Kıbrıs’ta çözüme doğru mu? - Ahmet Göksan
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Kıbrıs’ta çözüme doğru mu? - Ahmet Göksan

14.02.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Birleşmiş Milletler (BM) genel sekreterinin görevleri gereği uluslararası uyuşmazlıkların çözümüne katkı verecek çalışmaları izlemeleri için görevli atadıkları biliniyor. Atanan bu görevlilerden pek çoğu yaşananları tek yanlı olarak değerlendirdikleri için çözümsüzlüğü de tetiklemiş oluyor. İstisnaların olması yargımızı değiştirmiyor. Şimdilerde Kıbrıs uyuşmazlığının çözümü için son atanan Maria Angela Holguin Cuellar’ın doğrudan Guterres’in özel temsilcisi olarak görev yapacağı açıklandı. Daha önce bu görevleri üstlenmiş olanların doğrudan değil dolaylı olarak genel sekretere karşı sorumlu oldukları biliniyor. 

Kişisel temsilci olarak göreve başlayan adı geçen kişinin ilk olarak birlikte çalışacağı kendi ekibini kurarak başlamasını iyi niyetli bir girişim olarak değerlendirmek gerekiyor. Nedenine gelince genel sekreterin Kıbrıs’taki görevlilerin raporlarına göre iyi niyet raporu hazırlayıp “konsey”e sunduğu biliniyor. Bu nedenden olacak alınan kararlar Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin aleyhine oluyordu. Önümüzdeki dönemde gerçeklere dayanan kararların yansımalarına tanık olmayı umuyoruz. 

AÇIKLANAN ÖNERİLER

BMGK’nin 4 Mart 1964 tarihinde almış olduğu 186 sayılı kararın üzerinden 60 yılı geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Bu tarihte alınan karar, adada Rumların katliam girişimlerini sürgit ediyordu. Şimdilerde ise adada ateşkes kuralları uygulandığı için çatışma yaşanmıyor. Buna koşut şu anda adada sınırları güvence altına alınmış iki ayrı yönetim bulunuyor. BM Genel Sekreteri Guterres aradan geçen son altı yılda müzakerelerin yürütülebilmesi için uygun ortamın olmadığını söylüyordu. Şimdilerde ise Guterres’in yeni atamasının çözüme ne kadar katkısının olacağı merakla bekleniyor. 

Karşımızdaki unsur zaman yitirmeden Kıbrıs Türklerine 14 maddelik çözüm önerisi paketini piyasaya ön alabilmek için sunuyor. Yeni diye sunulan önerilerin yıllardır konuşulan ve tartışılan önerilerinin sıralamasını değiştirerek sundukları anlaşılıyor. Benzer önerilerin komünist AKEL tarafından da sunulması, ikinci ön alma çabası olarak değerlendirilmeli. 

Uzun yıllar karşımızdaki yönetimin dışişleri bakanlığı görevini yürütmüş olan Yannakis Kasulides, açıklanan önerileri inandırıcı bulmadığını, çözümden uzak olduğunu belirterek çözüme herhangi katkısının olmayacağı vurgusunu yapıyor. Hristodulides yönetiminin Kıbrıs Türklerine karşı olumlu tavırda olmadığını belirtiyor. Şu anda da sahnelenen iyi polis kötü polis tartışması olmasının ötesinde bir anlam içermiyor. 

BM BARIŞ GÜCÜ

İngiliz Yüksek Komiseri İrfan Sidding BM genel sekreterinin yaptığı kişisel temsilci atamasının doğru bir yaklaşım olduğunu belirtti. Sidding, BM genel sekreterinin kişisel temsilcisi ile yaptığı görüşmeden sonra Kıbrıs’ta yayımlanan Kathimerini gazetesine bir açıklama yaptı. Açıklamasında “Kıbrıslı Türkler Rum tarafının müzakerelere ilişkin iradesi konusunda samimi olmadığına inanıyorlar. Bu yönden egemen eşitlik meselesini güvence kartı olarak elde tutmak istiyorlar” diyor. Buna koşut Kıbrıs Türklerinin “sonuna kadar topa girmeyecek olsalar dahi kendilerine egemen eşitlik sağlayacak olan ayrı devletten söz edilme hakları olsun istiyorlar. Bununla da müzakerelere girilirken ellerinin güçlü olmasını istiyorlar” diye ekliyor. 

60 yıldır adada konuşlu bulunan BM Barış Gücü’nün görevinin artık sonlandırılması gerekiyor. Yukarıdaki 186 sayılı karar karşımızdaki unsuru devlet olarak tanımlarken Kıbrıs Türklerini de toplum olarak tanımlıyor ve çözümün önünde takoz olarak duruyor. İngiliz yönetimi Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş çalışmaları 1959 tarihinde Zürih’te yapılırken müzakerelerde “bölgesel federasyon” önerisi gündeme taşınıyordu. İngilizlerin marifeti ile öneri kabul ettirilmeyerek “idari federasyon” kurulmasının öncülüğü yapılıyordu. Bu nedenle iç cepheyi diri tutarak çalışmalara şimdiden başlanılması gerekiyor. Yeni kişisel özel temsilcinin adadan ayrılmadan önce yüksek komiseri ziyaret etmesi anlamlı oluyor.

Yazar Ahmet Göksan 

Yazarın Son Yazıları

Menemen Devrim Şehitleri Anıtı ve Cumhuriyet -

Yunus Nadi: “Kubilay timsalini taziz için ne yapsak yerinde olacağına şüphe yoktur.

Devamını Oku
23.12.2025
Kubilay olayının anlattıkları - Osman Selim Kocahanoğlu

23 Aralık 1930 salı günü, Menemen’de insanlık tarihi- nin en hunhar cinayetlerinden bi- ri işlendi.

Devamını Oku
23.12.2025
Cumhuriyetimizin vazgeçilmez değeri - Azmi Kişnişci

“Eşitlik”, Cumhuriyetin yalnızca hukuki bir ilkesi değil; toplumsal yaşamımızın adalet duygusunu ayakta tutan temel dayanaklarından biridir.

Devamını Oku
22.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma - Prof. Dr. Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025