Edebiyatın görevi
Öner Yağcı
Son Köşe Yazıları

Edebiyatın görevi

25.05.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

İnsanlar nasıl yaşıyor, nasıl yaşamalı, nasıl yaşamamalı sorusunun yanıtını verir edebiyatçı.

Bu yanıt, edebiyatçının kendini nasıl var edebileceğini, varlığıyla yaşamı nasıl etkileyebileceğini de gösterir.

Dünyanın güzelleştirilmesi için yüzlerce yıldır çaba harcayan edebiyatçı, savaşların, zulmün, sömürünün, eşitsizliğin sürdüğü bir dünyada vicdanı rahat yaşayamaz.

Edebiyatçının uzun koşusu, vicdanının verdiği görevi gerçekleştirmek içindir.

UZUN KOŞU

Bir uzun koşu olan edebiyat, uzay ve devinimle birlikte maddenin temel varoluş biçimlerinden olan zaman içinde sürmüştür, sürmektedir.

Zaman, edebiyatçının içinde olduğu, onunla yarıştığı, onu taşıdığı, yaşattığı bir süreç olarak varlığını sürdürür.

Edebiyat, tarih denilen zaman içinde, insanın dün yaşananları bugüne aktardığı değerli bir kültür varlığı olarak bugün yaşananların da yarına aktarılmasında elindeki en önemli araçların biridir.

Edebiyat, yaşamdan dersler çıkarılması, ya­şamdaki yanlışlıkların giderilmesi, doğruların egemen olduğu bir güzel yaşamın yaratılması için bir uzun koşuya çıkanların anlamlı bir serüvenidir.

Edebiyatçı, bilinçten bağımsız olarak kuşatan ve var olan her şeyi bir zincirin baklaları gibi birbirine bağlayıp birbirinin yerine koyarak sonsuzca sürdüren zamanın, insanı tüketmesine izin veremez.

EDEBİYATIN KONUSU

Şiirimizde küçük bir gezi:

Yunus Emre’nin “Yanan kömür, kızan demir, örse çekiç vuran benim” dizeleriyle tanımlanan insan, zamanla savaşan edebiyatçının asıl konusudur.

Karacaoğlan’ın “Sual eylen bizden evvel gelene/ Kim var imiş biz burada yoğ iken” dizeleriyle sorduğu sorunun yanıtı da aynı sonuca vardırıyor.

Nabi’nin “Bağ-ı dehrin hem hazanın hem baharın görmüşüz/ Biz neşatın da gamın da rüzgârın görmüşüz” beyti bu düşünceyi tamamlar.

Bu dizeleri Ziya Paşa’nın “Ya dehre gelmeseydim/ Ya aklım olmasaydı” beytiyle tamamlarsak ortaya çıkan tablo, acılarla, sevinçlerle, hüzünlerle, coşkularla bir yaşam süren insanlığın dramının edebiyatçının asıl konusu olduğunu gösterir.

Nâzım Hikmet’in Şeyh Bedreddin Destanı’nın girişinde, “Ne ah edin dostlar/ ne ağlayın,/ dünü bugüne,/ bugünü yarına bağlayın!” dizeleri vardır.

Edebiyatın görevinin zaman içinde olduğunu vurgulayan bu düşünceye göre edebiyatın görevi, dünün yaşamını bugüne, bugünün yaşamını yarına aktarmaktır.

İNSANLA BÜTÜNLEŞEN EDEBİYAT

İnsanlığın yaşamıyla bütünleşen edebiyat, zaman içinde, zamana karşı yarışan, zamanı dünden yarına taşıyan bir kurumdur ve zamanı aşarak dünden yarına akar.

Edebiyat, zamana yayılan toplumsal yaşamın yoğunlaştırılmış, seçilmiş, hayallerle güçlendirilerek kurgulanmış, estetize edilmiş biçimde sunulmasıdır.

Yaşam, zamanla birlikte sürüyor, edebiyatçı, zaman içindeki yaşamı bugüne aktarıyor.

Bu aktarmada, daha güzel yaşamların arayışı yer alıyor.

Bir arayışla süren edebiyat, insanlığın dününün perdelerini aralamaya çalışırken yarınının ışıltılarının da yolunu arıyor.

Yaşamımızın dününü en iyi nerelerden öğreniyoruz sorusunun karşılıklarındandır edebiyat.

Edebiyatçı, geçmiş zamanın kötü yaşamlarıyla hesaplaşmak, bugünün yanlışlarını cesurca ortaya koymak, çirkinliklerden arınmış bir yarın arayışının çağrıcısı olarak zamanın üzerine yüklediği görevi yerine getirmek zorundadır.

Bu gerçek, sanatın tüm dalları için de geçerlidir elbette.

Toplumsal muhalefetle kucaklaşma yolundaki doğru siyasetle gerçekleştirilecek olan yarınki emekli mitingini selamlıyorum.


Yazarın Son Yazıları

Yıl biterken

Doğal olarak önceki yıllardan devredilen sorunlarla girmiştik 2025’e.

Devamını Oku
27.12.2025
Tarihten bugüne

Doğan Kuban (1926-22 Eylül 2021) 90. yaşına yaklaşırken “kendi varlığına güvenmesini sağlayan bir ulusal kimliği tanımlamak için” yazdığı “Neden Türk’üm? Nasıl Türk’üm? Niçin Türk’üm?” başlıklı yazısına...

Devamını Oku
20.12.2025
Aydınlık ormanı

İnsanlığın özgürlük arayışında yüz akımız olan, dünyaya kattıklarıyla geleceğimizi güzelleştiren, örnek yaşamlarıyla namuslu olmanın ve namuslu kalmanın erdemini öğreten, ömürlerince doludizgin bir uzun koşuya çıkan değerlerimiz var.

Devamını Oku
13.12.2025
Yurtseverlik ya da uşaklık

“Barut dolu silahlarıyla geldiler/ Ateş buyruğu verdiler acımadan/ Şarkı söyleyen bir halkla karşılaştılar/ Sevgiyle ve görev aşkıyla birleşmiş bir halk...”

Devamını Oku
06.12.2025
Değerbilir olmak

Devrimci bir insandı.

Devamını Oku
29.11.2025
Görev insanın

İnsan ömrünün bir kısmı olan on yıllar, toplum yaşamının duraklarıdır.

Devamını Oku
22.11.2025
Yaşamöykülerinden öğrenmek

Bilim, eğitim, siyaset, ekonomi, basın, spor, kısacası yaşamın her alanındaki yaşanmışlıklar birbiriyle iç içedir.

Devamını Oku
15.11.2025
Atatürk kitapları...

“Bir insanın neler yapabileceğini gösteren 20. yüzyılın olağanüstü lideri” olarak tanımlanan Atatürk için Fransız tarihçi Jean Paul Roux şöyle diyor:

Devamını Oku
08.11.2025
Cumhuriyet: İnsan olmanın yolu

Cumhuriyet’in 102. Yılında Anılarımız (Haz. Gülseren Ünsün Engin, İzan Yay.) adlı kitapta yer alan “Cumhuriyet insan olmanın yolunu yordamını öğretti” başlıklı yazımdan aktarıyorum:

Devamını Oku
01.11.2025
‘Cumhuriyet imecesi’


1963’ten, ilkokul beşinci sınıftan beri Cumhuriyet’i okuyan şanslı kişilerdenim.


Devamını Oku
25.10.2025
İnsan ve insanlık bildirgesi

TV programları, reklamlar, okullarda derslerin işleniş biçimlerinden örneklerle sistemin sürekliliğini sağlayan burjuva eğitim sistemine yönelik eleştirilerle dolu Düzene Uygun Kafalar Nasıl Oluşturulur? (Gözlem Y., 1976) adlı kitap uzun süre elimden düşmemişti.

Devamını Oku
18.10.2025
Eğitimle güzelleşmek

Eğitimle güzelleşmek

Devamını Oku
11.10.2025
İnsanşair Metin Demirtaş

Papatyaların kırlardaki, çocuklarımızın uykularındaki gülümseyişi çiğnenirken yalnız ve yaralı çocuklarını bağrına basan sağır ve büyük okyanus halka, umudun türkülerini çığırdı, günlerine güller serpti Metin Demirtaş (17 Mart 1938- 27 Eylül 2014).

Devamını Oku
04.10.2025
Toplumsal muhalefet ayakta

Toplumsal muhalefet ayakta

Devamını Oku
27.09.2025
Umutsuzluk yasak

Ahmed Arif’in deyişiyle Nuh’a beşikler veren, Havva Ana’yı dünkü çocuk sayan, fukaralıktan utanan, çıplaklıktan fideleri üşüyen, harmanı kesatlaştırılan, binlerce yıl sağılan...

Devamını Oku
20.09.2025
45. yılında 12 Eylül

Ulusal Kurtuluş Savaşı’yla Sevr dayatmasını tarihin çöplüğüne gömerek emperyalist paylaşımın tasarılarını kursaklarında bırakan Cumhuriyetimize saldırılar, kuruluşundan beri durmadı.

Devamını Oku
13.09.2025
‘Sis’

3 Eylül 1971’de kurulan TÖB-DER’in kapatılmasıyla örgütsüz bırakılan devrimci öğretmen hareketinin 12 Eylül sonrası ayağa kalkarken attığı ilk adımı olan abece dergisinin ilk sayısında (Ocak 1989) çıkan yazım geldi aklıma.

Devamını Oku
06.09.2025
Ateşlenmiş sevda

"Eğer bir ulus iktidarda bulunan kişilerin onursuzluğunu, alçaklığını, hırsızlığını, yalnızca kendi siyasal görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o ulus erdemini yitirmiştir."

Devamını Oku
30.08.2025
‘Ol sevda’ yaralı

Düşünmek, düşünmeyi sağlayacak birikimi edinmek, bu birikimin verdiği dünyaya bakışla gördüğünü, öğrendiğini, duyumsadığını sergilemek yaşamın insana yüklediği bir görevdir.

Devamını Oku
23.08.2025
Tevfik Fikret’in aynasında gençlik

Ömrün anlam kazanmaya başlaması, yaşamın öznesi olma yolunda atılan adımlara bağlıdır.

Devamını Oku
16.08.2025
Çıkış yolu

“Ne yapılabilir?” diye düşünürken duyguyu bilginin süzgecinden geçirerek bilince dönüştüren...

Devamını Oku
09.08.2025
Gençlik ve gerçeği aramak

“Başımıza neler örülmek istenildiği ve nasıl karşı koyduğumuz ve daha doğrusu milletin arzu ve emellerine uyarak ve onun yardımıyla nasıl çalıştığımız görülmeli ve gelecek kuşaklar için ibret ve uyanıklığı gerektirmelidir...

Devamını Oku
02.08.2025
Cehalete karşı öğretmenlik

Doğumlardan ölümlere kendi yolunda yürüyor yaşam.

Devamını Oku
26.07.2025
Toplumsal cehalet

Sokak röportajında “Hükümete oy verip muhalefetten hesap soran bir toplum” olduğumuzu söylüyor biri.

Devamını Oku
19.07.2025
‘Kurtulma iradesi’ ve ‘bilgelik’

Bir üniversite amfisinde kürsüdeki hocanın sırada oturan bir öğrenciye, “Sen, ikinci sıradaki mavi ceketli, adın nedir” sorusuyla başlıyor video.

Devamını Oku
12.07.2025
Edebiyatçının sorumluluğu

Doğa ve yaşamla bütünleşen edebiyat, zamanla yarışır ve zamanı dünden yarına taşır.

Devamını Oku
05.07.2025
İnsanlığın sınavı

Dünyaya egemen olmaya çalışan günümüz imparatorluğunun tek kutuplu bir gelecek hülyasının yarattığı vahşi bir gerçeklik var insanlığın aynasında...

Devamını Oku
28.06.2025
Emperyalizmin bugünü: Faşizm ve Siyonizm

“Evangelist Hıristiyanlık”la “Siyonizm”in “Arap Müslümanları”yla birlikte “Şii İslamlığı”nı hedefine aldığını söylersek İsrail’in İran’a saldırısını açıklamak çok kolay olur ama gerçek bu değil.

Devamını Oku
21.06.2025
Yurt yürektedir, yürektir

Yurt ana kucağıdır, baba ocağıdır; insanın doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, sevdiği insanların olduğu, dilini konuştuğu yerdir.

Devamını Oku
14.06.2025
Direnmek kazanmaktır

1969’da öğretmen okulundaki duvar gazetemiz Gerçek’te, “Vietnam direniyor, çünkü Mustafa Kemal’in direnerek kazandığını biliyor” yazmışım.

Devamını Oku
07.06.2025
Coşku seli

Türkülerimiz bağrında toplumsal eleştiriyi taşır, dönemlerini, zamanı aşarak, yaşamı zenginleştirerek geleceğe akar.

Devamını Oku
31.05.2025
Cumhuriyete adanan yaşam

…Eğitirler seni olanaksızlıklar ortasında… Her yer eğitim alanı, her an eğitim anıdır. Dünyayı sevmeyi öğrenirsin...

Devamını Oku
24.05.2025
Lozan’ın anlamı

Birinci Dünya Savaşı Mondros Ateşkes Antlaşması’yla sona erdiğinde Türk süngülerinin bulunduğu yerlerin “vatan toprağı” olarak kabul edilmesiydi Misakı Milli.

Devamını Oku
17.05.2025
'Dil yurttaşlığı'

Esenlikler

Devamını Oku
10.05.2025
Yaşasın Cumhuriyet

Yaşasın Cumhuriyet

Devamını Oku
03.05.2025
Evet, hâlâ Köy Enstitüleri

Evet, hâlâ Köy Enstitüleri

Devamını Oku
26.04.2025
Gençlik, dergiler, ödüller

Gençlik, dergiler, ödüller

Devamını Oku
19.04.2025
Yüce kalabalığın umudu

Yüce kalabalığın umudu

Devamını Oku
12.04.2025
Bahara giderken

Bahara giderken

Devamını Oku
05.04.2025
‘Bütün umudum gençliktedir’

‘Bütün umudum gençliktedir’

Devamını Oku
29.03.2025