi ve yapısal tahkiklerin tekrar yapılması gerekmektedir. Üstgeçitlere monte edilen reklam panoları bu nedenle büyük tehlike arz etmektedir. 

Ankraj tasarımları genel olarak hatalıdır. Kullanılan ankraj bulonunun kopma değeri kadar yükün betona aktarılabilecek şekilde ankraj tasarımının yapılması gerekmektedir. Üstgeçitlerde bulonlar 20 cm betonarme döşemeye bağlanmıştır ve bunlar genel olarak yetersizdir. 

Taban plakasında basınç oluşan noktada drenaj kanalı mevcuttur. Bu durum sistemin mesnetlendiği noktalarda dönme oluşmasına sebep olabilecek durumdadır. 

Çelik panoların seçilen taşıyıcı profillerine uygun ankraj tasarımı ise yapılmamaktadır. Ankraj noktaları zayıftır ve deprem durumunda veya kuvvetli bir fırtına anında panonun yola düşmesine sebep olabilir. Bu durum ulaşımın durmasına ve can kayıplarına sebep olacaktır. 

Depreme hazırlık yapmamız gerekirken ticari çıkarlar ve reklam yapmak uğruna deprem durumunda büyük problemlere neden olabilecek reklam panolarının acil olarak kaldırılması elzemdir. 

“Deprem öldürmez, üstgeçitler veya yaya geçidi üzerindeki reklam panoları öldürür” dememek, ulaşımı günlük yaşantıda problemli hale getirmemek ve daha önemlisi deprem anında çökecek/yapısal hasara neden olacak şekilde kullanımı yasaklanmalıdır.

DOÇ. DR. SAVAŞ KARABULUT

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAK. ÖĞRETİM ÜYESİ, EĞİTİM SEN KOCAELİ 2 NO’LU ŞUBE YK BAŞKANI

Yazarın Son Yazıları

Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025